Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1129 E. 2023/303 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1129 Esas
KARAR NO: 2023/303
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 27/12/2019
KARAR TARİHİ: 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili——– Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonrasında toplam 67.432,51 TL olduğunun tespit edildiğini, ancak birleşen dosya ile davalı——– işbu zararın talep edilmiş olmasına karşın, birleşen davada ıslah yapılmaması nedeni ile sadece 2.000,00 TL’ye hüküm kurulduğunu, bu bağlamda, davalıdan bakiye 65.432,51 TL maddi tazminatın tahsilinin gerektiğini, bu bağlamda işbu davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini belirterek, bakiye 65.432,51 TL’nin 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu trafik kazasında müvekkili sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami teminat limiti ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğunu, öncelikle kazada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müterafık kusur durumunun takdir edilmesi talebinin reddinin gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:——-Karar sayılı dosyası, —— tarihli aktüerya bilirkişi raporu.
——— Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; asıl davada, davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının kabulü ile 67.432,51 TL’nin 18/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile 8.000,00 TL’nin 18/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen——– sayılı davada davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 2.000,00 TL nin 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, verilen karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin ek davadır.
Somut olayda; 18/02/2015 tarihinde davalı —- sigortalı, dava dışı sürücü —– yönetimindeki ve dava dışı ———— ile seyir halinde iken davacı sürücü ——– plaka sayılı otobüs ile çarpışması sonucu, otobüs sürücüsü davacının yararlanması ile sonuçlanan dava konusu trafik kazasının meydana geldiği,Mezkur trafik kazası sebebiyle ikame edilen ———- Sayılı dava dosyasında hüküm altına alınan maddi tazminatın Birleşen Dava bakımından ıslah edilmemiş olan kısmının (65.432,51 TL) ödenmesi (02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte) talebi ile huzurdaki davanın ikame edildiği,
Dayanak dava dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalı tarafa sigortalı —— plakalı çekici sürücüsü dava dışı —–kazanın oluşumunda %80 kusurlu olduğu, ——— ise %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, ——- tarafından düzenlenen 03/06/2016 tarihli raporunda; davacı —— tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle ———-hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen rapor ile %9 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, (geçici iş göremezlik) süresinin ise 18.02.2015 tarihinden itibaren 3(üç) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği,Geçici iş göremezlik zararının kusur oranı yansıtıldıktan sonra 3.516,40 TL olabileceği, % 9 malüliyet oranı dahilinde sürekli maluliyet zararının ise yine kusuru yansıtıldıktan sonra 63.9116,11 TL olduğu, toplam maddi zararının 67.432,51 TL olarak hesaplandığı,
Hesaplanan işbu tutara asıl dava yönünden davalılar araç işleteni ve sürücüsünden 18/02/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine karar verildiği, araç işleteni ve sürücüsü ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olan birleşen dava yönünden ise 2.000,00 TL fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik talep edilmiş olmasına karşın- ıslah edilmemiş olması nedeni ile sigorta şirketinden ayrıca 2.000,00 TL’ nin davalıdan alınarak 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, hükümde toplam hesaplanan 67.432,51 TL’lik zararın 69.432,51 TL olarak ödenmesine karar verildiği görülmüştür.”…Hemen belirtmek gerekir ki her dava, kural olarak iki kısımdan; tespit ve eda kısımlarından oluşur. Davanın kısmi nitelikte olması halinde önceden açılan davada kesinleşen ilamın tespit kısmı, kalan kısım hakkında açılan ikinci davanın tespit kısmı için kesin hüküm oluşturur ve kuşkusuz bağlayıcıdır. Öğreti ve yargısal uygulamada; kısmi davanın redle sonuçlanması halinde tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşacağı; kısmi dava kısmen kabul kısmen redle sonuçlanırsa her iki bölüm yönünden de kesin hüküm oluşacağı; kısmi dava tümüyle kabul edilirse de kararın tespit bölümünün açılan ek dava için kesin hüküm oluşturacağı kabul edilmiştir. Eş söyleyişle; kısmi dava sonunda davalının borcu ödemeye mahkum edilmesi veya kısmi davanın tamamen veya kısmen reddine karar verilmiş olması halinde taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığı ya da yokluğu da tespit edilmiş olur ki, bu tespit zorunlu olarak borç ilişkisinin tümünü kapsar. Bu nedenle kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümü sonradan açılan ek dava için kesin hüküm oluşturur———- Kısacası; ikinci davaya bakan mahkeme, kısmi davanın davalının sorumluluğuna ilişkin bu tespit bölümüyle bağlıdır. Burada davalının haksızlığı olgusu artık tartışılamaz hale gelmiştir. Zira, kesin hüküm bulunan bir konuda, mahkemenin bu yönün doğruluğunu yeniden araştırma ve inceleme konusu yapmasına olanak bulunmamaktadır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olup, mahkemeler ve——- göz önünde tutulmalıdır. Açıklanan hususlar ———- kararlarında da açıkça vurgulanmıştır.Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı tarafından davalı aleyhine açılmış bulunan ve yukarıda ayrıntıları ile safahatı açıklanan kısmi dava taleple bağlı kalınarak sonuçlanmış; böylece davaya dayanak alınan hukuki ilişkinin varlığı saptanarak, davalının sorumluluğu da kesinleşen bu hükümle tespit edilmiştir.Kısmi davaya ilişkin hükmün ——- incelemesinden geçerek veya geçmeden kesinleşmesi arasında bir fark yoktur. Kesinleşen bu kararın tespite ilişkin bölümünün sonradan açılan eldeki ek dava için kesin hüküm oluşturacağında kuşku bulunmamaktadır.———
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; huzurdaki davanın ————Sayılı dava dosyasında hüküm altına alınan maddi tazminatın Birleşen Dava bakımından ıslah edilmemiş olan kısmının (65.432,51 TL) ödenmesi talebiyle ikame edildiği, işbu kısmi dava sonunda davalının borcu ödemeye mahkum edildiği, bu haliyle taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığının tespit edilmiş olduğu ve kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümünün huzurdaki dava bakımından kesin hüküm teşkil ettiği anlaşılmakla davanın kabulü ile ———-sayılı kararı ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla 65.432,51 TL’nin 27/12/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebine ilişkin davasının KABULÜ İLE ————— sayılı kararı ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla 65.432,51 TL’nin 27/12/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.469,69 TL karar ve ilam harcından baştan alınan 223,49 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 4.246,2‬0 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 223,49 TL peşin harç ile yargılama gideri olarak yapılan 1.040‬,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 10.469,20 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2023