Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1091 E. 2020/516 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/1091 Esas
KARAR NO : 2020/516

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– mağazasına hesap açılırken hesap açma işlemi denilerek eşiyle birlikte birer boş senete imza attırdıklarını, ———– aradıklarını ve hesapları birleştirdiklerini ikisinin toplam borç bakiyesinin 920 TL olduğunun söylendiğini, eşinin verilen ——- havale yaptığını, daha sonra her ikisine ——— esas ve —– esas numaralı Lüleburgaz ———–. İcraya senetleri kendi kafasına göre tarih ve meblağ yazıp icra gönderdiğini, ———– adı atında birçok kişiyi bu şekilde senetleri doldurarak mağdur edildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile, adli yardım talebinin kabul edilmesini tüm harç ve masraflardan muaf tutulmasını, adına açılmış olan icraların iptaline, söz konusu olan senetlerin üzerinde yazılı olan meblağların tarafınca yazılmadığının tespitine, karşı tarafın kötü niyetli olmasından dolayı eşime ve tarafıma açılan tüm dosyalar için %20 aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin —— mahkemeleri olduğunu, senede karşı senetle ispat zorunluluğu kuralı gereğince de borcun olmadığı, itfa veya imha edildiği gibi itirazlar, ancak ve ancak yazılı bir belge ile ispatlanabileceğini, bu kapsamda borçlunun, mahkeme ilamı, noterlikçe onaylı bir belge, noterden veya tevdii mahallinden alınan makbuz, havale makbuzu, banka dekontu veya imzası alacaklı tarafça ikrar edilmiş adi yazılı belge ibraz etmesi gerekeceğini, ancak davacı, takibe konu senet dolayısıyla borcun olmadığına ilişkin iddialarını ispata yarayacak şekilde yukarıda sayılan türden yazılı bir delil ibraz edemediğinden, haksız ve mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun iddalarla ikame ettiği işbu davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLER : Lüleburgaz —-.İcra Dairesinin —— sayılı dosyası, ——-, Muhtar ilmuhaberi, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 7. maddesinde ise, davalının birden fazla olması halinde, davanın bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı kanunun 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan yargılamaya göre somut olayda davalı tarafça usulüne uygun olarak ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuş ve yetkili mahkemenin ————- Mahkemeleri olduğu öne sürülmüştür.(HMK-116/1-a)
Mahkememizce Lüleburgaz ———–.İcra Dairesinin—– sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden getirtilerek incelenmiş ve davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
2004 sayılı İİK’nın 72/8 Maddesinde “Menfi Tespit ve istirdat davaları ,takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yerinde de açılabilir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında davalı şirketin adresinin ve muamele merkezinin —– olduğu, davaya esas teşkil eden icra takiplerinin ise ————-yapıldığı görülmüştür. Bilindiği üzere birden fazla yetkili mahkeme bulunması halinde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı olayda olduğu gibi yetkisiz bir mahkemede (kendi yerleşim yerinde) dava açmışsa, seçme hakkı itiraz eden davalıya geçmektedir. Davalı vekili yetki itirazında yetkili mahkemenin ———mahkemeleri olduğunu beyan etmiştir. Bütün bunlara göre Mahkememizin Yetkisizliğine, Yetkili Mahkemenin davalının itiraz ve seçimine göre—— Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun tespitine ve dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 sayılı HMK’nın 17, 19, İİK’nın 72/8 Maddeleri gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 19/3.Maddesi gereğince Yetkili Mahkemenin ———– (TİCARET MAHKEMESİ SIFATI İLE)olduğunun Tespitine,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi uyarınca taraflardan birinin süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği tarihten veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın ————– Hukuk Mahkemesine (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmesine,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.