Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1089 E. 2022/303 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1089 Esas
KARAR NO: 2022/303
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/12/2019
KARAR TARİHİ: 28/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, ——— bir şirket olduğu, faaliyetlerini şahıslara, şirketlere ve sağlık kuruluşlarına — ürünleri satarak yürüttüğü, davalı şirketin de —- olmasından —-, müvekkili şirket ile aralarında —- gerçekleştiği, iki şirket arasındaki ticari ilişkinin tabii sonucu olarak da borçlu şirkete müvekkili şirket tarafından —- meblağlı fatura kesildiği, davalı şirket borcunu ödemediği, iki şirketin ticari ilişkisinden kaynaklanan bu dava konusu faturaya binaen de taraflarınca — tarihinde —dosya ile icra takibine başlatığıldığı ve ödeme emri de davalı şirkete — tarihinde tebliğ olduğu, davalı şirketin —–tarihinde dosya borcuna haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, akabinde de İtirazın İptali Davası Ticari Davalarda —– yer aldığı için taraflarınca — tarihinde —-başvuru yapıldığı, karşı taraf vekili ile —- tarihinde yapılan arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığı ileri sürülerek davalarının kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına %20 den az olmamak üzere icra tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki — tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağın, davacı şirketten alınan hizmetin dava dışı —-fatura edilmesinden sonra, fatura bedellerinin kurum tarafından kabul edilip inceleme aşamasının bitmesine müteakip nihai mutabakatın yapılmasıyla ödeneceği, davacı tedarikçinin müvekkili hastaneye fatura ettiği ve müvekkili hastane tarafından da —-edilen mal ve hizmet bedellerini içerir fatura incelemesi henüz yapılmadığı, davacının gerek icra takibi gerekse itirazın iptali davası açabilmesi için anılan şartın gerçekleşmesi gerektiği, öncelikle —- müzekkere yazılarak, davalı hastanenin kestiği faturalarla ilgili takip tarihi de gözetilerek en son hangi tarihte mutabakat yapıldığı, dava konusu fatura tarihleri de dikkate alınarak söz konusu fatura içerikleri konusunda —–davalı müvekkili hastane arasında herhangi bir inceleme ve mutabakatın yapılıp yapılmadığının sorulması durumunda hukuki uyuşmazlığın esası aydınlatılmış olacağı, davacı tarafın şarta bağlı ve henüz muaccel olmamış bir alacak iddiasıyla takip başlatıp dava açması hukuka uygun olmadığı savunularak açılan davanın reddine karar verilmesi, davacı tarafın henüz talep edilebilir hale gelmeyen —— bir alacak iddiasına bağlı olarak alenen kötü niyetle icra takibi yaptığından takip konusu asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesi talep edilmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi,—- dosyası, Arabuluculuk Tutanağı, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce davanın dayanağı —– dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede davaya esas teşkil ettiği ve davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu davacının davalı borçlu aleyhine alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliğinin üzerine davalının süresinde borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
—– —– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —– alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkili şirket ile davalı şirketin aralarında tıbbi malzeme ürünleri alım satımı gerçekleştiğini, iki şirket arasındaki ticari ilişkinin tabii sonucu olarak da borçlu şirkete müvekkili şirket tarafından —- meblağlı fatura kesildiği, davalı şirket borcunu ödemediğini belirterek işbu takibi başlattığı, yapılan takibe itiraz edilmesi üzerine işbu davayı açtığı, davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki — tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacağın, davacı şirketten alınan hizmetin dava dışı —-edilmesinden sonra, fatura bedellerinin kurum tarafından kabul edilip inceleme aşamasının bitmesine müteakip nihai mutabakatın yapılmasıyla ödeneceğini, davacı tedarikçinin müvekkili hastaneye fatura ettiği ve müvekkili hastane tarafından da —- edilen mal ve hizmet bedellerini içerir fatura incelemesi henüz yapılmadığını, davacının gerek icra takibi gerekse itirazın iptali davası açabilmesi için anılan şartın gerçekleşmesi gerektiğini, davacı tarafın şarta bağlı ve henüz muaccel olmamış bir alacak iddiasıyla takip başlatıp dava açması hukuka uygun olmadığı savunularak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında imzalanan — tarihli sözleşmenin — — kullanılan işbu sözleşme konusu malzeme bedelleri, — —– fatura edilerek teslim edilir. Teslimatı yapılan dönemle ilgili hastalarda kullanılan malzeme bedelleri mutabakatla tespit edilir. — kaynaklanabilecek; faturalama sistemindeki değişiklikler,—- gecikmeye neden olursa bu gecikme — yansıtılacaktır.— firmaya nihai ödeme — incelemesinin bitip dönem mutabakatın yapılmasını — sisteminde ilgili dönemin —-takiben yapılır.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere davacı şirkete ödeme yapılabilmesi için öncelikle, davacı tarafından davalı hastaneye hitaben düzenlenen faturaların ve akabinde de davalı hastane tarafından — faturaların inceleme sürecinin tamamlanması gerekmektedir.—– maddesinde —-tarafından hizmet alım sözleşmesiyle davacıdan alınan hizmete ilişkin herhangi bir kesintinin yapılması durumunda, bu kesintinin nihai olarak davacıya yansıtılacağı, yani davacı tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
—- tarihli Mahkememiz tarafından yazılan müzekkere verilen yanıtta, davalı — dönemi için mutabak yapıldığı, mutabakatın —-tarihinde yapıldığı, ayrıca dava konusu fatura tarihi dikkate alınarak yapılan incelemede, davalı tarafından— tedavisine—- fatura düzenlendiği, herhangi bir kesinti işlemi olmadığı, bu nedenle de —– olmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında cari hesaptan ve faturadan kaynaklı ticari ilişki olduğu, davacının bu ilişkiden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine takip başlattığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf bahse konu faturaya ilişkin alacağın muaccel olmadığını belirterek takibe itiraz etmiş olsa da,– gelen cevabi yazıdan da anlaşılacağa üzere söz konusu faturaya istinaden —- herhangi bir keisntinin olmadığı, dolayısıyla davacının alacağının varlığını ispat etmiş sayıldığı Mahkememizce kanaat getirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle davalının davacıya —- tutarda borçlu bulunduğu ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacının davasının kabulü ile davalının —- üzerinden takibin aynen devamına, icra takibinin asıl alacak —- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacının—– ilişkin yapılan değerlendirmede ise—– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında—–alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yargılama giderlerinin tamamından davalı taraf sorumlu tutulmuş, dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının—- takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, toplam 3.069,36 TL üzerinden takibin aynen devamına, icra takibinin asıl alacak 3.069,36 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-) Asıl alacağın %20’si olan 613,87 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 209,67 TL karar ve ilam harcından Mahkememiz dosyasında peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 165,27 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 60,00 TL posta ve dosya masrafı olmak üzere toplam 155,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 3.069,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
😎 HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı vekilinin yokluğunda HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2022