Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/147 E. 2023/500 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/147 Esas
KARAR NO: 2023/500
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 22/03/2021
KARAR TARİHİ: 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından icra takibi başlatıldığı, söz konusu icra takibine itiraz edildiği ve takibin durduğu, meydana gelen kaza sebebiyle vücudunda bir çok hasarın meydana geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle zaten hayatı alt üst hale gelen davacının —–, açılan icra takibi ile mağdur olduğu kaza sebep gösterilerek, eşine ödenen sigorta tazminat bedeli sebebi ile başlatılan icra takibinin borçlusu olarak, tahsilat yapılmaya çalışılmış ve haciz tehdidi altına bırakıldığını, bu husus davalı/alacaklının açıkça kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, bununla birlikte açılan takibin miktarı da göz önünde bulundurularak, davacının banka ve diğer merciler nezdinde kredi puanı ve ticari itibarı onarılmaz şekilde zarar gördüğünü, açıklanan nedenlerle —— Esas sayılı dosyası ile açılan ilamsız icra takibinde, davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, açılan takibin haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; Davada görevli mahkeme ticaret mahkemesi olduğu, davacı tarafından zorunlu arabuluculuk şartı tamamlanmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kötü niyetten bahisle açılan işbu davada tarafımızın kötü niyeti bahsedilemeyeceğini, davacının sebepsiz zenginleşme amacıyla işbu davayı açtığını, dava şartı yokluğundan davanın esasına girilmeden, usulden reddine, mahkeme aksi kanaate ise; icra dosyasında da belirtilen davacı adına takip başlatıldığı bu sepeble davacının borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın davanın açılmasında hiç bir kötü niyeti olmaması ve hatanın düzeltilmesi için tarafımızca gerekli tüm işlemlerin yapılmış olması, tutulan arabuluculuk tutanağında, dava dışı —– yerine davacının T.C.’sinin yazılmış olmasından ötürü takibin davacıya yöneltilmiş olması sebebiyle haksız ve mesnetsiz kötü niyet tazminat talebinin reddine, huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacıya yükletilmesine karar verilmesine, davacının haksız kazanç elde etmek amacıyola kötü niyetli olarak açmış olduğu işbu dava sebebiyle davalı lehine %20 kötü niyet tazminatının yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, yapılan icra takibine konu borç nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir.Mahkememizin—– kararı—– sayılı ilamı ile yargı yeri olarak mahkememizin belirlenmesi üzerine yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili 07/07/2023 tarihli duruşmada Dava dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ettiklerini, davanın kabulüne karar verilmesini, ve kötün niyet tazminatına hükmedilsine, her ne kadar üçüncü şahıs olarak müvekkil değiştirilmiş ise de dava tarihinden sonra üçüncü kişi konumuna geçtiğini sigorta şirketi basiretli tacir olarak yasal takibe geçmesi gerekirken bunu gözetmemesi kötü niyet göstergesi olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.Davalı vekili 07/07/2023 tarihli duruşmada cevap dilekçemizi ve önceki beyanlarımızı tekrar ederiz davacı vekilinin bizzat katılımı ile yapılan arabulcuk görüşmelerinde müvekkiline ilişkin t.c kimlik numarasının hatalı olduğunu vekilinin ihmali olduğunu takip talepleri ve takip dayanaklarının açıkça yazdığını, dolayısıyla kötü niyetten bahsedilemeyeceğini, davacı icra dosyasında üçüncü şahıs konumunda olduğundan borçlu olmadığının tespitine, davanın açılmasında sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine yargılama giderine hükmemedilmesini beyan ve talep etmiştir.Dava, yapılan icra takibine konu borç nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı talepli davadır. Davacı vekilinin 07/07/2023 tarihli duruşmada davacı tarafın takip dosyasında üçüncü şahıs durumuna geçtiğini ancak bu durumun dava tarihinden sonra gerçekleştiği beyan etmesi üzerine menfi tespit talebine konu —— Esas sayılı dosyasının güncel hali uyap sistemi üzerinden dosyamıza kaydedilmiş ve dosyanın incelenmesi neticesinde 06/07/2021 davacının icra dosyasındaki konumunun üçünçü şahıs haline getirildiği görülmüştür. Ayrıca davalı vekilinin cevap dilekçesindeki kabul beyanı da göz önüne alındığında iş bu menfi tespit davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve yine davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmayan durumlarda mahkeme tarafından davanın açıldığı tarihteki haklılık oranına göre yargılama giderine hükmedileceği anlaşılmış ve davacı tarafın davalıdan, davalı tarafın ise davacıdan karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve masraf taleplerinin bulunduğunu beyan etmeleri karşısında dava tarihi itibariyle davacı tarafından dava konusu icra dosyasına konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti amacıyla iş bu menfi tespit davasını açmakta haklı olduğu, davalının davacı aleyhine başlatmış olduğu icra takibinden ve alacağından vazgeçtiği sabit olup, bu nedenlerle davalının, davacı hakkında başlatılan icra takibine konu borç nedeniyle iş bu menfi tespit davasının açılmasına haksız olarak sebebiyet verdiği anlaşılmış ve 6100 sayılı H.M.K.nın 331/1 maddesinde; “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” düzenlemesi dikkate alınarak ve A.A.Ü.T. 6. maddesine göre deliller tam olarak toplanmasından önce davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından takdiren tarife hükümlerine göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamına hükmedilmesi gerekmiştir. Davalı taraf her ne kadar yanlış TC kimlik numarası adına borçlu olmayan taraf adına dava açmış ise İİK 72 uyarınca kötüniyet tazminatına hüküm edebilmek için takibin haksız olmasanın yanında kötü niyetli bulunması şartı da aranmaktadır. Davalı her ne kadar icra takibinde haksız ise de takipten vazgeçtiği de görüldüğünde kötüniyetli olduğunu gösteren somut kanıt olmadığından kötüniyet tazmınatı için bu iki şartın bir arada bulunması gerektiğinden şartlar oluşmadığından davacı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından işin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Şartlar oluşmadığından davacı lehine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3- Karar harcı 179,90 TL den başlangıçta peşin olarak yatırılan 6.996,56 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 6.816,66‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/07/2023