Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/112 E. 2023/91 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/112
KARAR NO : 2023/91

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 16/02/2023
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; —- geçen hafta şahsi hesabında işlem yapacağı sırada ——– yapılmış sahibi olduğu firmanın aşağıda bilgileri bulunan çek yapraklarının kendilerinde olmadığını bu sebeple ———- banka hesabının—- —numaralı boş çek sayfalarının içerisinde yer almış olduğu şahsına ait çek kaçanı tarafımda bulunmamakta olduğunu, çek koçanlarının çalınmış veya kaybolmuş olduğunu tüm bu nedenlerle— —- numaralı çeklerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı, 6102 sayılı T.T.K’nun 818. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 757, 762, 763, 764. maddeleridir.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu —– hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir.
Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder.
Tüm yapılan açıklamalar ve kanun hükümleri ışığında, incelenen —– tarihinde —– ilan edilen ——– uyarınca tasfiye sonucu ——– terkin edilerek——– kişiliğinin son bulduğu, bu sebeple de taraf ehliyeti bulunmadığı, dolayısıyla işbu davayı açma imkanı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiş olup, bunun yanı sıra dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere iptali istenen çekler, meblağsız, imzasız ve boş çeklerdir.
Ayrıntıları ————–. sayılı ilamında vurgulandığı üzere; “…TTK’nın 818(1)-s maddesi, 757 ila 763 maddeler ile 764. maddesinin 1. fıkrasına göre ancak kıymetli evrakların zayi olması durumunda iptale tabi olduğunun hüküm altına alındığı, henüz kıymetli evrak vasfını kazanmayan boş çek yapraklarının zayi nedeniyle iptale konu edilemeyeceği…”, dava konusu olayda da kıymetli evrak vasfını haiz olmayan boş çek yaprakları hakkında dava açılması durumunda davacının talep konusu boş çek yaprakları ile ilgili işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir (HMK m. 115/1).
Tüm bu nedenlerle davacının, hem taraf ehliyeti bulunmadığından, hem de işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gerekli harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.