Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/250 E. 2023/487 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/250 Esas
KARAR NO: 2023/487
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 09/04/2023
KARAR TARİHİ: 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, —– Vergi Dairesine kayıtlı —— Vergi Kimlik No.lu —— Şirketinin, pay sahibi, son müdürü ve tasfiye memuru olduğunu, söz konusu şirket, tasfiyesi yapıldıktan sonra ticaret sicilinden terkin edildiğini, ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin tüzel kişiliği ortadan kalktığından dava ve icra taraf ehliyetleri de mevcut olmadığını, bu nedenle, tahsil edilememiş alacaklar bakımından dava ve icra takibin başlatılması mümkün olmadığı gibi henüz tahsil edilmemiş icra takiplerinin sürdürülmesi de mümkün olmadığını, müvekkilinin müdür ve tasfiye memuru olduğu —– Şirketinin ticaret sicilinden terkininden sonra henüz tasfiye işlemleri tamamlanmamış uyuşmazlık konusu ve uyuşmazlık konusu edilmesi gereken alacakların hala mevcut olması karşısında şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılması için ihyasının talep edilmesi gerektiğini, ihyası istenen şirketin alacaklı sıfatıyla yer aldığı —– sayılı icra dosyasında borca itiraz edildiğini ve icra dosyası durdurulduğunu, itirazın iptali davası açılması için hazırlıklar yapılırken şirket ticaret sicilinden terkin edildiğini, bu durumda taraf ehliyeti mevcut olmadığından söz konusu alacağın dava yoluyla talep edilmesi de mümkün olmadığını tüm bu nedenlerle —— Şirketinin ihyasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yasal hasım olduğunu ve müvekkili hakkında vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkememizce; —— ihyası talep edilen Tasfiye Halinde —– Şirketi’nin, hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş ve —– dosyası celp edilerek incelenmiştir.Dava, ticaret sicilinden tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan Tasfiye Halinde —— Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir. TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket; a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,e) İflasına karar verilmesiyle,f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer.” hükmünü haizdir.TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır. Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir. Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez —– kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde, —- kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket tarafından tasfiyenin tamamlanmasından önce başlatılan icra takibinin devamı için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, —— sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket tarafından başlatılan icra takibinin devamı, sonuçlanması ve infazı bakımından yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.Bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından Tasfiye Halinde —— Şirketi’nin sicil kaydının, —— sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket tarafından başlatılan icra takibinin devamı, sonuçlanması ve infazı bakımından sınırlı olmak üzere —— yeniden tesciline karar vermek gerekmiştir. Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru davacı tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.Davalı … Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.

HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KABULÜ ile, TTK’nın 547. maddesi uyarınca —– —– sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen —– Şirketi’nin ticaret sicil kaydının, —— sayılı icra takip dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket tarafından başlatılan icra takibinin devamı, sonuçlanması ve infazı bakımından sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konularla sınırlı olmak üzere —– yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere … TC kimlik numaralı davacı … tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın ——- tescil ve ilanına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harç dava açılırken peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sicil Müdürlüğü vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023