Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/565 E. 2023/910 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/565
KARAR NO : 2023/910

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2023
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — adına kayıtlı—–plaka sayılı aracın 11/12/2022 tarihinde kaza yapmış ve araçta büyük çaplı hasar meydana geldiğini, söz konusu aracın —– poliçe nosu ile —–genişletilmiş kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine hasarın tazmini için başvuru yapıldığını, Sigorta tarafından atanan eksper tarafından hazırlanan raporda, araçta tespit edilen hasar tutarının KDV dahil 557.358,94 TL olarak tespit edildiğini, ancak sigorta şirketinin hasar tazmin taleplerini reddettiğini, bu nedenle araçtaki hasar tutarının tazmini için Sigorta Şirketine karşı 04.04.2023 tarihinde—-.İcra Müdürlüğünün——sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, Davalı Sigorta Şirketi 17.04.2023 tarihinde takibe itiraz etmiş ve İcra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde bir sonuç alınamadığını beyanla; davalı şirketin —–.İcra Müdürlüğünün—–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 247.358,94 TL asıl alacak ayrıca ilk takip tutarı olan 557.358,94 TL üzerinden hesaplanacak işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve icra masrafları yönünden kısmen iptali ile takibin bu tutarlar yönünden devamına karar verilmesini,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde —– poliçe no ile 14/09/2022 -14/09/2023 tarihleri arasında kasko sigortası ile sigortalanan—— plaka sayılı aracın 11.12.2022 tarihinde karıştığı iddia edilen kaza nedeniyle oluşan hasarının karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığı anlaşıldığını, müvekkili şirketin başvuruya konu kaza sonucunda yürürlükte bulunan yasa ve mevzuatlara ve objektif kriterlere uygun olarak ve mutabakatname doğrultusunda 310.000,00 tl ödeme yaptığını, işbu nedenle bakiye herhangi bir zararının kabulü mümkün olmamakla birlikte mahkeme aksi kanaate ise de müvekkil şirketin başvuru öncesi ödemiş olduğu tazminatın bilirkişice takdir edilen miktardan karar tarihine dek işlemiş olan faizi ile tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin bu konuda tüm yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacı tarafından tüm hak ve alacaklardan ibra edildiğini, ihtiraz-i kayıt olmadan imzalanan mutabakatname ve ibraname olmasına rağmen davacının hasar tazminatı talebi hukuka aykırı olmakla birlikte davanın reddi gerektiğini öncelikle, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki menfaat bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddini, esasa girilmesi durumunda davanın esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle—– İcra Müdürlüğünün —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir
28/11/2013 tarihli —– yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Somut olayda davacı gerçek kişi olup, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan ——plaka sayılı aracın kullanım amacı dosyada mevcut araç kaydında Hususi yolcu nakli olarak gösterilmiştir. Davacı ile davalı sigorta arasında düzenlenen poliçede de aracın ticari amaçla kullanıldığı konusunda herhangi bir belirleme bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı gerçek kişi tüketici konumunda olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemidir. (Yargıtay —-Hukuk Dairesinin — esas ve—- karar sayılı emsal içtihadı) Ayrıca,—–plaka sayılı araç cinsi de otomobil/—– olup ticari bir vasfı bulunmamaktadır.
Dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdikten sonra açıldığına göre, eldeki dava bakımından görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek görev dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —– Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.