Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/212 E. 2023/944 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/212
KARAR NO : 2023/944

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 27/03/2023
KARAR TARİHİ : 27/12/2023

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/06/2023
KARAR TARİHİ : 27/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı—- sicil numaralı Tasfiye Halinde —-Şirketi davalı kurum tarafından —– Gazetesi’nin 18/10/2005 tarih, —-sayılı —- Gazetesinde ilanına göre resen terkin edildiğini, —-. İş Mahkemesi —- Esas sayılı dosyasında davalı taraf olanT asfiye Halinde —–Şirketi ile müvekkilİ davacı ——arasında görülmekte olan davada , ilgili mahkemenin 23/03/2023
tarihli—–no’lu ara kararı uyarınca taraflarına resen terkin edilen davalı şirketin ihyası için yetki ve süre verildiğini, tüm bu nedenlerle resen terkin olunan —– sicil numaralı Tasfiye Halinde —– Şirketi’ nin ihyasına ve şirkete tasfiye memuru atanmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddi ile müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.—– Asliye Ticaret Mahkemesinin —-Esas, —— Karar sayılı ilamı ile mahkememiz dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiştir.Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-. İş Mahkemesinin —– Esas sayılı dava dosyasında davacı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde —–arasında görülmekte olan davanın devam edebilmesi için tasfiye nedeniyle terkin edilen şirkete yeniden tüzel kişilik kazandırılmak üzere ihya davası için —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında ihya davası açıldığını, ancak tasfiye memuru ——yönelik ihya davası açılması için süre verildiğini, bu nedenle iş bu birleştirme talepli ihya davası açıldığından bahisle birleştirme kararı verilerek dosyanın —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas numarasına gönderilmesi talep ve dava edilştir.Birleşen dosya davalısı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ikame etmiş olduğu asıl ve birleşen davaların öncelikle usulden reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, mahkemenizce yapılacak inceleme neticesinde asıl ve birleşen davaların esastan reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; —–Ticaret Sicil Müdürlüğünden dava konusu—– Limited Şirketi’nin hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği sorulmuş,—-. İş Mahkemesi’nin—–Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Dava, ticaret sicilinden tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan Tasfiye Halinde—– Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde,
sona erer.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 643. Maddesi uyarınca limited şirketlerin tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır. Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir. Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ticaret sicil memurluğuna husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
Yüksek Yargıtay —–.HD——.sayılı 28/11/2011 tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde,—–Ticaret Sicil Memurluğu kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafın dava konusu şirket aleyhine —–İş Mahkemesi’nin —–esas sayılı dosyası ile 03/01/2023 tarihinde tespit davası açıldığı, söz konusu dava açılmadan önce 11/10/2005 tarihinde şirketin tasfiyesinin sona ererek ticaret sicilde tescil edildiği, buna istinaden davacı vekilince işbu şirketin ihyası davasını açıldığı anlaşılmıştır.
Buna göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın devamı ve mahkemece verilecek kararın infazı için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, —– İş Mahkemesi’nin —–Esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri sınırlı olmak üzere yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Ek tasfiye işlemlerinin de, birleşen dosya davalısı olan aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.Davalı——Ticaret Sicil Memurluğu, yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
HMK’nın 326. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen taraf sorumlu olduğundan ve davalı Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup yargılama giderlerinden sorumlu olmasını gerektirir bir durum bulunmadığından, diğer taraftan, tasfiye memuru aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti ihyası istenilen şirketin tasfiye masasından alınmak üzere tasfiye giderlerine sonradan eklenebileceğinden ve davalı tasfiye memuru şirketin tasfiye işlemlerini tamamlamadan eksik bırakarak, tasfiye işlemlerini sonlandırarak şirketin ticaret sicilden terkinine neden olarak bu davanın açılmasına sebep olduğundan davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın ve birleşen dosya davasının ayrı ayrı KABULÜ ile, TTK’nın 547. maddesi uyarınca —-Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —– sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde —– Şirketi’nin ticaret sicil kaydının,—-. İş Mahkemesi’nin—–Esas sayılı dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konularla sınırlı olmak üzere —— Ticaret Siciline yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere —–TC kimlik numaralı, birleşen dosya davalısı —— tasfiye memuru olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın—–Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil ve ilanına,
4-) ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-) Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan toplam 179,90 TL hacın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve yukarıda belirtilen diğer nedenlerle davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
c-)Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-) BİRLEŞEN DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
a-)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan toplam 179,90 TL hacın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın birleşen dosya davalısı —– alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalısı—–alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,Dair; birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne, davacı vekili ve davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.