Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1109 E. 2022/68 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1109 Esas
KARAR NO: 2022/68
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 25/12/2019
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı Asıl borçlu —- kullandırılmış olduğunu, davalı borçlu da işbu krediye müteselsil kefil olduğunu, Dava dışı borçlu—- tarihli ticari amaçlı taşıt kredi ve rehin sözleşmesi imzalandığını —–göre; müvekkil kurum, dava dışı —– kredi kullandırmayı ve davalı borçlu da krediye—- olmayı taahhüt ettiğini, Müvekkil —– dava dışı asıl borçlu olan —–kredi kullandırmak sureti ile sözleşme gereği üzerine düşeni yerine getirdiğini ancak ne dava dışı asıl borçlu ne de davalı borçlu taahhütlerini yerine getirmediğini, — ödenmemesi üzerine müvekkil tarafından asıl borçlu ve müteselsil kefilin hesabı kat edilmiş, tüm borcun muaccel hale geldiğini bu sebeple—– Dosyasında takip başlatıldığını ancak Davalı borçlunun borca itiraz etmiş olması haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle———– dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıya ödettirilmesine, Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle Takip alacaklısı tarafından,— ihtarname takip dayanağı yapılmak suretiyle müvekkil hakkında itiraza konu icra takibi ile takip başlattığını ——- olduğu kararlaştırıldığını,—- yevmiye nolu ihtarnamesidir. Bahse konu muacceliyet ihtarnamesi dava dayanağı yapılan —- adresine tebliğe çıkartılmadığını, Bu durumda ———uyarınca müvekkilin kanuni ikametgah adresi olarak bildirmiş olduğu adresine, takip dayanağı ihtarnamenin tebliğ edilmediği —— Maddesi uyarınca tebligat adresi olarak bildirilen müvekkil adresine muacceliyet ihtarnamesinin tebliğe ikartılmaması sebebiyle dava konusu alacak muaccel hale gelmemiş olup, bu durumda takip şartları da gerçekleşmeden başlatılan takip hukuka aykırı olduğundan huzurdaki Davaya konu icra takibinde müvekkil davalı, takip dayana yapılan —– dolayı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın REDDİNE, haksız ve kötüniyetli davacının %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacI taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi ve davalının beyanı, —– dosyadaki diğer bilgi ve belgeler
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasıdır.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak ve arabuluculuya başvurmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu —– sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez —- göre de —- dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; —–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —- takip dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında ——- kaynaklanan ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—- ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyadaki bilgi, belge ve genel kredi sözleşmesi ışığında, bilirkişinin — tarihli raporunda özetle; Davacı — dava dışı—-imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı — kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, ayrıca — eki olarak Davalı —- ibaresi yazıp imzalanmış olduğu, davacı banka tarafından dava dışı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle düzenlenen —- dahilinde kefaleti bulunduğu, akdedilen —-, davalı kefilin müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış olduğu, davalı kefil —- sözleşmede yer alan bu hükümler çerçevesinde, davacı —-karşı davalı şirket ile birlikte takip ve dava konusu borçların ödenmesinden, kendi temerrüt tarihinde kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu, Davacı—-tarafından dava dosyasına ibraz edilen, dava dışı —- tarihinde kullanmış, — faiz oranlı aylık —– —— kullandırıldığı, ilgili hesap hareketleri incelendiğinde; —- olduğu,— tarihi itibariyle kalan anapara borcunun — olduğu, davacı— tarafından dava dışı —davalı —-yevmiye nolu ihtarnamesi kanalıyla — tarihli ihtarname gönderildiği, kredinin ihtar tarihi itibariyle —- ödenmediği, bu haliyle muacceliyetin oluştuğu, ilgili ihtarnamenin—- tarihinde tebliğ edilmiş olması sebebiyle — tarinde temerrüt oluştuğu, takip ve dava konusu alacaklara uygulanan ve talep edilen faiz oranlarının —- edilmiş olup, Taraflar arası imzalanan — oranı olduğu,——- itibariyle davacı — dava dışı —– kullandırdığı —kaynaklanan alacak tutarı —icra takip tarihi itibariyle;—olmak üzere toplam — olarak hesaplandığı, davacı —- takip talebinde tespitlerimiz gibi — asıl alacak, tespitlerimiz üzerinde — talepleri yerinde bulunmamış olup, Tespitlerimiz gibi — alacaklı olduğu, —- masraf talebinde bulunmakla birlikte, bu masrafına karşılık dosyaya belge/makbuz ibraz etmediğinden —— beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği, rapora karşı davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine ek rapora gönderildiği, bilirkişinin —- tarihli ek raporunda özetle; Davalı Vekili itirazları doğrultusunda dosyaya eklenen —– belgeleri ve kanun maddeleri yeniden incelenmiş olup, —— muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen —–sonunda yapılmış sayılır.” Hükmü yer aldığı görülmüş olup, davalı vekilinin itirazının haklı olduğu, sehven işlem yapıldığından düzeltilen hesaplama tablosu aşağıda —- tarihinde —yapıldığı, yönetmelik gereğince Temettür tarihinin — olacağı tespit edildiği, ———–
Davacı — dava dışı —-kullandırdığı —-kaynaklanan alacak tutarı — icra takip tarihi itibariyle;— olmak üzere toplam — olarak hesaplandığı, davacı— toplam — taleplerinde tespitlerimiz üzerindeki faiz ve —- yerinde bulunmadığı, tespitlerimiz gibi; —- alacaklı olacağı beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içerisine alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre; davacı —dava dışı— limit dahilinde —- imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı — imzası bulunduğu, ayrıca —- ibaresi yazıp imzalanmış olduğu, davalı —, sözleşmede yer alan bu hükümler çerçevesinde, davacı —- karşı davalı şirket ile birlikte takip ve dava konusu borçların ödenmesinden, kendi temerrüt tarihinde kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu, Davacı—-tarafından dava dosyasına ibraz edilen, dava dışı —- tarihinde kullanmış, —- araç alım sebepli —- kullandırıldığı, ilgili hesap hareketleri incelendiğinde;—- olduğu, — tarihi itibariyle kalan anapara borcunun —- olduğu, davacı — dava dışı — davalı —- yevmiye nolu ihtarnamesi kanalıyla — tarihli ihtarname gönderildiği, ilgili ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edilmiş olması sebebiyle — tarihinde temerrüt oluştuğu anlaşılmış olup —— —tarihli raporunda yapılan hesaplama Mahkememizce de denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınmaya uygun bulunmuş ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, davalının —-takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla toplam —- üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık—- uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan——-gereğince asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar dava kısmen reddedilmiş olsa da, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine davalının katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından ——–gözetilerek yargılama giderlerinini tamamından davalı taraf sorumlu tutulmuş, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş ve dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının—-dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla toplam —- üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık—- temerrüt faizi ve bu temerrüt faizine—- uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacak miktarının %20’si olan 12.429,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.314.25 TL karar ve ilam harcından Mahkeme veznesine yatan 1.081,82 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.232,43‬ TL karar ve ilam harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL Vekalet harcı, Mahkeme veznesine yatan 1.081,82 TL peşin harç, 72,60 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.805,22‬ TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25 ve 26/2. Maddeleri gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca 9.010,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25 ve 26/2. Maddeleri gereğince davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
😎 Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
9-) 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle —- Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2022