Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/871
KARAR NO : 2023/904
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 15/12/2023
KARAR TARİHİ : 18/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkil şirketler enerji ve inşaat alanında faaliyet gösteren—– bünyesinde ticari faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, müvekkili şirketlerin pay ve hisse durumu aşağıdaki tabloda belirtildiğini, şirketlerin Yönetim Kurulu Üyeleri ise —- oluştuğunu, —– hakim pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkili şirketlerin tüm taşınmazları hakkında TTK’nun 408/2-f hükmüne aykırı olarak, genel kurul kararı bulunmaksızın davalılar lehine ipotek tesis edildiğini, davacı şirketlerin hakim pay sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı —- ile yönetim kurulu üyesi olan kız kardeşleri arasında yaşanan aile içi anlaşmazlıklar, diğer yönetim kurulu üyelerinin——-) kanuna, şirket esas sözleşmesine ve bunlardan kaynaklı yükümlülüklerine aykırı davranışları sebebiyle davacı şirketlerin ve şirket pay sahiplerinin ağır ve telafisi güç zararlara uğramasıyla şirketlerin ticari hayatlarının tehlikeye girmesine sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketlerin yönetim kurulu üyeleri —– görev sürelerinin bitimine 10 gün kala kendi ortaklıklarının bulunmadığı, ——hidroelektrik firmalarının tüm malvarlıklarını, temsil ve ilzam yetkilerini kötüye kullanarak davalı iki bankaya ipotek ettirdiklerini, şirketlerin son genel kurullarının hazirun cetvelleri incelendiğinde görüleceği üzere —— şirketlerinde ortaklıkları bulunmadığını, söz konusu şirketler geçmişte enerji sektöründe faaliyetlerini yürütmüş olmakla birlikte, halihazırda sektördeki daralma ve grubun kaynaklarının gaz sektörüne kaydırılması sebebiyle firmaların enerji sektöründeki faaliyetleri geçmişe nazaran azalmakla beraber devam ettiğini, söz konusu firmaların tek mal varlıkları da şirket merkezi olan —- adresinde bulunan —-içerisinde yer alan ofis, restoran spor salonu, klinik ve apartlardan oluşan bağımsız bölümler olduğunu, söz konusu taşınmazlar hem imalatların son derece lüks olması hem de taşınmazın bulunduğu muhit sebebiyle paha biçilemez değerde olduğunu, bilindiği üzere TTK’nun 408/2-f hükmü uyarınca “Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı.” genel kurulun devredilmez görev ve yetkilerinden biri olduğunu, —– firmalarının söz konusu taşınmazlar haricinde hiçbir mal varlığı bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda davalılar lehine tesis edilen işlemin şirketin yegane malvarlığının elinden çıkması ve böylece şirketin sona ermesi sonucunu doğurabilecek bir karar olduğu aşikar olduğunu, nitekim TTK m. 408/2-f hükmünün önemli miktarda şirket varlığının sadece teknik anlamıyla “satış”ı niteliğindeki işlemler bakımından değil, ayrıca ayni mali sonuçları doğuracak tüm işlemler ve bu kapsamda “ipotek” bakımından da uygulanması gerektiği doktrinde de kabul edilmekte olduğunu, TTK’nun ilgili hükümleri uyarınca basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğünde olan, hatta herhangi bir tacirin çok ötesinde uzmanlığı gerektiren ve dolayısıyla idari otoritelerin izin ve denetimlerine tabi bir faaliyet yürüten davalı bankaların ise, müvekkil, şirketlerin tek malvarlığı olan taşınmazlar hakkında tesis edilen ipotek işlemi için TTK’nun 408/2-f hükmü uyarınca Genel Kurul kararının gerekeceğini bilmekte, bilmesi gerekmekte, ona göre hareket etme yükümlülüğünde olduğunu, yine TTK’nun 371/1 hükmü gereğince yönetim kurulu üyeleri ancak şirketin amacına giren işlemleri yapabilirler. Şirketlerin yegane malvarlığını teşkil eden taşınmazların iki finans kuruluşu lehine ipotek ettirilmesinin, şirketin sona ermesine yol açabilecek nitelikte bir işlem olduğu ve bu sebeple hiçbir şekilde şirketin amacına dahil kabul edilemeyeceği ise izahtan vareste olduğunu, bu bağlamda TTK’nın m. 408/2-f genel kurulun devredilemez bir yetkisini emredici bir şekilde düzenlemekte olduğunu, bu hükme aykırı işlemler TTK’nın 391/1-d uyarınca açıkça batıld olduğunu, davacı şirketlerin davalı bankalar lehine tüm malvarlıklarını ipotek etmelerine ilişkin yönetim kurulu kararı dahi mevcut olmadığını müvekkili firmaya yönelik birçok finans kuruluşunca yasal takibe geçildikten sonra müvekkili firmanın tüm mavarlığı üzerine tesis edilen ipotek, müvekkili firma ve pay sahiplerinin yanında diğer alacaklıları da zarara uğratmakta olduğunu tüm bu nedenlerle mahkemede ikame edilen iş bu dava hakkında karar verilene dek davalılarca müvekkil şirketler adına kayıtlı —– adresindeki üzerine ipotek tesis edilen taşınmazların davalı yahut dava dışı kişi veya kurumlara devir ve temlikinin önlenmesi için teminat aranmaksızın yahut mahkeme aksi kanaatteyse mahkemenin takdir edeceği tutarda teminat karşılığında tapu kaydına ihtiyati tedbir konmasına,—–Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, müvekkil şirketler adına kayıtlı—– adresinde yer alan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları ve ipotek senetlerinin dosyaya celbine, davalılar lehine tesis edilen ipotek işlemlerin öncelikle nitelikli genel kurul kararı olmadan tesis edilmiş olması nedeniyle iptal edilerek kaldırılmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Her ne kadar dava dosyası mahkememize tevzi edilmiş ise de; HSK’nın 25/11/2021 tarih ve —– sayılı kararıyla: 5235 Adli Yargı ilk derece mahkemeleri ile BAM ların Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. Maddesinin 5.fıkrasıyla ihtisaslaşmaya yönelik yetkiye dayanarak, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile ilgili hangi dairelerin iflas ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar ile ilgili uzmanlıkların yeniden düzenlendiği, Bu itibarla;
1-6102 sayılı TTK nın 4. Maddesinin 1.fıkrasının f bendinden;
2-4721 sayılı MK nın, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ile 969 maddelerinden,
3-5411 sayılı Bankacılık Kanunundan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç)
4-5464 sayılı Banka Kartları ve kredi kartları kanununundan,
5-6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununundan,
6-6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları hakkında kanundan, kaynaklanan ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamına gelecek işlere—–Adliyesinde 13 adet Ticaret Mahkemesinin bulunması nedeniyle, bakmakla görevli mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiği belirtilmekle; huzurdaki davanın davalı bankalara yönelik açılan ipoteğin kaldırılması istemli dava olduğu anlaşıldığından, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkur mahkemelere gönderilmemesine, 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmesine karar verilmiş olduğundan dosyanın esastan kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın sehven mahkememize gönderildiği anlaşılmakla; — Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere —– Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
2-Esas kaydımızın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-İhtiyati tedbir talebi ile yargılama giderlerinin ilgili mahkemesince değerlendirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.