Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/227 E. 2023/532 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/227 Esas
KARAR NO: 2023/532
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/03/2023
KARAR TARİHİ: 05/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, davalı şirkete 2018 yılında “Konkordato süreç yönetimi, teknik ve idari Danışmanlık Hizmeti” verildiğini, buna ilişkin faturalar düzenlendiğini, davalı şirketin 2018 yılında ekonomik dar boğaza girdiğini, bu durumdan çıkabilmek için davacı şirketin yardımıyla davalı şirket tarafından —— Esas sayısı altında konkordato davası açıldığını, davalı şirketin borca batık olması ve konkordato sürecinde ödeme darlığı içinde olduğundan alacakları hemen talep edilmediğini, ancak borçlu şirketin taşınmazları daha sonradan şirkete kayyum olarak atanan —— tarafından toplu olarak ihale ile satıldığı ve borçların ödeneceği öğrenildiğinden, bunun üzerine —— Başkanlığı’na 09.09.2022 tarihinde başvurarak alacaklarının talep edildiğini, ancak taleplerinin karşılıksız kaldığından, icra takibinde bulunduklarını, borçlu hakkında 13/12/2022 tarihinde fatura ve cari hesap alacaklarına ilişkin olarak ——- Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, davalı adına kayıtlı yaklaşık 527.000.000-TL piyasa değeri olan 138 adet taşınmazı ihaleye çıkarılarak, 13.09.2022 tarihinde, 138 taşınmazı 206.100.000-TL bedelle, yani değerinin yarısının bile çok altında bir bedelle 3. Kişiye toplu olarak satıldığını, toplu taşınmaz satışı yapıldığı halde müvekkil şirketin alacağının ödenmediğini, huzurdaki dava devam ederken kalan taşınmazlar açısından da toplu bir satış ihalesi açılması çok yüksek bir olasılık olduğunu, gayrimenkullerin toplu olarak yeni bir ihale ile satılması halinde alacaklarını tahsil etme olasılıklarının kalmayacağını, alacağın yüksek bir meblağ olduğu için davalı adına kayıtlı taşınır, taşınmaz ve mevduatlar üzerinde öncelikle teminatsız olarak, Mahkeme aksi kanaatte ise cüzzi bir oranda teminatla ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin gerek davacı şirketin sahibi ——- müvekkil şirkette hiçbir alacağı olmadığı gibi takip konusu faturalara itiraz edildiğini, —— bizzat kendisi ve şirketi üzerinden müvekkil şirkete haksız ve usulsüz davalar açtığını, davacı şirket ve sahibi iş bu dava ve müvekkil hakkında açtıkları diğer davalarında da belirttikleri üzere, güya müvekkili ekonomik dar boğazdan çıkarmak için işe alındığını ve danışmanlık hizmetleri verdiğini iddia ettiğini, davacının müvekkil şirketi dar boğazdan çıkarmaktan ziyade müvekkil şirketin mülkiyetinde olan onlarca taşınmaz taşınmazı gasp etmeye çalıştığı, emeğinin karşılığı olmayan yüksek meblağlarda ödemeler istediği anlaşılacağını tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır. Davacı vekili 08.08.2023 tarihli dilekçesinde; açmış olduğu davasından feragat ettiğini davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görüldü. Davalı vekili 08/08/2023 tarihli dilekçesinde; davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını dosya kapsamında konulan ihtiyati haczin kaldırılmasını beyan ve talep etmiştir.
HMK 307. vd maddeleri gereğince davadan feragatin, davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı hükme bağlanmış olup davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat nedeni ile REDDİNE,
2- Feragat ilk oturumdan önce gerçekleştiğinden, 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 22 uyarınca maktu harcın 1/3’ünün alınması gerektiğinden peşin olarak yatırılan 6.180,65 TL harçtan 89,95 TL harcın mahsubu ile arta kalan 6.090,7 TL harcın talep ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Talep bulunmadığından taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile —— Gelir Kaydına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde——-Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.05/09/2023