Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/99 E. 2023/106 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/99 Esas
KARAR NO: 2023/106
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 07/11/2022
KARAR TARİHİ: 27/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ——- ait olan —— davacının park halindeki aracına — tarihinde çarptığını, kaza nedeniyle davacının aracının dikiz aynasının kopmasına sebebiyet verdiğini, kazayı çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarının tetkiki ile tespit edildiğini, dava dışı şirkete kazanın bildirilmesine rağmen herhangi bir işlemde bulunmayacağının beyan edildiğini, bu nedenle ilgili sigorta şirketine ihtar çekildiğini ancak zararın tazmin edilmediğini, bu nedenle başlatıldığını, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve itirazın durduğunu beyan ederek —— esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA .Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirket ancak teminat limitlerine kadar sorumlu olduğunu, dava konusu alacak zamanaşımına uğradığını, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkil şirketin talep edilen Kdv yönünden sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasıdır.
HUAK’IN 18/A maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dosyası mahkememize ——– Karar sayılı görevsizlik kararı ile —– tarihinde tevzi edilmiş olup, mahkememizce kurulan —-tarihli ara karar ile davacı vekiline HUAK’ın 18/A maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, arabuluculuk son tutanağının mahkememize sunulması için bir haftalık kesin süre verilmiş, ara karar —- günü tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından —– tarihli dilekçesi ile arabuluculuk başvuru tutanağını mahkememize sunduğu son tutanağın incelemesinde davacı vekilinin 14/02/2023 tarihinde başvuruyu başlattığı anlaşılmıştır
Eldeki dava yönünden, yukarıda açıklandığı gibi HUAK’ın 18/A maddesinin 1’inci fıkrasında öngörülen 1 haftalık süre içerisinde son tutanağın aslının veya onaylı örneğinin sunulmasına ilişkin ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceğine ilişkin hüküm buyruk niteliğindedir. Diğer bir anlatımla bu konuda hâkimin takdir yetkisi bulunmadığı gibi son tutanağın 1 haftalık süre içerisinde sunulmaması yasa koyucu tarafından sonradan giderilmesi olanaklı dava şartı olarak öngörülmemiştir. —– Sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.
Anılan düzenlemelere göre dava açılmadan arabuluculuğa basvurulması gerektiği, is bu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığı, aksinin kabulü düzenlemenin amacına aykırı olacağı, bu hali ile arabulucuya başvuru şartının dava açılmadan önce yerine getirilmediği, açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerekmekle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) 7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,2‬0 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.289,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2023