Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1074 E. 2020/453 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/1074 Esas
KARAR NO: 2020/453
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
MAHKEMEMİZE TEVZİ TARİHİ: 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
——————– sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzii edilen ve yukarıda bildirilen sırasına kaydedilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– trafik kazasında vefat ettiğini, ——— müteveffanın imam nikahlı eşi olduğunu, müvekkilinin ——– tarihinde dünyaya geldiğini, —— davalı ———-nolu sigorta poliçesi yaptırdığını, poliçe kapsamında yer alan teminatların ödenmesi için ilgili sigorta şirketine başvurulması üzerine ———— nolu hasar dosyasının açıldığını, sigorta şirketinin ödeme yapılabilmesi için veraset ilamı talep ettiğini, söz konusu veraset ilamı için ————– sayılı dosyasını açıldığını ve dosyanın derdest olduğunu, babalık davasının sonuçlanmasının akabinde ————- müteveffanın çocuğu olarak kayıt altına alınacağını ve müteveffanın tek yasal mirasçısı olacağını bu nedenle poliçede yer alan ilgili teminatların müvekkiline ödenmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davalı——— tanzim edilen —– nolu poliçe kapsamında yer alan ——– tazminatın sigorta şirketin ilk hasar başvurusunun yapıldığı tarihten 8 iş günü sonrasında işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde————adına sigorta poliçesi düzenlendiğini, davacının müvekkil şirkete yaptığı başvuru üzerine hasar dosyası oluşturulduğunu, meydana gelen kazaya ilişkin evrakların müvekkil şirkete iletilmediğini, bu nedenle müteveffanın trafik kazası meydana gelmesinde kusurlu olup olmadığının bilinmediğini, bu nedenle kazanın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığnını taraflarınca belirlenemediğini, davacı ve müvekkilini sigorta poliçesinin tarafı olduğunu, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. Maddelerinde sayılan hususlardan olduğunun anlaşıldığını, bu durumda uyuşmazlığı çözmede ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, davacının sigorta teminatı dışında kalan davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili ———-tarihli dilekçesi ve ———— tarihli duruşmadaki beyanında özetle; Tüm alacaklarını tahsil ettiklerinden davanın konusuz kaldığını, tarafların sulh olduklarını, sigorta şirketinden herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ———– tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davacı ile haricen sulh protokolü yapılarak anlaşmaya varıldığını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
———— sayılı kararıyla mahkemelerinin görevsizliğine dair “1-Davanın Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ SEBEBİYLE HMK 114/1-c, 115/2 Maddesi uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ——- Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun tespitine, 2-Dosyanın; mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde görevli —————— ASLİYE TİCARET MAHKEMELESİNE GÖNDERİLMESİNE,” karar verilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK 313.maddesinde:”(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 314.maddesinde:”1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 315.maddesinde:”(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” denmektedir.
Dava dilekçesi, beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların sulh olduklarının anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK 313 ve devamı maddeleri gereği sulhün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, sulhün, ilgili bulunduğu davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, mahkemenin taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre karar vereceği, tarafların sulh sözleşmesine göre karar verilmesini talep etmedikleri anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Ayrıca sulh ön inceleme aşamasından sonra yapılmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 2/3’ü(54,40 TL*2/3) alınmış, davanın ilk açılışında başvuru harcından muaf Tüketici Mahkemesinde davanın açılmış olması ve mahkememize görevsizlik ile gelmesi sonucu alınması gereken başvuru harcı ————-da alınmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 36,26 TL karar ve ilam harcı ile davanın ilk açılışında başvuru harcından muaf Tüketici Mahkemesinde davanın açılmış olması ve mahkememize görevsizlik ile gelmesi sonucu 35,90 TL başvuru harcının toplamı olan 72,16 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların beyanları doğrultusunda vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde———– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.03/11/2020