Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/13 E. 2024/11 K. 09.01.2024 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/13
KARAR NO : 2024/11

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 05/01/2024
KARAR TARİHİ : 09/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Öncelikle davalı tarafça davacı müvekkile borcu olduğundan bahisle bir SMS gönderilmek suretiyle para talep edildiğini, ancak paranın miktarından bahsedilmediğini, bilgi almak istediğini, ancak herhangi bir bilgi alamaması üzerine davalı taraftan onarım bedellerini içerir faturalar da dahil olmak üzere diğer tüm belgeleri talep ettiğini, buna ilişkin borcu var ise ödeme yapabileceğinden bahsettiğini, davalı şirket tarafından davacı müvekkile herhangi bir ekspertiz raporu yahut hasar gören aracın onarımına ilişkin davalı şirket tarafından sigortalısına yapılan ödemeye ilişkin bir belge temin edilmediğini, yazıda rücu davası açılacağından bahsedilmişse de davacı müvekkile karşı herhangi bir arabuluculuk süreci yapılmadığı gibi herhangi bir rücu davası da ikame edilmediğini, davalı tarafça takip öncesinde ödediği iddia edilen miktara ilişkin herhangi bir belge temin edilmediği gibi icra dosyasına sunulan 26.07.2023 tarihli bir yazıda ”Söz konusu hasar nedeniyle yaptırılan ekspertiz sonucunda sigortalımıza 76.264,68TL hasar tazminatı ödenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 1472. Maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu Ve Sigorta Genel Şartları gereğince şirketimizce ödenen tazminat miktarı üzerinden kusur oranınıza isabet eden 8.824.68TL tutarın hasar ödeme tarihinden itibaren işleyen %0.09 yasal faizi 0.00TL ile birlikte 8.824,68TL olarak…” ve yazının not kısmında da tekrardan ”trafik poliçenizden 67.440,00tl tahsil edilmiş olup ödemeniz gereken tutar 8.824,68 TL’dir” demek suretiyle davacı müvekkilin borcunun 8.824,68TL olduğundan bahsedildiğini, icra dosyasında 80.728,86TL asıl alacak alacağı ve 159,25TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 80.888,11TL olarak talep edildiğini, takip talebinde de ”—– sigorta 32.560,00 TL den sorumludur.” denmek suretiyle davacı müvekkilin sigorta şirketinden de talepte bulunulduğunu, davacı müvekkilin borcunun 8.824,68TL olduğu, davacı müvekkilin sigorta şirketinin 67.440,00TL ödeme yaptığı ve son olarak davalı şirketin kendi sigortalısına toplam 76.264,68TL ödeme yapmak zorunda kaldığı sonucuna varıldığını, davalı şirketin burada davacı müvekkil ve onun sigorta şirketinden toplamda 80.888,11TL’yi haksız olarak tahsil etmeye yönelik kötü niyetle bir icra takibine giriştiğini, bu nedenlerle davacı müvekkilin davalıya karşı borcu olmadığının tespitine, —- İcra Dairesi —– Esas numaralı dosyasındaki icra takibinin, davanın esası hakkında karar verilinceye kadar durdurulmasını talep etmiştir.
Dilekçeler teatisi ve ön inceleme tamamlanmadan dosya üzerinden karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamının degerlendirilmesinde özetle; davacı tarafın karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle belirtilen miktarda borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği anlaşılmış olup, 7445 Sayılı Kanunun 31. Maddesi ile yapılan değişiklikle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan ” paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında ” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında” olarak değiştirilmiş olup ilgili değişikle beraber 01/09/2023 tarihinden itibaren açılacak menfi tespit davalarında arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.
6325 Sayılı Hukuk Uyusmazlıkların Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında “Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlasmaya varılamadıgına iliskin tutanagın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örnegini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluga uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanagın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedilecegi ihtarını içeren davetiye gönderilir. Ihtarın geregi yerine getirilmez ise dava dilekçesi karsı tarafa teblige çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya basvurmadan dava açıldıgının anlasılması halinde herhangi bir islem yapılmaksızın davanın, dava sartı yoklugu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda huzurdaki davanın 05/01/2024 tarihinde ikame edildiği, davacı yana, 08.01.2024 tarihli ara karar ile, iş bu davaya ilişkin arabulucu son tutanak aslını sunmak için süre verildiği, davacı vekilince 08.01.2024 tarihinde arabulucuya müracaat edilmediğine dair beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüş olup, davacı yanca davanın arabuluculuk dava şartını yerine getirmeden açıldığı görülmüştür.
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuğa basvurulması gerektiği, iş bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı, bu hali ile arabulucuya başvuru şartının dava açılmadan önce yerine getirilmediği, açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektigi yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 427,60 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.381,37 TL harcın mahsubu ile artan 953,77 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.