Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1035 E. 2020/227 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/859 Esas
KARAR NO : 2020/231

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA-TALEP ;
Davacı dava dilekçesinde özetle; —– tarihinde müvekkil şirketinde tadilat yapıldığını, müvekkilin şirketinin karar defterinin kaybolduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7 maddesi ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler ;yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. “gereğince bu nedenlerden dolayı müvekkilin şirketine ait zıyaa uğrayan karar defteri için zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP -TALEP : Dava HMK’nin 382 (2) e-1( Ticari defterlerin ziyaı halinde belge verilmesi) maddesi gereğince çekişmesiz yargı işidir.
DELİLLER : Türk Ticaret Kanunu 82/7 maddesi ve ilgili yasal mevzuat, —- Kayıtları, Vergi dairesi kayıtları, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 6102 sayılı TTK’nin 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nin 382 vd. maddeleri gereği zayi belgesi verilmesi talebi çekişmesiz yargı işi olup, TTK’nin 82.maddesi uyarınca işbu talep ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden istenebileceğinden Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesine göre hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davacıya defterlerin kaybolmasına ilişkin açıklama yapması için süre verilmiş, TTK’nin 82/7 uyarınca şirketin bağlı bulunduğu ————-şirkete ilişkin bilgi ve belgeler istenerek değerlendirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nin 82. maddesinde belgelerin saklanması ve saklama süresi başlığı altında düzenleme yapılmış bu kapsamda her tacirin ticari defterlerini sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. TTK’nin 64/4 maddesinde ortaklar kurulu karar defteri (genel kurul toplantı ve müzakere defteri) ticari defter olarak tanımlanmış olup, TTK’nin 82. maddesinin 7. fıkrasında defter ve belgelerin bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilmektedir. TTK’nin 18/3 maddesine göre ise her tacirin ,ticarethanesine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan hususlar ve anılan yasal düzenlemelere göre somut olayda ; davacı tarafça, zayi olduğu bildirilen şirket karar defterine yönelik olarak doğal afet ya da hırsızlık iddiasında bulunulmamıştır. Davacı taraf şirket karar defterinin şirkette tadilat yapılması sırasında kaybolduğunu ileri sürmüştür. Mahkememizce vergi dairesin yazılan müzekkere cevabında da vergi borcunun bulunduğunun bildirildiği görülmüştür.(HMK 385/2) Dava dilekçesindeki açıklamadaki olayların gerçekleşme biçimine göre tacir sıfatına haiz olan davacıların, tacir olmanın hüküm ve sonuçları bakımından basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü yerine getirmediği düşünülmüştür. Zira zayi olduğu iddia edilen ticari defterin özenle korunması ve saklanması zorunludur. Olayın dilekçede anlatılan gerçekleşme biçiminin ticari düzen ve teamüllere aykırı olduğu gibi hayatın olağan akışına da uygun bulunmamıştır. Bütün bunlara göre ticari defterin tadilat nedeniyle kaybolduğu iddiasının TTK’nin 82/7. fıkrasında düzenlenen doğal afetler ( yangın, su baskını, yer sarsıntısı) veya hırsızlık kavramlarına girmediği açıktır. Bu kapsamda dosya kapsamı yeterli görülmüş ve başkaca araştırma yapılmasına gerek duyulmamıştır. Kaldı ki, zayi nedeniyle ticari defter ve belgelerin iptal edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olmayıp tam ispat aranmaktadır. Binaenaleyh, TTK’nin 82/7. Fıkrasına dayanmayan ve bu kapsamda yerinde bulunmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davanın mahiyetine göre davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.