Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1088 E. 2021/677 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1088 Esas
KARAR NO: 2021/677
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/12/2019
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari bir ilişki olduğunu yapılan sözleşme gereği davaya konu işin —- içerisinde teslim edilmesi gerektiği ancak davalı tarafın müvekkil şirketin yazılı ve sözlü ihtarlarına rağmen söz konusu işi zamanında hem teslim etmediğini hem de eksik ve yanlış iş yaptığını davalı tarafın yapımını—— eksik yapılmasından dolayı yolda bulunan insanların ve arabaların üstüne düştüğünü bu fotoğrafların davalı şirkete iletilmesine rağmen davalı tarafın ilgilenmediğini akabinde müvekkil şirketin delil tespiti amacıyla —– delil tespiti yapıldığını delil tespitinde davaya konu işin eksik yapıldığının ve piyasa araştırmasına göre daire başı —— yeterli olacağının tespit edildiğini, ancak davalı tarafın davaya konu sözleşmenin başında müvekkil şirket tarafından verilen — bedelli bonoyu eksik ve ayıplı mal teslim etmesine rağmen —- icra takibi başlattığını ancak müvekkilinin borçlu olmadığının aksine müvekkilinin mağdur olduğunu davalı şirketten yapılan işlerin onarılması için —- alacağının olduğunu müvekkilinin ve davaya konu yapılan işin maliklerinin mağdur olduğunun başlatılan icra takibinin teminatsız durdurulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili — tarihli dilekçesinde; Davalı tarafla yapılan anlaşma sebebiyle davalarından vazgeçtiklerini —–gereğince vazgeçme sebebiyle davalı tarafın kabul dilekçesi de nazara alınarak davanın konusuz kalmasına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacının iş ilişkisi olduğunu bu ticari ilişki neticesinde sözleşmede yazan kurallara harfiyen uyduğunu davacı şirket in ihtaname gönderdiğini iddia ettiğini ancak böyle bir iddianamenin taraflarına ulaşmadığını bu nedenle davanın reddini, dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı üzerine yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli dilekçesinde; Karşılıklı sulh olunması nedeniyle, davacının davasından vazgeçtiğine dair beyanını kabul ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davacıya harç ve masraf iadesine onaylarının olduğunu, davanın konusuz kalmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava ve vazgeçme dilekçeleri, cevap ve vazgeçmenin kabul edildiğine dair dilekçe, dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasıdır
Davacı vekili —- tarihli dilekçesinde davadan vazgeçtiğini ettiğini beyan etmiştir.
HMK’nın 74’üncü maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletname üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinın davadan vazgeçme yetkisinın bulunduğu, davalı vekilinin de vazgeçmeyi kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nın 123’üncü maddesine göre; “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.—– davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olayda davacının davasından vazgeçmesi ve davalının da vazgeçmeyi kabul etmesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK’nın 331/3’üncü maddesine göre, 323’üncü maddesinde sayılan yargılama giderlerinden tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Yine yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2.’inci maddeleri gözetilerek dava öncesi —- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın HMK’nin 123’üncü maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubuyla arta kalan 196,87 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) Davalı vekilinin talebi doğrultusunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-) HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ——— Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2021