Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1059 E. 2021/276 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1059 Esas
KARAR NO: 2021/276
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasında davacının —–tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından borçlu—- aleyhine —- sayılı dosyası ile takibin başlatıldığını, borçlu şirket aleyhine başlatılan takipte takip dışı 3. Şahıs konumundaki davacının işyeri olan——- tarihinde haciz işleminin gerçekleştirildiğini, davacıya ait menkul malların haczedilerek muhafaza altına alındığını, davacının mallarının muhafaza altına alınması sebebiyle —- sayılı dosyasıyla davalıya karşı ihtiyati tedbir talepli olarak istihkak davasının açıldığını,——- tarihinde tekrar hacze gelindiğini, söz konusu davacıdan senet alındığını, davacının yetiştirmesi gereken işlerin olması ve işyerinde ki makinelerin sökülerek muhafaza altına alınması tehdidi karşısında davacı tamamen cebri icra tehdidi altına dava konusu senetleri düzenlemek zorunda bırakıldığını, dava dilekçesi ekinde davacının sunmuş olduğu —— tarihli ——- görüldüğü üzere davacı şirketin adresi ticaret sicilinde tescil edildiğini, dava dışı 3. Taraf konumundaki borçlu şirket ise söz konusu adresten taşındığını, bu nedenle dava şirketin adresinde yapılan haczin davacı tarafça kabulünün mümkün olmadığını, bu konu ile ilgili olarak gerekli görülmesi halinde dava dışı borçlu —–Yetkilisinin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, davacı şirket yetkilisi —— ticari hayatı sekteye uğramamak daha —- önü geçmek ve işyerindeki makinelerin sökülmesi eylemini durdurabilmek amacıyla tamamen cebri icra tehdidi altında protokol imzalayarak davaya konu senetlerin düzenlendiğini, şirket yetkilisi —– fabrikasında yer alan aletlerin kaldırılmaması amacıyla cebri icra tehdidi altında imzaladığı protokol kapsamında senetleri keşide ederek davalı şirket vekiline verdiğini, ayrıca söz konusu protokolde icra tehdidi altında davacının açmış olduğu istihkak davasından feragat edeceğine dair taahhüt alındığını, davacıdan alınan taahhüt ve senetler tamamen icra tehdidi altında , davacının hür iradesi dışında alınmış olduğundan hukuken bir geçerliliği bulunmadığını, davanın kabulüne, dava konusu senetlerin tahsil edilmesi halinde davacı şirketin ileride telafisi imkansız zararlara uğraması muhtemel olduğundan dava konusu senetlerin , teminatsız veya teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına , —– kapsamında davacıdan zorla alınan — vadeli — vadeli—- vadeli ——– bedelli senetler bakımından davacının borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından istihkak iddiasına rağmen taraflarına ait adreste haciz işlemi gerçekleştirildiği beyan edildiğini, ancak davacının istihkak iddiasının yersiz olduğunu, dosya borçlusu —- aralarında organik bağ bulunduğuna dair ciddi emareler —— sayılı icra dosyasında , İİK M. 97 gereği takibin devamı yönünde karar veren icra mahkemesi dosyasında ve istihkak iddiasıyla açıldığını, —– dosyasında da mevcut olduğunu, hacze gidilen adres, takip borçlusunun ——kaydında yer alan adresinin olduğnu, aynı zamanda takip borçlusuna yapılan tebligat adresi olduğunu, söz konusu adresin borçlunun halen —- kayıtlı adresi olup , davacı tarafın istihkak iddiasının yersiz olduğunu, hacze gidilen adres borçlunun tebligat adresi olduğunu, icra dosyasından tebligatın bu adrese yapıldığını, davacı taraf ve borçlu firma çalışanları aynı kişiler olup bu durumun tespiti için ilgili sigorta kurumundan firmaların kuruluşundan bu zamana kadar olan çalışanlarının sorulmasını talep ettiklerini, ayrıca hem davacı hem de borçlunun bağlı bulundukları vergi dairelerinden kira kontratı ve menkullere ilişkin fatura kayıt örneklerinin de celbini talep ettiklerini, davacı tarafından — mtarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, adres değişikliğinin —— —- kayıtlarıyla da tescil edildiği beyan edildiğini, ancak davacının adresinde yapılan fiili haciz ve evrak araştırması neticesinde, iş bu tarihlerden sonraki tarihlere takip borçlusuna ait birçok klasör dolusu evrak ve kayda rastlanıldığını, fiili haciz esnasında icra memuru tarafından borçluya ait birçok evrak tespit edildiğini, bu hususun her iki firma arasında bağlantı olduğunu ortaya koyduğunu, davacı tarafından toplamda—- bedelinde— adet senet keşide edildiğini, dosya borcunun—- adet taksit halinde ödenmesi kararlaştırılmışken, haciz baskısı altında verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının tedbir taleplerinin tümden reddini, davanın reddini, dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı üzerine yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —– tarihli dilekçesinde davadan feragati kabul ettiklerini yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve feragat dilekçeleri, cevap ve feragatin kabul edildiğine dair dilekçe, dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı vekili ——- tarihli dilekçesinde sulh gereğince davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletname üzerinde yapılan incelemede davacılar vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK’nın 309/1.maddesi gereğince; feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır. HMK’nın 310/1 maddesi gereğince; Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK’nın 309/2.maddesine göre ise; feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir. HMK’nın 309/4 maddesine göre de; Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
HMK’nın 311.maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmü bulunmaktadır.
HMK’nın 312/1.maddesine göre ise “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.” hükmü bulunmaktadır.
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden 312/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca feragat ön inceleme aşamasından sonra yapılmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 2/3’ü alınmıştır. Yine yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 39,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.425,98 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.386,45 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—– bütçesinden ödenen 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
6-Davalı vekilinin talebi doğrultusunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda —– Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.29/04/2021