Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1141 E. 2022/569 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1141 Esas
KARAR NO: 2022/569
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ: 06/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sırasında davacı vekili tarafından verilen —– tarihli feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——-plakalı aracın yolun sol tarafından sağ tarafına doğru hızlı bir şekilde yöneldiği esnada aracın geldiği yöne bakmayan yayanın aracın sol ön çamurluk kısmından araç ile temasa geçtiği, yayanın karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı, yerin yakın çevresinde alt geçit, üst geçit ve yaya geçidi olmadığı, kaza anı ve sonrası aracın hızlı olduğu, ——- dosyasına verilen bilirkişi raporuna göre sürücü Mücahit Pişkin idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahali kavşağa yaklaşırken seyrini her an tedbir alabilecek şekilde sürdürmesi, yolun önemli bir kısmını kat etmiş olan müşteki yayaya karşı etkin tedbir alarak durması ilk geçiş hakkının kavşak başlarında yayalara ait olduğunu dikkate alarak yayanın geçişini güvenli bir şekilde bitirmesini beklemesi gerektiği halde, bahsedilen bu hususlara uymadığı, kavşak mahallinden kontrolsüz bir şekilde geçit, müşteki yayaya tedbirsizce çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmiş olmakla asli kusurlu olduğunun bildirildiği, —— başvuru numarasıyla dava şartı arabuluculuk başvurusu taraflarınca yapıldığı, taraflardan Araç Sürücüsü — ikinci oturumda anlaşma sağlandığı ancak —– katılım sağlamadığı, dolayısıyla bu sürecin tarafı olan sigorta şirketine dava açmak hasıl olduğu ileri sürülerek trafik kazası neticesinde oluşan bedensel zarar sebebiyle,6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca, toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak( fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere), faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçe ile; davacı müvekkilinin —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde yaralandığı ve sakatlandığı, bunun üzerine taraflarınca sayın mahkemede dava açıldığı ve henüz dava sonuçlanmadığı, gelinen süreçte sigorta şirketi taraflarına sulh teklifinde bulunduğu, sulh teklifi maddi anlamda zor durumda kalan müvekkilince değerlendirildiği ve kabul gördüğü, davacı müvekkili ile davalı ——— Esas sayılı dosyaya ilişkin mutabakata varılarak sulh sağlandığı, taraflar arasında sulh sağlanmış olduğunu ve açılan iş bu davadan feragat ettikleri beyan ve talep edilmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiği, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğu, davacı tarafından, sigortalının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu usulen ispat edilmesi gerektiği savunularak davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
Davalı vekilinin —- tarihli dilekçesi ile; davacı tarafla yapılan uzlaşma neticesinde ekli ibraname gereğince, davacılar vekili ——- ödeme yapıldığı, bu kapsamda müvekkili şirkete yöneltilen talepler bakımından dava konusuz kaldığı, davanın reddine karar verilmesi ve lehlerine çıkabilecek yargılama giderleri ile vekalet ücretinden feragat ettikleri beyan ve talep edilmiştir.
DELİLLER : Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, Hastane Kayıtları, Nüfus Kayıtları, Kaza Tespit Tutanağı,—— başlıklı belge, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılmış uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikat işlemlerine geçilmiş ve sürdürülmüştür.
Ne var ki yargılama sırasında davacı vekili tarafından — sistemi üzerinden verilen —–havale tarihli dilekçe ile eldeki davadan feragat edildiği beyan edilmiştir.
Davalı vekili tarafından da —- sistemi üzerinden gönderilen——- tarihli dilekçe ile davanın sulh yoluyla çözüldüğü beyan edilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 74.maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletnamesi üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nin 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nin 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nin 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nin 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
6100 Sayılı HMK’nin 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nin 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve anılan yasal düzenlemeler ışığında davanın usulüne uygun olarak yapılan bir davayı sona erdiren taraf işlemi olan vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama giderleri ise taraf vekillerinin beyanlarına ve dosya kapsamına göre karşılıklı olarak üzerlerinde bırakılmıştır. Ancak davanın niteliği, ödeme için yasal başvuru süreci, taraf vekillerinin beyanları ve özellikle sunulan sulh protokolü gözetildiğinde davadan feragatin aslında sulh sözleşmesine bağlı olarak davalıca yapılan ödeme nedeniyle olduğu anlaşılmakla, davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği düşüncesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince ——– bütçesinden AÜT uyarınca ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 51,24 TL harcın mahsubuyla bakiye 29,46 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesine göre AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
6-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansınin yatırana iadesine, (Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına )
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ; 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2022