Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1061 E. 2021/125 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/8
KARAR NO : 2021/107
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
TEVZİ TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında ————-sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı —— vekili tarafından ibraz edilen dilekçe ile müvekkilinin, —–mirasçısı olduğunu, müvekkilinin, babası vefat ettikten sonra davalı ————- numaralı ihtarnamesini göndererek, babası —— davalı kooperatif nezdindeki ortaklık durumu, borç alacak ve diğer bilgileri, ortaklık sözleşmesi, genel kurul tarihleri, murisin bu tarihe kadar kooperatif ile yapmış olduğu tüm yazışmaların birer örneğinin kendisine ve diğer mirsaçılara gönderilmesini ihtar ettiğini, müvekkili tarafından iş bu ihtarname gönderildikten sonra davalı kooperatif tarafından müvekkiline —— numaralı cevabi ihtarnamesi gönderildiğini, İş bu ihtarnamenin tarafına vekil sıfatı ile —– tarihinde tebliğ edildiğini, Davalı taraf müvekkiline göndermiş olduğu ihtarnamesinde; —–yılına ait aidatı ödemediğini bu sebeple ——- Kararı gereğince ortaklıktan çıkarıldığını, ödemeye ilişkin tebligatların ——– adresine tebliğ edildiğini iş bu tebligatın iade edilmesi sebebi ile ilanen tebligat yapıldığını, istenen diğer belge ve bilgilerin ise üyeliğin sona ermesi nedeni ile paylaşılmayacağını bildirildiğini, Murisin, üyelikten ihraç edildiği müvekkilimiz tarafından —–tarihinde öğrenilmiş olmakla yasal süresi içerisinde hukuka aykırı olarak alınan kooperatif ortaklığından çıkarılma kararına karşı itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle dolayı haklı ve hukuka uygun davamızın kabulü ile davalı kooperatif tarafından verilen müvekkilimin murisi—- davalı—- üyeliğinden çıkartılmasına ilişkin alınan —-numaralı ————-numaralı üyeliğinin devam ettiğinin tespitine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiş olup, —— üzerinden işlem gören dava hakkında — tarihinde verilen ve İstinaf yoluna gidilmemesi üzerine — Tarihinde kesinleşen —— Karar sayılı görevsizlik kararına bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın——-tarihli ön inceleme duruşmasına yönelik tutanak içeriği;
Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacı—– Davalı Vekili ——– duruşmaya katıldı. Açık duruşmaya devam olundu.
Taraflara ön inceleme duruşma gün ve saatini bildirir davetiyelerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olduğu anlaşıldı.
Dava konusu üyeliğin davacının murisi —- ait olduğu, ibraz edilmiş olan veraset belgesine göre davacının, — tarihinde vefat etmiş olan—— mirasçılarından biri olduğu, davacıdan başka mirasçılarında bulunduğu anlaşıldı.
Davanın tensip tutanağında da belirtildiği gibi 6100 sayılı HMK’nın 320’inci maddesi gereğince basit yargılamaya tabi olduğu ve HMK uyarınca dava hakkında HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
HMK’nın 119-121 maddeleri uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendi, Dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir eksiklik olmadığı görüldü.
HMK’nın 114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde HMK. Madde 60 düzenlemesi dışında dava şartlarının mevcut olduğu, HMK. Madde 60 düzenlemesi yönünden irdeleme yapılması gerektiği anlaşılmakla bu yönden soruldu:
Davalı vekili beyanında: cevap dilekçemizi tekrarla mecburi dava arkadaşlığına ilişkin itirazımızı tekrar ediyoruz, dedi.
Davacı vekili beyanında: dava dilekçemizi ve cevaba cevap dilekçemizi tekrar ediyoruz, dilekçelerimizde de belirttiğimiz gibi davayı müvekkilim adına tescil talebine yönelik olarak değil muris adına üyeliğin devam ettiğinin tespitine yöneliktir, bu yönde bize göre dava şartı eksikliği yoktur, mahkeme aksi kanaatte ise o takdirde diğer mirasçılardan vekaletname alıp ibraz etmek için süre istiyoruz, dedi.
Davalı vekili söz aldı: cevap dilekçemizde de belirttiğimiz gibi taraf değişikliğine de muvafakatimiz yoktur, takdir mahkemenindir, dedi.
Dosya incelendi.
GGD.
1-Davacı vekiline zapta geçen talebi gibi diğer mirasçılarına vekaletname alıp ibraz etmesi için HMK. Madde 60 ve Madde 115/2 düzenlemesine bağlı olarak gelecek duruşma gününe kadar kesin süre verilmesine, aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğine ilişkin kesin süre sonuçlarının huzuren ihtar edilmiş olduğuna,
2-Ön inceleme duruşmasına devam edilip edilmeyeceğinin yukarıdaki kararın akıbetine göre gelecek duruşmada gözetilmesine,
3-İhtimale göre kooperatife yazılan müzekkere cevabının dosyaya girmesinin sağlanması yönünden davalı vekiline süre verilmesine,
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan tutanak içeriğine bağlı olarak ibraz edilen veraset belgesine ve vekaletnamelere göre muris—- tarihinde vefat ettiği ve geriye mirasçı olarak———- bıraktığı, vekilin bütün mirasçıların vekili olduğu belirlendiğinden ve davanın muris adına açılmış olduğu açıkça belli olduğundan —– bütün mirasçılarına davacı tarafta yer verilerek karar başlığı da buna göre yukarıdaki gibi hazırlanmış olup, sonuçta muris —— yukarıda karar başlığında belirtilen mirasçılarından başka mirasçısı olmayıp, buna göre taraf teşkili sağlanmıştır.
Cevap dilekçesinde mecburi dava arkadaşlığı olan dava konusu olayda mirasçılardan sadece birinin davacı sıfatıyla dava açmış olduğu ve HMK. M adde 124 düzenlemesine göre de muvafakatlerinin olmadığı belirtilerek buna göre davanın usulden reddine karar verilmesi ve ayrıca kooperatifler kanununun 16. Maddesine göre davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı; muris hakkında yapılan ilan tarihinin —-tarihi olduğu ve 3 aylık hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren başladığı; davacı —- mirasçı sıfatıyla kooperatife gönderdiği ihtarın ve kooperatif tarafından bu ihtara verilen cevabın söz konusu 3 aylık hak düşürücü süreyi ortadan kaldırmadığı, davacının aidatını ödemediği seneye ait genel kurulun —-tarihinde yapıldığı, bu genel kurul ile ödenmesi gereken aidat tutarının —- tarihlerinde — taksit halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, son sürenin —– olarak belirlendiği, bu tarih üyeler için son tarih olmasına rağmen makul sayılabilecek süreden fazla bir süre kooperatifin elindeki her türlü iletişim aracı ile bildirimde bulunan üyelere ulaşılmaya çalışıldığı ve bir sonraki genel kurul tarihi yaklaştığında halen aidat borcunun ödenmemiş olduğunun tespiti üzerine yasal işlem başlatıldığı; davacıların murisinin kooperatif kayıtlarında resmi olarak bulunan adresinin —- bu yana——– olarak işlem gördüğü ve tüm yazışmaların — yılına kadar bu adrese yapıldığı; —- yılı —— yazısı iadeli taahhütlü posta alındı listesinde de davacıların murisinin adresinin söz konusu adres gibi işlem gördüğü ve bu adrese yazı gönderildiği, murisin —– yıldan beri devam eden kooperatife adına yapılan hiç bir tebligatın bugüne kadar kendisine yapılamadığından bahisle bir başvurusunun olmadığı, adres değişikliğine dair de her hangi bir bilgi vermediği; —– yılına ait genel kurul kararı üzerine ödeme yapılmadığı için işlem başlatıldığı, ödeme ihtarının noter kanalı ile kooperatif sisteminde kayıtlı adrese çıkarıldığı, —–yevmiye nolu —– ait ihtarın bila tebliğ iade edilmesi üzerine 1. ihtar yerine geçmek üzere — tarihli gazetede 1. ilanın, 2. ihtar yerine geçmek üzere de —-tarihli gazetede 2. ilanların yaptırıldığı yasa gereği ilk ilan ile 10 gün, 2. ilan ile de 1 ay süre tanındığı ve süreler sonunda ödeme yapılmaması üzerine de —– nolu yönetim kurulu kararı ile çıkış işlemi yapılarak bu ihraç kararının da —— tarihli gazetede ilanen yapılmış olduğu, üyelerin kooperatife bildirdikleri adreslerinin güncel olmasını sağlama yükümlülüğünün bulunduğu, dava dilekçesinde adreste yanlışlık olduğuna ilişkin ileri sürülen iddianın yerinde olmadığı, aynı mahalle, aynı sokak, aynı apartman ve aynı daire içinde yer alan adres bilgisine göre işlem yapıldığı, bu konuda başka bir üye tarafından açılan ve ———- sayılı dosyası üzerinden işlem görüp redle sonuçlanan ve kesinleşen kararın emsal nitelikli olduğu ve davanın süresi içinde açılmadığı ileri sürülerek davanın öncelikle hak düşürücü süre nedeni ile olmak üzere esas bakımından da reddine karar verilmesi istenmiştir.
Emsal olduğu belirtilen karar örneği, ihtar, ihtara cevap, tebliğe ve ilana ilişkin evrak örneği —- ve tüm deliller toplanmış olup, —– tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında alınan beyanlar, oluşturulan kararların ve yapılan irdelemelerin buraya aynen alınması uygun görüldüğünden söz konusu tutanağın gerekli kısımları;”
Belirli gün ve saatte celse açıldı.
Davacı —–Davalı —— duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı.
Ara kararına göre vekaletnamelerin ibraz edildiği ve davacı vekilinin muris ——bütün mirasçılarının vekili olduğu anlaşıldı.
——yazılan müzekkereye cevap verilmediği anlaşıldı.
Davacılar vekili söz aldı: dava dilekçemizi bütün müvekkiller yönünden tekrar ediyoruz, cevap dilekçesinin ekindeki ilana ilişkin fotokopiler okunamadığı için inceleyip beyanda bulunamadık, bu konudaki itiraz hakkımızı saklı tutuyoruz, ilanların asıllarının ibraz edildiğinde inceleyip beyanda bulunacağız ayrıca cevap dilekçesinin — nolu ekinde belirtilen ve barkod numarası —- olan işlemin —— bu evrakın pttye verilmediği sonucu çıkmıştır. Buna ilişkin internet çıktısını ibraz ediyorum ayrıca müvekkilimin kooperatifle imzaladığı sözleşmede bildirdiği adres ile kooperatifin davetiyelerinde yer alan adres aynı değildir, dedi.
İbraz edilen internet çıktısı alınıp dosyaya konuldu.
Davalı vekili söz aldı: zapta geçen şekilde taraf teşkilinin sağlanmasına muvafakatımızın olmadığını belirterek önceki beyanlarımızı tekrar ederiz ayrıca belirtmek istiyoruz ki dava konusu prosedür sürecinde üyenin ————– olmadığı için noter marifeti ile mernis adresine tebliğ imkanı söz konusu olmadığından ilanen tebligatlar yapıldı, bu hususunda dikkate alınmasını istiyoruz, dedi.
Davacı vekili söz aldı: murisin yaptığı ödemelerde — numarası yazılıdır, buna bir örnek olarak şimdi ——- ödeme makbuzu örneğini ibraz ediyorum, dedi.
İbraz edilen makbuz fotokopisi alındı, dosyaya konuldu.
Zapta geçen ibrazlar ve sebepleri belirtilerek özgüleme ve atıf kolaylığı yönünden barkod numaralı belge örneği üzerine A işareti ve makbuz üzerine B işareti konuldu.
Davalı vekilinden soruldu: önceki beyanlarımı tekrar ederim dedi.
Ön inceleme duruşmasına geçildi.
Davanın tensip tutanağında da belirtildiği gibi 6100 sayılı HMK’nın 320’inci maddesi gereğince basit yargılamaya tabi olduğu ve HMK uyarınca dava hakkında HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldı.
HMK’nın 119-121 maddeleri uyarınca dava dilekçesi ve ekleri incelendi, Dava dilekçesi ve eklerinde herhangi bir eksiklik olmadığı görüldü.
HMK’nın 114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde dava şartlarının mevcut olduğu, davacıların davaya dayanak yasal düzenlemeler yönünden dava açma haklarının ve hukuki yararlarının bulunduğu; bütün mirasçılardan vekaletname ibraz edilmiş olması nedeni ile taraf teşkilinin sağlandığı, davacı tarafın dava ehliyetinin olduğu, bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı ve bu yönlerden de bir dava şartı eksikliğinin bulunmadığı görüldü.
Davanın konusunun davacıların murisi —- ortaklığından —- tarihli ve ———-sayılı ortaklıktan çıkarılma kararı olması ve ihraç kararının tebliğinin usulüne uygun olmadığı iddiasının da ileri sürülmesi karşısında sürenin de aydınlatılmasının yargılamayı gerektirdiği bunun dışında ön incelemeye engel bir durum bulunmadığı anlaşıldı.
HMK’nın 320/2.maddesi kapsamında dava şartları, ilk itirazlar, hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında taraflara/vekillerine söz verildi.
Davacı vekili beyanında : bu aşamada dava dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, cevap dilekçesini kabul etmiyoruz, dedi
Davalı vekili beyanında : bu aşamada cevap dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, dedi.
HMK 114-115 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde dava şartlarının mevcut olduğu görüldü. Ayrıca davada yukarıda belirtilen sebeple davalı vekilinin itirazına da konu olan hak düşürücü sürenin yargılama sonucunda aydınlatılması gerektiği anlaşıldı. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
HMK’nın 320/2.maddesi kapsamında tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlarının tespitine geçildi.
Dava dilekçesi ve ekleri okundu. Davacı vekilinden soruldu;
Davacı vekili : Dava dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, bu aşamada davalı ile anlaştığımız bir husus yoktur, tüm delillerimizi bildirmek için süre istiyoruz, yargılama yapılarak davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz, dedi.
Davacı Vekili

Cevap dilekçesi ve ekleri okundu. Davalı vekilinden soruldu;
Davalı vekili : Cevap dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, davacı ile anlaştığmıız bir husus yoktur, delillerimizi bildirmek üzere süre istiyoruz, yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep ederiz dediler.
Davalı Vekili
HMK’nın 320/2.maddesi kapsamında Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın kooperatif yönetim kurulunun —- tarihli ve —— çıkarılma kararı olması ve ihraç kararının tebliğ edilmediği iddiasının da ileri sürülmesi karşısında sürenin de aydınlatılmasının gerekip gerekmediği hususlarının aydınlatılmasına yönelik olduğu anlaşıldı.
HMK’nın 320/2.maddesi kapsamında taraflarlar tespit edilen uyuşmazlık yönünden sulh olmaya ve arabuluculuğa teşvik edildi.
Davacı vekilinden soruldu : Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz, sulh olma ve arabulucuya gitme durumumuz ve isteğimiz yoktur, dedi.
Davalı vekilinden soruldu : Önceki beyanlarımızı aynen tekrar ediyoruz, bizimde sulh olma ve arabulucuya gitme durumumuz ve isteğimiz yoktur, dedi.
Dosya incelendi.
GGD.
5-Cevap dilekçesinin ekindeki — nolu belgenin de zapta geçen —- nolu belgelerin okunaklı fotokopilerin eklenerek söz konusu ——nolu evrakın —–verilip verilmediğinin ilgili pttden veya en yakın ——- sorulmasına,
7—— müzekkere yazılarak:
———–
Adreslerinin —– yılından öncesi itibari ile aynı yeri tarif edip etmediği, farklı adres olup olmadığı hususlarında cevap verilmesinin istenilmesine,
———şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan tutanak içeriğinde yer alan araştırmalar yapılarak cevaplar temin edildikten sonra ——- tarihli duruşmada davacı vekili önceki beyanlarını tekrar ederek emsal olduğu ileri sürülen dosyanın —– beklenmesine gerek olmadığını, müzekkere cevaplarının temin edilmiş olması nedeni ile dosyanın tekemmül ettiğini ifade ederek karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili emsal olduğu belirtilen kararın ——– sürecinin beklenip beklenmeyeceğinin Mahkemenin takdirinde olduğunu ifade ederek davanın öncelikle usulden olmak üzere reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın niteliğine, araştırma sonuçlarına, yukarıya aynen aktarılan ön inceleme duruşması içeriğinde —- ifade edilen belge ve makbuz bilgileri, kooperatif ana sözleşmesi, dava konusu karar, ihraç prosedürüne ilişkin belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde emsal olduğu ileri sürülen söz konusu kararın —–sürecinin beklenmesine gerek olmadığı, davanın aydınlandığı sonucuna varıldığından söz konusu emsal karar akibeti takip edilmemiştir.
Sonuç olarak murisin kooperatife bildirdiği adres, ihtar ve ilanlarda yer alan adresler, veraset belgesi, murisin — tarihinde vefat etmiş olması, dava konusu —— tarihli ve —- çıkarılma kararı olması, adres aidiyeti yönünden ——- müzekkere yazılarak yapılan araştırılmalara verilen cevaplar, söz konusu ——- işaretli belgelerdeki bilgiler, emsal olduğu ileri sürülen karar içeriği, murisin mernis adresinin tebligatlardaki adres gibi olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihraç prosedürüne ilişkin işlem ve tebligatların usulüne uygun olduğu, yukarıya özetlenen cevap dilekçesine yansıyan savunmanın dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, iddia edildiği şekilde tebligat yönünden bir eksiklik bulunmadığı kanaatine varılmış olup, iddianın yönetim kurulu karar tarihi ve murisin vefat tarihi ile hayatın olağan akışı yönünden de afaki nitelikte olduğu sonucuna varıldığından buna göre davanın 3 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı belirlendiğinden davanın bu nedenle reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 14,90 TL harcın davacılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için tarife gereğince belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacılardan müştereken alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2021