Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1003 E. 2021/986 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1003 Esas
KARAR NO : 2021/986

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Bankanın——- akdedilen —- gereğince borçlu lehine sair —- kullandırıldığını, taraflar arasında imzalanan —- –müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, başvuru dışı ——– vadelerde geri ödemediğini ve — duruma düştüğünü, bunun üzerine açılan ve kullandırılan kredi hesabı, esnek ticari hesap ve — banka tarafından — yevmiye numarasından keşide edilen ihtamame ve eki hesap özetleri ile kat edildiğini ve hesap kat tarihi itibari ile toplam borcun ödenmesi, ödenmez ise tahsili için yasal yollara başvurulacağının borçlulara ihtar edildiğini, bahse konu ihtarnamenin borçlu —- uygun şekilde tebliğ edildiğini ve borçlu tarafından da gönderilen ihtamameye karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, asıl borçlu —- lehine alınan — kararı neticesinde 1 yıl süre ile takiplerden ari olacak şekilde mühlet (20/06/2020’ye kadar) temin edildiğinden, kendisinin takip dışı tutularak sadece müteselsil kefil—-karşı, —- — kaynaklı borçlara istinaden, — sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, borçlunun —-aracılığıyla dosyadaki asıl borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, bu haksız itiraz üzerine takibin durduğunu, arabulucuya başvuru dava şartı olduğundan, ilgili sürecin işletildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm alacak ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icranın devamına ve haksız itirazından —– ücret-i vekalet ve dava masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —-olduğunu, müvekkil —- davası kapsamında hakkında —-dosyasında — kararı bulunduğunu, müvekkili ile yetkilisi olduğu —. arasında hukuki neticeler yönünden bağlantı olduğunu, —- ticari faaliyeti neticesinde müvekkilinin borçlandığını, — dosyasındaki mühlet kararı hitamında davacı ile borcun ödenmesi hususunda anlaşma görüşmelerinin yapılacağını, bu —– davacı ile anlaşma ihtimallerinin olduğunu—- davanın sonucunun beklenmesinin bu dava yönünden müvekkil açısından önem arz ettiğini ileri sürerek bekletici mesele yapılmasını, bu —- dosyasının sonucunun beklenilmesini ve nihayetinde davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir
DELİLLER : — dosyası, — —- faiz genelgeleri,—– hesap ekstreleri, dekontlar, geri ödeme planları, —-, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu —- Esas esas sayılı dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.— tutanağına göre de — dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama ve toplanan ve incelenen delillere göre uyuşmazlığa konu somut olayda; — dosyasından davalı hakkında —— bağlı olarak borçlu sıfatıyla icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu verilmesi— uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi — tarafından hazırlanan rapor ve ek rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve bilirkişi raporuna karşı sunulan beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bilirkişi tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu ek raporda özetle ; dava dışı——düzenlendiği , davalının kredi sözleşmesinde 350.000,00 TL üzerinden müteselsil kefil olarak imzanın bulunduğu, davacı bankanın 106.799,74 TL asıl alacak, 5.576,05 TL işlemiş faiz, 278,79 TL bsmv, olmak üzere toplam 112.654,58 TL alacak talebinde bulunabileceği ve asıl alacağa % 28,80 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği yönünde tespit, hesap ve görüş bildirildiği görülmüştür. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamıyla genel olarak uyumlu olduğu, davalının aynı zamanda kredi sözleşmesinin asıl tarafı şirketin ortağı ve münferiden yetkili temsilcisi olduğu, şirkete olan kefaletinin hukuken geçerli ve borçtan sorumlu olduğu, davacı tarafın davasını TMK’nın 6 ve HMK’nın 190. maddeleri nazarında usulüne uygun olarak ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Davalı vekilinin asıl borçlu şirket hakkında verilen geçici mühlet kararının bekletici mesele yapılması talebi de işbu mühlet kararı müteselsil kefil olan davalı hakkında uygulanamayacağından dinlenmemiştir. Binaenaleyh, dosyaya mübrez bilirkişi kök ve ek raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilmiş, sözleşme faizi gözetilmiş ve böylece davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı-borçlunun —takip dosyasına 106.799,74 TL asıl alacak, 5.535,79 TL işlemiş faiz, — ——olmak üzere toplam 112.612,35 TL kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa (106.799,74 TL ) takip tarihinden itibaren % 31,80 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ( 42,23 TL ) ilişkin talebin/davanın reddine, karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını açık ve net olarak belirleyip tespit edebilir durumdadır. Bu nedenlerle davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve tacir olan ve basiretli davranma yükümlülüğü de bulunan davalı-borçlu yönünden genel kredi sözleşmesi ve icra takip dosyası nazar-ı itibarında mevcut alacak/borç açıkça likit/muayyen olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmakla asıl alacağın (106.799,74 TL ) % 20’si olan 21.359,94 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, arabuluculuk son oturum tutanağı içeriğine göre davalının mazeretsiz olarak toplantıya katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11-13 maddeleri gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- ödenen — —davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince davalı-borçlunun ——- takip dosyasına 106.799,74 TL asıl alacak, 5.535,79 TL işlemiş faiz, 276,79 TL — kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (106.799,74 TL ) takip tarihinden itibaren % 31,80 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ( 42,23 TL ) ilişkin talebin/davanın REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle, asıl alacağın (106.799,74 TL TL) %20’si olan 21.359,94 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-
1-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.692,55 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.360,59 TL ve ilamsız icra takip dosyasında yatırılan 563,27 TL peşin harcın mahsubuyla bakiye 5.768,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.360,59 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 107,45 TL posta gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.118,84 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —- arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —. 13/1, maddesi uyarınca 14.648,11 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C-
1-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.