Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/458 Esas
KARAR NO: 2023/502
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ: 08/07/2022
KARAR TARİHİ: 11/07/2023
—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2023 Tarih, —- Esas ve —– Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —— eşi —— —— şirketi ve —— şirketi Arasında 03.01.2018 tarihinde gerçekleşen 7.500.000 TL değerindeki kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğunu, müvekkilinin aile yaşamını sürdürdüğü konutun bu sözleşmeye ipotek verildiğini ve müvekkilinin bu husustan haberi olmadığını, —– İli, —– İlçesi, —— Mahallesi —– Ada —– Parselde kayıtlı —– Kat —– Nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışına başlandığını, —— sayılı dosyası ile ihale alacaklısı ——- tarafından alındığının müvekkilinin sonradan öğrendiğini, müvekkilinin açık rızasının banka huzurunda alınmadığını, sözleşme yapılırken müvekkilinin sözleşmenin yapıldığı ortamda dahi bulunmadığını, müvekkili ve eşinin söz konusu evi 1998 yılında temelden/topraktan aile konutu olarak satın aldıklarını ve binaya ilk yerleşen kişiler olduklarını, söz konusu taşınmazda yıllardır kesintisiz oturan müvekkilinin aile konutu olarak kullandıkları bu taşınmazın ipotek edildiğini de ne yazık ki çok geç öğrendiğini fakat bu süreçte ağır bir tedavi gördüğünden bir şey yapamadığını beyanla bahse konu—— İli —– İlçesi —– Mahallesi —– Ada —– Parselde, kayıtlı —- Kat —- No’lu Bağımsız Bölümde bulunan taşınmazın devrinin önlermesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, —— sayılı dosyasında 09.05.2022 tarihli tahliyc kararının durdurulmasını, davalarının kabulü ile, —– İli, —– ilçesi, —– Mahallesi,—– Ada —— Parselde kayıtlı—-Kat —- No’lu Bağımsız Bölümde bulunan taşınmazın devrinin tapusunun iptali ile her türlü takyidattan ari şekilde müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olmaması halinde davaya konu taşınmazın rayiç değerinin mahkemece bilirkişi marifetiyle belirlenecek tutarı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı —– şirketi Vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet ve görev yönüyle itirazlarının bulunduklarını, —– kefaleti dışında müvekkil banka lehine vermiş olduğu ayni teminatlardan ipotek tutarınca da sorumlu olduğunu, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmamakta olup, davacı —– dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili banka lehine tesis edilen ipoteğe ilişkin olarak muvafakati da bulunmadığını, Davacı —— dava konusu taşınmaz için eşi —— tarafından müvekkili Banka nezdinde kullanılacak kredilere ilişkin olarak ipotek verilmesine 29.04.2016 tarihli muvafakati bulunduğunu, dava dışı —— ile müvekkili banka arasında mevcut olan kefalet ilişkisinin hukuka uygunluğu için davacı —– muvafakati aranmamakta olduğunu, davacının davası ve iddiaları iyi niyetli olmaktan uzak ve medeni kanun’un 2. maddesindeki iyi niyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkili banka açısından husumetten usulden ve esastan reddini istemiştir.Yine davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, —– dosya numarasından yapılan cebri kanalıyla satış sonucu —– İli —— İlçesi —– Mahallesi —– Ada —– Parselde kayıtlı —- Kat —- No’lu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı satın aldığını, müvekkili ile —– arasında doğrudan bir satış işlemi olmadığını, zira müvekkilinin ne davacıyı ne de davacının eşi taşınmazın eski maliki icra borçlusu —– tanımadığını, müvekkilinin ihale katılımcısı olduğunu, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, İhaleye konu taşınmazın satış işlemlerinde ve dayanak olan sözleşmelerde herhangi bir hukuka aykırılık veya usulsüzlük söz konusu olmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu ve davacının kötüniyetli olduğunu, davacının eşinin icra dosyası borçlusu —– aynı hukuki sebeplere dayanarak ihalenin feshi davası açtığını, —— sayılı dosyasında ihalenin feshi talebi reddedildiğini, iş bu kararın —–onamasından geçerek kesinleştiğini, bilindiği gibi —- sayılı kararında da belirtildiği üzere İcra Hukuk Mahkemeleri’nin ihalenin feshi davalarında verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiğini, bu nedenle satış ve tapuya tescil işleminin de kesinleştiği anlamına geldiğini, ihale usulüne göre satışın yapılacağı gazetede ilan edildiğini, gazete ilanı ihaleye katılacaklara ve ihaleye itirazı olanlara tebliğ yerine geçtiğini, davacının buna rağmen ihaleye iş bu davadaki gerekçelerle bir itirazda bulunmadığını, bu halde kefalet sözleşmesinin geçersizliğine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemi mümkün olmadığını, davacının davaya konu taşınmazın aile konutu olduğu ileri sürdüğünü ancak, tapu da aile konutu şerhi bulunmadığını, iddiaların iş bu davanın değil, ihalenin feshi davasında tartışılması gereken konular olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Dava, dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesi ile kullanmış olduğu kredi nedeniyle kredi kefili dava dışı kişiye ait olan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin ve sonrasında ihale ile yapılan satışın geçersizliği ile taşınmazın devrinin tapusunun iptali ile her türlü takyidattan ari şekilde davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde davaya konu taşınmazın rayiç değerinin mahkemece bilirkişi marifetiyle belirlenecek tutarı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talebini içermektedir.Her ne kadar dava dosyası mahkememize tevzi edilmiş ise de; —– 5235 Adli Yargı ilk derece mahkemeleri ile BAM ların Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5. Maddesinin 5.fıkrasıyla ihtisaslaşmaya yönelik yetkiye dayanarak, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile ilgili hangi dairelerin iflas ve konkordato, —– ve —– sigortaları gibi davalar ile ilgili uzmanlıkların yeniden düzenlendiği, Bu itibarla;1-6102 sayılı TTK nın 4. Maddesinin 1.fıkrasının f bendinden;2-4721 sayılı MK nın, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ile 969 maddelerinden,3-5411 sayılı Bankacılık Kanunundan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç)4-5464 sayılı Banka Kartları ve kredi kartları kanununundan,
5-6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununundan,6-6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları hakkında kanundan, kaynaklanan ve Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamına gelecek işlere —– Adliyesinde —– adet Ticaret Mahkemesinin bulunması nedeniyle, bakmakla görevli mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanına girdiği belirtilmekle; 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmesine karar verilmiş olduğundan dosyanın esastan kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyanın sehven mahkememize gönderildiği anlaşılmakla; —– Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere —– Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosu’na gönderilmesine,
2-Esas kaydımızın bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Yargılama giderlerinin ilgili mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle karar verildi.11/07/2023