Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/9 E. 2023/613 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/9 Esas
KARAR NO: 2023/613
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 04/01/2023
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket 02/12/2019 tarihinde 100.000 TL sermaye ve ——– sicil numarası ile ——– Ticaret Sicil Memurluğuna tescil edilerek kurulduğunu, müvekkilinin ——– Noterliğinin 18/12/2019 tarihli ——— yevmiye sayılı pay devri sözleşmesi uyarınca davalı şirketin eski ortaklarından ——– 10.000 TL’lik ve ——— 45.000 TL’lik şirket hissesini satın ve devir alarak şirketin tek ortağı /münferiden müdürü olduğunu, müvekkilinin ———- Noterliğinin 11/08/2020 tarih ——– yevmiye sayılı pay devri sözleşmesi uyarınca 99.000 TL’lik şirket hissesini ——– satın ve devir ettiğini, şirket iki ortaklı şirket haline geldiğini, son durumda müvekkilinin davalı şirkette 1.000 TL’lik şirket hissesi olduğunu, şirketin münferiden müdürü olarak 99.000 TL ‘lik hisse sahibi ———seçildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 638/2. maddesinin “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.” gereğince haklı sebebin varlığı halinde her ortak şirketten ayrılmasına karar verilmesini isteyebileceğini, müvekkilinin, davalı şirketin ortaklığından çıkmasına dair haklı sebepleri bulunduğunu, davalı şirketin ortakları bir araya gelememekte, iletişim kuramamakta olduğunu bu durumun ortaklık ilişkisini sürdürmeyi imkansız hale getirdiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre ortaklık ilişkisinin fiilen sürdürülmesi imkansız hale gelmişse bu husus haklı sebep olarak kabul görmekte olduğunu tüm bu nedenlerle müvekkilinin bedeli mukabilinde davalı şirketten ayrılmasına izin verilmesine, şirket ortaklığından ayrılma taleplerinin kabul görmemesi halinde ise, haklı nedenlerin varlığı dikkate alınarak halen gayrifaal olan davalı şirketin tasfiyesine karar verilmesini ve tasfiye süresince davalı şirkete temsilci atanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır. Mahkememizce; ——– Ticaret Sicili Müdürlüğünden davalı ———- Şirketi’ne ait kuruluşundan itibaren sicil kayıtları, ——–Vergi Dairesi Başkanlığı’ndan davalı şirketin kuruluşundan dava tarihi olan 04/01/2023 tarihine kadar ki tüm vergi beyannamelerinin varsa ekinde yer alan bilanço ve gelir tabloları celp edilerek incelenmiş ve mali müşavir bilirkişiden hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınarak taraflara tebliğ edilmiştir. Dava, limited şirketin ortağının haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması, mümkün olmaması halinde ise TTK 636/3. maddesi uyarınca haklı sebeplerle şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir.TTK,’nun 636/3. maddesinde, “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.”638. maddesinde, “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.”, şeklinde düzenlemeler mevcuttur.Limited ve anonim şirketlerde, şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış, doktrinde ve ——— Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep sayılmıştır.Toplanan delillere, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; 02/12/2019 tarihinde kurulan davalı şirketin iki ortaklı olduğu, davacı ortağın şirket ortaklarının bir araya gelemediği, ortaklığın fiilen devamlılığının kalmadığı ve şirketin de aktif faaliyetinin bulunmadığı iddialarıyla davalı şirket ortalığından bedeli mukabilinde ayrılmasına, talebin kabul görmemesi halinde ise gayrifaal olan şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporundan davalı şirketin Ticaret sicilde kayıtlı son işleminin 26/08/2020 tarihli ünvan değişikliği ile 28/08/2020 tarihli ortaklar kurulu kararının tescili istemi olduğu, davalı şirketin 2021 Ocak ayından itibarin gayrifaal duruma geldiği, Ticaret Sicilinde kayıtlı adresinde dahi fiilen bulunmadığı, şirketin mükellefiyet kaydıyla ilgili de 31/01/2021 tarihinde resen terk işlemi yapıldığı, amacı ortaklarına kazanç sağlamak olan davalı şirketin gayrifaal olması nedeniyle kar elde etmesi ve ortaklara gelir sağlamasının imkansız hale geldiği, bu durumda fiilen sona eren bir şirketin hukuken devamında da hukuki yarar kalmadığı, her ne kadar davacı ilk talebinde ortalıktan çıkma isteminde bulunmuş ise de gayrifaal hale gelen şirketin devamında hukuki yarar kalmadığından mahkememizce tespit edilen hususların şirketin fesih ve tasfiyesi için de haklı neden oluştuduğu yönünde yeterli kanaat oluşmakla, davacının ortaklıktan çıkma talebinin reddi ile davanın TTK’nun 636/3. maddesi uyarınca kabulü ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-)Davacının ortaklıktan çıkma talebinin reddi ile davanın, TTK’nun 636/3. maddesi uyarınca KABULÜNE; Ticaret Sicil Müdürlüğünün ——— sicil numarasında kayıtlı davalı ——– ŞİRKETİ’nin FESİH ve TASFİYESİNE,
2-)Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere resen seçilen ——— TC kimlik numaralı SMMM ——— tasfiye memuru olarak atanmasına
3-)Tasfiye memuru için bir defaya mahsus olmak üzere 11.000,00 TL ücret takdirine; ücretin ve ayrıca 5.000,00 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 16.000,00 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafından mahkeme veznesine yatırılmasına, bundan sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
4-)Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
5-)Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK’nun 283. maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına,
6-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan toplam 179,90 TL hacın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafça yapılan 385,4‬0 TL dava açılış masrafı ve 3.124,00 TL yargılama masrafından ibaret toplam 3.509,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023