Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/230 E. 2023/538 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/441 Esas
KARAR NO: 2023/536
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/07/2021
KARAR TARİHİ: 06/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve davalı arasında 15/07/2014 tarihinde—— İli, —— İlçesi, ——- ada —— parsel numarasında kayıtlı ——- nolu bağımsız bölüme ilişkin adi yazılı şekilde Gayrimenkul Satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, taşınmazın teslim tarihini 2014 Ağustos ayı içinde herhangi bir olarak belirlendiğini, ancak teslim süresinin uzadığını, tapu devrinin de ödeme palanı uyarınca ödemenin gerçekleştiği tarihten 2 ay sonra 11/02/2016 tarihinde de gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin taşınmaz bedelini ödeyerek sözleşmeden kaynaklı edimini ifa etiğini, davalının ise satış vaadi sözleşmesinde belirlenen 30/02/2015 tarihinde gerçekleştirmesi gereken teslim edimini gecikmeli olarak iskan belgesinin alınmasında sonra 31/07/2017 tarihinde ifa ettiğini, davalının temerrüde düştüğünü tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, davalının menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının şimdilik 200.032,00 TL’lik kısmının ihtiyaten haczine, adi yazılı şekilde imzalanan Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerli olduğunun kabulü halinde, menfi zarara karşılık olarak; ödenen taşınmaz bedelleri ve aidatların ödeme tarihlerinden itibaren denkleştirici adalet ilkesi uyarınca seçimlik hakkın kullanıldığı tarihe uyarlanmış değerinin şimdilik 200.032,00 TL’lik kısmının, seçim tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, adi yazılı şekilde imzalanan Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerli olmadığının kabulü veya ilk terditli talebimizin kabul edilmemesi halinde terditli olarak, sebepsiz zenginleşme kapsamında taşınmaz bedeli ve aidat ödemelerinin karşılığı olarak şimdilik 200.032,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın bulunduğu proje için müvekkili ile dava dışı ——- şirketi arasında yapım sözleşmesi (eser sözleşmesi) akdedildiğini, Arsa sahibi olan —— projesi için müvekkil şirket yüklenici olduğunu, müvekkili ile ——- arasındaki inşaat sözleşmesi uyarınca karşılıklı edimler yerine getirildiğini, yapılan eserin ardından —— infisah ettiğini, davacı işbu davası ile taraflar arasında Yargıtay içtihatları uyarınca geçerli olan bir sözleşmeden dönerek menfi zararlarını talep etmekte olduğunu, taraflar arasında geçersiz bir sözleşme akdedilmediğini Taraflar arasındaki sözleşme geçerli olduğunu, dava Konusu Taşınmazın Tapu Devrinden Müvekkilin Kaçınmadığını, davacı tarafından taşınmaz halen kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, davanın TBK ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre çözümlenmesine, davacının (asla kabul anlamına gelmemek üzere) ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme iradesi gösterdiğinin tespitine, davacının taşınmazdan elde ettiği yararların (gelirlerin) mahsubuna, faizin ancak taşınmazın iadesinden sonra başlatılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.. Davacı vekili 29.08.2023 tarihli dilekçesinde; açmış olduğu davasından feragat ettiğini davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldü.
Davalı vekili 04/09/2023 tarihli dilekçesinde; davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ve talep etmiştir.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat nedeni ile REDDİNE,
2- Karar harcı 269,85 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.416,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.146,2‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep bulunmadığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.06/09/2023