Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1060 E. 2023/184 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1060 Esas
KARAR NO : 2023/184

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, sigortacılık işi ile iştigal eden —– önde gelen sigorta şirketlerinden biri olduğunu, davacının 28/09/2018 başlangıç ve 28/09/2019 bitiş tarihli, —– numaralı —– Abonman Sözleşmesi tahtında sigortalı ——emtianın nakliyesi esnasında maruz kalabileceği hasar, zarar ve ziyana karşı teminat altına aldığını, dava dışı —– tarafından 13/11/2018 tarihli ve —— numaralı mal faturası ile ve yine dava dışı ——unvanlı şirket tarafından 13/11/2018 tarihli ve—–no’lu mal faturası ile —– mukim bulunan dava dışı —— unvanlı şirkete brüt 10.779,40 kg ağırlığındaki muhtelif züccaciye ürünleri cinsi emtia satıldığını, anılan emtianın nihai alıcısı —– mukim bulunduğunu, satılan emtianın 14/11/2018 tarihli ve —– ve 14.11.2018 tarihli —– numaralı —- belgeleri tahtında —–plakalı araçla —-ve akabinde nihai alıcının mukim olduğu —–karayolu üzerinden taşınması işinin —– yetkilendirmesi ve organizasyonluğunda davalı—–tarafından üstlenilmiş olup yerine getirildiğini, —-, aynı zamanda emtia taşımasının yapıldığı—— plakalı aracın ruhsat sahibi olduğunu, diğer davalı ——, 01.01.2018 başlangıç ve 31.12.2018 bitiş tarihli—– numaralı —–Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile ifa edeceği taşımalardan kaynaklanacak her türlü sorumluluklarına karşı teminat altına aldığını, emtia alıcı mahalline vardığında emtianın nakliyesi esnasında ezilme, kırılma ve yırtılma suretiyle hasarlandığının anlaşıldığını ve hasar tespit tutanağı tutulduğunu, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde toplam 3.073,00 USD tutarında hasar bedeli tespit edildiğini, davacı tarafından 21/06/2019 tarihinde poliçe kapsamında hasar bedeli karşılığında aynı tutarda ödeme yapıldığını, böylelikle davacının, sigortalısının haklarına halef olduğunu, bu nedenlerle, 3.073,00 USD tutarındaki alacağın CMR Konvansiyonunun 27. maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Nakliye taşımacılığında zarar taleplerinin zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğunu ve davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davacının, protokol gereği davadan önce davalı şirkete başvuruda bulunması gerekirken, davalı şirkete başvurmadan iş bu davanın açıldığını, davacının, hangi sıfatla ve hangi sözleşmeye dayanarak, —– ödeme yaptığının anlaşılamadığını, zira taşınan emtianın —— ait olmayıp, —–ait olduğunu, davacının, ödeme yaptığı sigortalısı —— nakliyat sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen şirket olarak davalıdan rücu talebinde bulunmasının anlaşılamadığını, Davacının, taşıma işi yapıldığını belirttiği emtiaların davacı tarafından düzenlenen poliçedeki istisna emtia türleri arasında yer aldığını, taşınan emtiaların camdan yapılma kaseler, vazolar, camdan yapılma bardak takımı, duvar saati, —– seti, suluk olduğundan, nakliyat emtia sözleşmesinde yer alan istisna emtia türlerinden olduğunu, davacı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin —– ödemesi olduğunu, iş bu ödemeden müvekkili şirketin sorumluğunun bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacının davasını ispatı halinde, davalı şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasına, olmaz ise asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasına, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasına, davanın reddedilen kısım açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——usulüne uygun yurtdışı tebligatının yapıldığı, taraf teşkilinin sağlandığı ancak davalının davaya cevap vermediği, ayrıca bilirkişi raporunun yurtdışı tebligat yoluyla tebliğ edildiği, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.Davacı vekili 23/03/2021 tarihli feragat dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketi tarafından, davanın ikamesinden sonra yapılan 1.000,00 USD kısmi ödemeye istinaden, davadan davalı sigorta şirketi yönünden feragat ettiklerini, bakiye alacak bakımından diğer davalı —— yönünden davaya devam edilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili 23/03/2021 tarihli feragate karşı beyan dilekçesinde özetle; Davacı ile anlaşmaya varılması halinde müvekkili şirketince yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, bu konuda lehlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına, yapılan dava harç ve masrafların davacı uhdesinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili 01/06/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında; “Müvekkilimiz yönünden davadan feragat edilmitir. Feragat nedeni ile red kararı verilsin ayrıca herhangi bir avukatlık ücreti ve yargılama gideri talebimiz yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Deliller
Tarafların ticaret sicil sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Uluslararası taşımacılık alanında uzman bilirkişi, sigorta hukuk alanında uzman aktüer bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 21.06.2019 tarihinde Nakliyat Sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen olayda taşınan emtianın hasara uğrayıp uğramadığı, varsa kusurun kimde olduğu, davalı sigorta şirketi yönünden 23/03/2021 tarihli sunulan feragat beyanı da nazara alınarak davacının TTK 1472.maddesine göre halefiyetten kaynaklanan davalı ——şirketinden 3.073,00 USD alacağı olup olmadığına dair alacak davası davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap ve beyan dilekçeleri ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Dosyada, davalı sigorta vekilinin zaman aşımı itirazı ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, uluslararası taşımacılık alanında uzman bir bilirkişi, sigorta hukuku alınanda uzman aktüer bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 02.08.2022 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, fatura, sigorta poliçesi ışığında, davacı ile sigortalısı arasında nakliyat emtia poliçesi düzenlendiği, dava dışı sigortalının satın aldığı emtianın taşıma işinin davalı taşıyıcı —— tarafından üstlenildiği, uluslararası karayolu nakliye süreci nihayetinde tahliye öncesi yapılan kontrolde bir kısım emtianın hasarlı olduğu, bu hususun, araç sürücüsünün de imzasının yer aldığı tutansak ile tespit edildiği, yapılan ekspertiz çalışmasında hazırlanan eksper raporunda 3.073,00 USD hasarın belirlendiği, CMR Madde 17 gereği; “Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” ibaresinin bulunduğu, dolayısıyla malların taşıma sırasında hasarlanmasından dolayı taşımacının oluşan hasardan sorumlu olduğu, yine CMR Madde 3 gereği; “Taşımacı çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır.” ibaresinin bulunduğu, somut olayda davalı taşıyıcı——gönderenden emtia-eşyayı taşımak üzere tam ve hasarsız teslim aldığı, hasarın taşıma sırasında gerçekleştiği, yerleşik içtihatlara göre taşıyıcının CMR’den kaynaklanan sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğu, davacı tarafından talep edilmiş olan hasar miktarının —– üst limitinin altında kaldığı, meydana gelen hasar için davacı tarafından sigortalısına ödeme gerçekleştirildiği ve sigortalıya halef olduğu, dosyadaki eksper raporunun hasar ile uyumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 05.01.2021 tarihinde asıl alacağa ve ferilerine istinaden 1.000,00 USD ödeme yaptığı, dava tarihi 19.12.2019 tarihinden 05.01.2021 ödeme tarihine kadar CMR konvansiyonunun 27/1 maddesine göre yıllık %5 faiz üzerinden 161,23 USD işlemiş faiz oluştuğu, öncelikle işlemiş faizin 1.000,00 USD ödemeden mahsubu sonucunda kalan 838,77 USD’ nin asıl alacak 3.073,00 USD’ den mahsubu ile davaya konu asıl alacağın 2.234,23 USD olacağı ve davalı sigorta şirketi yönünden yapılan feragate bağlı olarak, davalı ——firmasından talep edebileceği tutarın 2.234,23 USD ile birlikte 05.01.2021 tarihinden itibaren %5 üzerinden işlemiş faiz olduğu, davacının, davalı taşıyıcıdan rücu talebinin yerinde olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça 3.073,00 USD üzerinden dava açılmış ise de, davacı alacağının 2.234,23 USD olduğu, yerleşik içtihatlar uyarınca taşıyıcının özen yükümlülüğüne uygun davranması gerektiğinden davalı taşıyıcı——sorumluluğu doğduğu, 3095 sayılı kanun uyarınca alacağa ödeme tarihi olan 05.01.2021 tarihinden itibaren %5 faiz işletilebileceği tespitiyle beraber, davalı sigorta şirketi yönünden sunulan feragat beyanı dikkate alınarak, davalı ——- yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, toplam 2.234,23 USD’nin 05.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.(Dava tarihi olan 19.12.2019 tarihi itibariyle efektif satış kuru 1 USD=5,9448 TL olup harç ve vekalet ücreti hesabında bu kur esas alınmıştır).
Davalı sigorta şirketi yönünden sunulan feragat beyanının nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine karar verilmiş olup, davacı tarafın, davalı sigorta şirketi yönünden davasından feragat ettiği, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereği feragatın hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı ve feragatin kayıtsız ve şartsız yapılmış olduğu anlaşıldığından davalı ——yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca iş bu davalı yönünden davadan feragat edilmiş olduğu ve davalı tarafça sunulan beyan dilekçesine göre, davalı tarafın herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediği anlaşılmakla davalı tarafa vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı ——yönünden açılan dava kısmen kabul edilmiş ise de, dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak yapılan arabuluculuk görüşmelerine, usulüne uygun davete rağmen iş bu davalının katılmadığı, mazeret de göndermediği anlaşıldığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gözetilerek yargılama giderlerinden iş bu davalı taraf sorumlu tutulmuş dava öncesi —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin iş bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı —— yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile toplam 2.234,23 USD’nin 05.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı ——- yönünden açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 907,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 311,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 595,57 TL harcın davalı —— alınarak hazineye irad kaydına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 25/9 ve 26/2. Maddeleri gereğince davacı tarafından yapılan 311,73 TL peşin harç gideri, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 68,90 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.980,63 TL yargılama giderinin davalı ——tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı —— alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ——tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
8-Davalı sigorta şirketi vekilinin beyanı doğrultusunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.