Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/968 Esas
KARAR NO: 2023/124
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/09/2022
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilimim emeklilik işlemleri ile ilgili olarak primlerini hesaplatmak için—–kayıtlarını incelediğinde, davalı firma bünyesinde çalıştığı dönemde, sigorta prim kazancının eksik gösterildiğini, gerçek ücreti ile —- bildirilen ücretin uyum göstermediğini, —- bildirilen kazançların gerçek miktarların çok daha altında olduğunu öğrenmiş bulunduğunu, müvekkilinin —– tarihine kadar geçen süre içinde davalı —– çalıştığı sürede sigorta prime esas kazancının eksik gösterilmesi nedeniyle, uğradığı hak kayıplarının giderilmesi ve sigorta primlerinin prime esas kazanç üst sınırı üzerinden ödenmesi gerektiğinin tespiti ve eksik kalan kısmın——-ödenmesi suretiyle eksikliğin giderilmesi istemiyle dava açıldığını, davalı şirketin kamu ve özel borçlarından kurtulmak amacıyla usulsüz ve yasaya aykırı şekilde şirketin tasfiye edildiğini tüm bu nedenlerle davalı şirketin ihyasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yasal hasım olduğunu, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalılar davaya karşı cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara da katılmamışlardır.
——- karar nolu ilamı ile yetkisizlik kararı verilmiş ve mahkememizin iş bu dosya numarasını almıştır.
Mahkememizce;—— ihyası istenilen şirketin hangi nedenle, hangi usulle, hangi yasal düzenleme gereği, hangi tarihte terkin edildiği hususu sorulmuş ve ——- üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Dava,—— tasfiye sonucu terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan Tasfiye Halinde—— ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, —— bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmünü haizdir.
TTK’nin 529. Maddesi “(1) Anonim şirket;
a) Sürenin sona ermesine rağmen işlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemişse, esas sözleşmede öngörülen sürenin sona ermesiyle,
b) İşletme konusunun gerçekleşmesiyle veya gerçekleşmesinin imkânsız hâle gelmesiyle,
c) Esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
e) İflasına karar verilmesiyle,
f) Kanunlarda öngörülen diğer hâllerde, sona erer.” hükmünü haizdir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ——- terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Şirket tüzel kişiliğinin ihyası davasının, ihyası istenilen şirketin tasfiyesini yürütmüş olan tasfiye kurulu üyeleri veya tasfiye memuru ile yasal hasım durumundaki terkin işlemini yapan ——— husumet yöneltilerek açılması gerekmekte ve bu hususun mahkemece re’sen nazara alınması icap etmektedir. Bu tür davalarda husumet tüzel kişiliği kalmayan şirkete veya şirket ortaklarına yöneltilemez.
——- tarihli kararında da belirtildiği üzere; “Tüzel kişilik,—— kaydın terkini ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmış olması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçekten tamamlanmamış ve tasfiyede gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ——— terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemez.”
Buna göre, davanın gerektirdiği şekilde,——- kayıtları celp edilerek incelenmiştir. Toplanan delillere göre, davacı tarafından ihyası istenilen şirket aleyhine açılan davanın devamı ve mahkemece verilecek kararın infazı için davayı açmakta hukuki menfaati bulunduğundan, anılan bu şirketin, —– sayılı dosyasının görülmesi ve verilecek kararın infazı işlemleriyle sınırlı olmak olmak üzere sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle ihyasına, ——- yeniden tesciline, karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
Davalı —— yasal hasım konumunda olup, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, bu davalı harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır.
Diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuyla ilgili olarak yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin —- tarihinde tamamlandığı anlaşılmıştır. ——- sayılı açılış tarihinin tasfiyenin tamamlanmasından önceye ilişkin olduğu, bu durumda davalı tasfiye memurunun ihya davası açılmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla, harç, yargılama giderleri ve karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ——– tüzel kişiliği terkinle sona ermiştir. Tüzel kişiliği sona eren şirket, hak ehliyetini ve bunun usul hukukundaki yansıması olan taraf ehliyetini (HMK m.50) kaybeder. Taraf ehliyetinin bulunması HMK 114/1-d maddesi uyarınca dava şartıdır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı şirketin —– tasfiye sonucu terkin edildiği, şirketin tüzel kişiliğinin bulunmadığı, hukuk düzeninde var olmadığı, davalı şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin bulunmadığı, HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca taraf ve dava ehliyetine sahip olunmasının dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden gözetilmesinin gerektiği sebebiyle davanın davalı şirket yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; TTK’nın 547. maddesi uyarınca —– numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde —- kaydının,—— dosyasının görülmesi ve mahkemece verilecek kararın infazı işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASI ile şirketin bu konularla sınırlı olmak üzere—–yeniden tesciline,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere —-davalı—— olarak atanmasına, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
3-Kararın ——tescil ve ilanına,
4-Davalı ——aleyhindeki davanın, dava şartı olan taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle, HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
5- Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin yatırılan toplam 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalı —– alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan 172,90 TL dava açılış masrafı ve 314,00 TL yargılama masrafından ibaret toplam 486,90 TL yargılama giderinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı — alınarak davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2023