Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1085 E. 2019/124 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1085 Esas
KARAR NO : 2019/124

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA-TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil —————-hakkında Adana ——. İcra müdürlüğü’nün —-esas sayıılı takip dosyası üzerinden … tarafından ilamsız icra takibi başlatıldığı,takibe karşı yasal süresi içerisinde hem icra dairesinin yetkisine hem de söz konusu takibe konu borcun tarafı olmaması nedeniyle borcun aslına ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulması talep edildiği,yapılan itiraz sonucu Adana —— İcra müdürlüğünce icra takibinin durmasına karar verildiği,yetkisizlik itirazının da yerinde görülerek alacaklının talebi ile icra dosyasına yetkisizlik kararı verilerek dosya İstanbul Anadolu ——- İcra dairesine gönderilmiş —— esas sayılı takip numarası aldığı,İstanbul—— İcra müdürlüğünce düzenlenen ödenme emri müvekkil şirketin daha önce vekilliğinden istifa ile ayrılan ————adına çıkarılan tebligat TK 21.maddesine göre muhtara teslim edildiği,tebligatın yapıldığı tarihte —— müvekkil şirketin vekili olmadığı,bu nedenle müvekkil şirket icra dosyasında yapılan hiçbir işlemden haberdar olmadığı,İstabul Anadolu ——. İcra mahkemesinin —– esas sayılı dosya üzerinden icra müdürünün işlemi şikayet konusu yapılmış olduğu dava halen derdest olduğu,müvekkil şirket davalı tarafından hakkında uygulanan haciz işlemini öğrendiğinde borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığı, İstanbul Anadolu ——. İcra dairesine gönderilmiş —– esas sayılı takip dosyasından başlatılan ilamsız takip neticesinde davalı tarafa —————–davalıdan istirdadına karar verilmesine,İcra veznesindeki paranın alacaklıya ödenememesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili —— tarihli ihtiyati haciz talebine ilişkin dilekçesinde ise özetle davalı tarafın icra müdürlüğünün gönderdiği muhtıraya rağmen parayı icra veznesine geri yatırmayı kabul etmediği, müvekkil şirketin aslında borçlu olmadığı bir para icra takibi sırasında yapılan kanuna ve kamu düzenine aykırı uygulamalar ve bu usulsüzlükleri taşıdıkları mahkemenin yargılanmasında ki gecikmeler nedeniyle haksız bir şekilde davalının hesabına geçtiği,davalı tüm bu durumları bilmesine rağmen parayı icra veznesine iadeye yanaşmadığı,3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine kara verilmesini talep etmiştir.
CEVAP -TALEP : Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildiğinden davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER : Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
HMK 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
HMK.nun 30. Maddesine göre Hakim lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.
HMK.nun 138. madde ile öncelikle dava şartları ile ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verileceği hükme bağlanmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca davacının İİK’nin 257 vd Maddeleri gereğince istediği ihtiyati haciz kararı da bu aşamada verilemeyeceğinden davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle bir an önce sonuçlandırılması davacı tarafın da lehine olduğu değerlendilmiştir.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın ödenmesi (iadesi) istemine ilişkindir. Dava dilekçesine arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dava dilekçesine eklenmediği gibi dava dilekçesinde bu yönde hiçbir açıklama da yapılmamıştır. Ayrıca————–Sistemi üzerinden yapılan araştırmada da Arabuluculuk dosyası bulunmadığı tespit edilmiştir. Yasaya göre Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114(2) ve 115. maddeleri gereğince, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar ve gösterilen yasal düzenlemeler uyarınca TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi ve HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca ‘arabulucuya başvurulmadan dava açılması nedeniyle’ 6100 sayılı HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddelerine göre dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44.40 TL harcın davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubuyla fazla yatan —————— Harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından re’sen işlem yapılmasına,
Dair, tarafların ve vekilin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.