Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1049 E. 2021/427 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1049
KARAR NO: 2021/427
DAVA: İtirazın İptali (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2019
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile taraflar arasındaki ticari ilişkiye bağlı olarak icra takibine konu faturalarda belirtilen ürünlerin davalıya satılıp teslim edildiği halde bedellerinin ödenmediği için faizi ile birlikte toplam ——- sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili tarafından duruşmada da tekrar edilen cevap dilekçesinde davacı tarafın sözleşme ihlali nedeniyle davalı şirketin ciddi zararlara uğradığı, davalı şirket tarafından zararların tazmini için açılan davanın ——- dosyası üzerinden işlem gördüğü, davalı şirketin uğradığı zararlara nedeniyle icra takibine takas-mahsup definde bulunularak takibe itiraz edildiği, davacı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak müşterilere mail atılması ile ilgili olarak TTK. haksız rekabet hükümlerine göre ———–soruşturma sayılı dosyası üzerinden işlem gören suç duyurusunda bulunulduğu sonuç olarak davacı şirketin hukuka aykırı eylemleri, taraflar arasındaki sözleşme ve ticari uygulamalara aykırı davranışları nedeniyle müşterileri nezdinde ticari itibar kaybına uğramış olması nedeniyle söz konusu —sayılı dosya üzerinden işlem gören dava ile —- manevi tazminat talep edildiği; takibe itirazda açık bir şekilde takas yoluna başvurulduğunun ifade edilmesi nedeniyle herhangi bir kötü niyetli itiraz söz konusu olmadığı savunularak söz konusu—– sayılı davanın bekletici mesele yapılarak davalı şirketin zararının tam olarak belirlenmesinin ardından takas talebine göre işlem yapılması ve sonuçta davanın reddine, icra inkar tazminat talebinin de reddine karar verilmesi istenmiştir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı ———- tarihinde yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığına dair — tarihli son tutanak düzenlendiği, arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen söz konusu icra dosyasına göre taraflarla ilgili olduğu, — asıl alacak ve –işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam —— tarihinde takibe konulduğu, takibin faturalara dayalı olduğu, süresinde yapılan takas def ‘ine dayalı itirazla takibin durmuş olduğu, derkenar yazısına göre de takip açılışı sırasında ——–peşin harç yatırılmış olduğu belirlenmiştir.
Dava dilekçesine, celp edilip incelenen icra dosyasına, ön inceleme duruşmasında belirlenen ihtilaf noktalarına ve dosya kapsamına göre dava ticari ilişkiye bağlı ve faturalara dayalı olarak yapılan takibe itirazın iptaline ve buna bağlı olarak talep edilen icra tazminatına yöneliktir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen——— Esas sayılı davanın safahatı, etkileşimin takas-mahsup savunması yönünden söz konusu olması, yargılamanın çabukluğu ilkesi ve dosya kapsamı gözetilerek ön inceleme duruşmasında alınan ara karar ile bekletici mesele yapılmasına yer olmadığına karar verildikten sonra deliller toplanarak tarafların tacir olup ticari defterlere dayanılmış olması ve davanın niteliği gözetilerek ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor temini yoluna gidilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından dosya kapsamına uygun olarak ve davanın esasının aydınlatılması yönünden Mahkememizce de yeterli görülen—– işlem tarihli raporda taraflar arasında ticari ilişki olduğu, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil kıymetini haiz olduğu, tarafların defterlerinin birbirlerini teyit ettiği ve—– tarihi itibariyle cari hesap bakiyesine göre -rapor maddi hatadan arındırıldığında- davacı tarafın davalıdan —- alacağının göründüğü —- olarak ifade edilmiş ise de bu rakama esas alınan fatura bedellerine, faturalara ilişkin rapordaki döküme göre bu miktarın —– olduğu ve bu noktada maddi hata yapıldığı açıkça anlaşıldığından bu şekilde maddi hatadan arındırılmıştır.), hesap ekstresine göre davacının davalıya fatura tarihinden itibaren 1 ay süre ile vade tanıdığının anlaşıldığı, hem bu belirleme ve hem de TTK. Madde 1530 gereğince aksi kararlaştırılmadığı sürece fatura vadesinin —olması karşısında fatura tarihinden— sonra temerrüdün gerçekleştiği ve buna göre temerrüd faiz hesabı yapıldığı açıklanarak dava tarihine kadar işlemiş olan temerrüd faizinin — olduğu hesaplanmış ise de rapordaki verilere ve dosya kapsamına bağlı olarak yapılan hesap ve denetimde takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının takip talebinde ileri sürülen gibi olduğu belirlendiğinden rapordaki takip tarihi yerine dava tarihini esas alan yöntem hatası bu şekilde denetlenmiş olup sonuçta davanın aydınlanması yönünden yeterli görülen rapora ve dosya kapsamına göre davacı tarafın davalıdan alacağı olan asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş faiz miktarlarının takip talebinde talep edildiği şekilde olduğu sonucuna varıldığından yargılamanın çabukluğu ilkesine bağlı olarak bu hususlar yönünden ek rapor teminine gerek görülmemiştir.
Raporun tebliği üzerine davacı vekili tarafından rapora karşı beyanları içerir dilekçe ibraz edilmiş ise de davalı adına her hangi bir beyanda bulunulmamış ve itiraz edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından ibraz edilen—- tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz talebinde bulunulması üzerine —-tarihli ara karar ile:
“…
Davalı vekili tarafından —- tarihli dilekçe ile ihtiyati haciz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin bir yanlış anlaşılmaya dayalı olabileceğinin umulduğu ve zamanı geldiğinde borcun ödeneceği, bu şekilde acele edilmesine bir anlam verilmediği, aşaması geldiğinde icra dosyasına gerekli teminatında sunulacağı, davalı tarafça açılan tazminat davasının da devam ettiği ileri sürülerek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi istenmiştir.
İcra dosyası, faturalar, bilirkişi raporu, iddia ve savunmanın mahiyetlerine göre menfaat dengeleri yönünden yakın ispat kuralları, İİK. Madde 257 düzenlemesi, dayanılan belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava değeri olan ——- yönünden istemin yerinde olduğu sonucuna varıldığından takdiren kabilinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1)İ.İ.K.nun 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden, İHTİYATİ HACİZ İSTEMİNİN KABULÜ İLE,
2)Gerekçede belirtilen —- alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere davalının;
a)Taşınır mallarının,
b)Taşınmaz mallarının,
c)Üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının, İHTİYATEN HACZİNE,
3)İhtiyati haciz isteyen tarafından alacak miktarı karşılıği- üzerinden —- nakdi veya kati süresiz banka teminat mektubunun mahkeme veznesine yatırıldığı takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz isteyene verilmesine, takibin kesinleşmesi ve borçlunun muvafakatı halinde teminatın ihtiyati haciz isteyene iadesine,
…”
şeklinde ihtiyati haciz kararı verilmiş olup gerekli kısımları yukarıya aynen alınmıştır.
Davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına süresinde itirazı üzerine, itiraz tarihi ve duruşma tarihleri gözetilerek ihtiyati haciz kararına itiraz da son duruşmada davanın esasıyla birlikte karara bağlanmıştır.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz —–yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.—— Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 —-
—- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
—– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın ——yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
—-
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
—– Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A——–
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre —— bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. —— bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —– bütçesinden karşılanır.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak celp edilip incelenen icra dosyası, faturalar, taraflar arasındaki ilişkiyi gösterir ve raporda açıklanan cari hesap ilişkisi ve ekstresi; dosya kapsamına uygun, denetime ve hükme esas alınmasına elverişli olup davanın aydınlanması yönünden Mahkememizce de dosya kapsamına uygun ve yeterli görülen rapor; yukarıda açıklanan şekilde hesaba ve yönteme ilişkin hatadan arındırılması sonucu rapordaki verilerle ulaşılan sonuç, davalının rapora itiraz etmediği gibi ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde yanlış anlaşılmadan bahsedilerek borcun ödeneceğine ilişkin samimi beyan; yukarıya aktarılan ilgili yasal düzenlemeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın sübuta erdiği kanaatine varılmış olup bu doğrultuda aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilerek ihtiyati hacze itiraza ilişkin —— tarihli dilekçede ileri sürülen itirazların da reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı adı altında talep ettiği icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, bu konuda yerleşen yargısal uygulama, davanın niteliği, davalının takibe itirazının haksız çıkması, kabule konu asıl alacak yönünden alacağın davalı tarafça hesaplanabilir-bilinebilir olması nedeni ile likit ve belirli olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından kabule konu asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra tazminatına da karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, bu konuda yasal düzenleme ve yerleşen yargısal uygulamaya bağlı olarak kabule konu asıl alacak miktarı olan —— icra tazminatına da hükmolunmuştur.
Harç yönünden davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken —- peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
Son olarak belirtmek gerekir ki son duruşmada alınan beyanlar, ——- sayılı dosyası üzerinden düzenlenmiş olup örneği ibraz edilen rapor, söz konusu davanın niteliği ve safahatı, her iki davanın muhtemel etkileşimlerine bağlı öncelikli hukuki yararlar ve eldeki davanın karar aşaması ile diğer davanın muhtemel sonucu ve/veya belirsiz süreci birlikte değerlendirilerek takas-mahsup talebi gerekirse infaz aşamasında gözetilebileceğinden salt böyle bir savunma yönünden bağımsız diğer dava da gözetilerek diğer davanın sonucunun beklenmesine gerek görülmeyerek eldeki davanın sonuçlandırılması yöntemi tercih edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
—– sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibe itirazın iptaline ve takibin devamına,
2-%20 icra tazminatı karşılığı —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İhtiyati hacze itiraza ilişkin —– tarihli dilekçede ileri sürülen kademeli her iki itiraz yönünden de yerinde görülmeyen itirazın REDDİNE,
4-Kabule konu toplam değer üzerinden hesaplanan —- nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan — peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu — toplamını oluşturan — mahsubu ile — — davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak —–tarafından yapılan ve——– Bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zaruri giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından İcra veznesine ve Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
8-Kabule konu toplam değer üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 46.189,00 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021