Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1100 E. 2021/92 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1100 Esas
KARAR NO: 2021/92
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasında dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde yapılan trafik kazasında —– plakalı araç sürücüsünün kazada —– kusurlu bulunduğunu, davalı araç sürücüsünün oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu, kaza tarihinde davalı kişi ——- sigortalısı olduğunu, sigorta şirketine takip öncesinde tüm belgelerin sunulduğunu süre verildiğini ancak herhangi bir dönüş yapmadıklarını, icra takibi ve işbu davadan önce arabuluculuk şartı da yerine getirilmiş olduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, takibe konu edilen alacak miktarının araç kullanılamaz halde ağır hasarlı olarak hasarlandığından bu haliyle satıldığını, aracın —– tarihinde —–bedel ile satıldığını, aracın ikinci el bedelinin o tarihte —– olduğunu, böylelikle hasar tazminatı kusur oranınca ——- olduğunu, sigortanın bulunmasının 3. Kişiye ve ruhsat sahibinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalıların icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Davalı—— vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davaya konu olay kapsamında, müvekkili olan şirket tarafından ödemenin yapılması için gerekli karşı yana ait vergi levhası, çekme belgeli ruhsat müvekkili olan şirkete iletilmediğini, dolayısıyla, müvekkili olan şirkete yapılan başvuru davacı yan tarafından sürüncemede bırakıldığını, somut olayda, davacı yan tarafından tarafından dava öncesinde müvekkili olan şirkete geçerli bir hasar talebi iletilmediğini, şartları oluşmadan dava yoluna gidildiğini, bu durumda, huzurdaki davanın —– noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili olan şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan —- plaka sayılı araç müvekkili olan şirket nezdinde —— başlangıç ve bitiş tarihli ———–olduğunu, bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle kişi başına —– kaza başına ise —– olduğunu, müvekkil olan şirketin sigortalısı somut olay kapsamında kusursuz olduğunu, mahkemece aksi kanaat oluşması halinde dosyanın öncelikle kusur bilirkişine tevdi edilmesini talep ettiklerini, tazminat talebine konu olan araç ——- kaydına sahip olsa da, taraflarına gönderilen evrakta ——- ibareli araç ruhsatının bulunmadığı müşahede edildiğini, belirterek Zamanaşımına uğramış davanın reddine, haksız davanın reddine, davacının masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER: ——————–dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat(Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Basit yargılamaya tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek deliller toplanıp incelenmiş ve aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Ancak tahkikat işlemlerinden önce davalı —- adresi ve davacının muamele merkezinin mahkememiz yargı çevresinde olduğu anlaşılmakla davalı gerçek kişinin icra dosyasına yapmış olduğu yetki itirazı dinlenmemiş, mahkememiz kendini de yetkili görmüştür. Yine davalı —— zamanaşımı itirazı icra takip tarihi itibariyle iki yıllık süre dolmadığından dinlenmemiştir. (KTK 109, HMK,7/1,16)
Davaya esas ——-sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür. Takibe yapılan itirazlar üzerinde yasal hak düşürücü bir senelik süre içinde davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davanın yasal sebep ve dayanığının kısaca hatırlatılmasında yarar vardır; Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi;——– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.——– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —— yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.——Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—— Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar ışığında somut olaya gelince—- tarihinde davalı sürücü ve aynı zamanda malik —– plakalı araç ile davacı şirketin maliki olduğu sürücüsü —– plaka sayılı araçların trafik kazısına karıştığı ve davalı—– aracın kaza tarihini kapsar şekilde —– tarihlerinde diğer davalı tarafından —– düzenlendiği ve işbu nedenle davalı konumunda bulunduğu görülmüştür. Mahkememizce dosya kusur ve hasara ilişkin rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. ——– taraf ve taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve itiraz ve beyanları da değerlendirilmiştir. İşbu rapora göre kusurun tamamen davalıların sorumluluğunda olan araç sürücüsünde olduğu ve hasarlı aracın hasar miktarı ve hasarlı şekilde satıldıktan sonda oluşan zararın piyasa şartlarına göre makul olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Kazanın geçekleşme biçimine göre davalı sürücü —— kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere şerit ihlali yaptığı, davacı şirkete ait araç sürücüsüne trafik zabıtası tarafından atfedilen kusurun olayla bir ilgisinin bulunmadığı ve böylece kusurun tamamen davalı sürücüde olduğu kanaati hasıl olmuştur. Öte yandan gerek bilirkişi raporu, gerekse ekspertiz raporları kapsamında tespit edilen hasarın kadri maruf olduğu değerlendirilmiştir. Zira davalı —- tarafından oluşturulan hasar dosyasında dahi hasar miktarı daha yüksek hesaplanmıştır. Davacı şirket aracı hasarlı şekilde satıp aradaki farkı —- kusur durumu üzerinden talep ettiğine göre satış bedeli olan ve noter satış sözleşmesiyle sabit —– bedel de piyasa şartlarına uygun bulunmuştur. Burada yer gelmişken ülkemizde son yıllarda ikinci el araç alım-satım işinin özellikle İnternet üzerinden yapılmak suretiyle çok gelişmesi ve fiyatları güncel piyasa şartlarının oluşturduğu ve işbu sektöre bağlı olarak yapılan bir kısım düzenleyici işlemlerle birlikte ekspertiz firmalarının da ülke genelinde yaygınlaştığı ve gerek aracın satışından önce gerekse kaza sonrasında ekspertiz firmaları tarafından hazırlanan raporların eskiye oranla çok daha güvenli ve doğru verilere dayalı olarak alış-veriş imkanı sağladığı ve bu raporların sigorta şirketleri tarafından yapılan hasar ödemelerine de esas teşkil ettiği kaydedilmelidir. Binaenaleyh benimsenen bilirkişi raporu da gözetildiğinde davacının, TBK,49, KTK,85,TMK, 6 ve HMK, 190. maddeleri nazarında davasını açıklanan hususlara göre ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile ,İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalıların, —- takip dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle ———–aynen devamına, karar verilmiştir. Ancak olayın haksız fiilden kaynaklanması, uyuşmazlığa konu alacağın varlığı ve miktarının yargılama sonucunda belirlenmesine göre davalı borçlular yönünden alacağın likit ve muayyen olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, aynı yasanın 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalılar sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle; 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıda sıralanan şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) İİK’nın 67/1 Maddesi gereğince davalıların —– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının ayrı ayrı İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle ———— aynen DEVAMINA,
3-) Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.018,04 TL karar ve ilam harcına başlangıçta peşin alınan 356,81 TL harcın ve ilamsız icra takibinde alınıp dava açılırken mahsup edilen 147,71 TL harç toplamı olan 504,52 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.513,52 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
7-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç, 356,81 TL peşin harç, 128,40 TL posta ücreti, 6,40 TL vekalet ücreti, 10,10 TL vekalet pulu ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.146,11 TL yargılama giderinden davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca 4.431,38 TL vekalet ücretinın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin, davalı —- ve davalı—- yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile —– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2021