Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/933 E. 2023/803 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/933 Esas
KARAR NO: 2023/803
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/12/2022
KARAR TARİHİ: 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında depolama faaliyeti hizmeti karşılığında ticari bir ilişki olduğunu, müvekkili şirketin Mayıs 2020 den bu yana fatura düzenlediğini Davalı tarafın faturalara yasal süre içinde itiraz etmediğini ancak ödeme de yapmaması üzerine ve 38.233,45 TL lik bir alacak oluştuğunu belirterek, fazlaya kalan diğer tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla Alacak Davasının kabulüne, 38.233,45 TL alacağın temerrütten itibaren davalıdan avans faizi oranında ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, Davalının haksız ve hukuka aykırı itirazından dolayı likit alacak tutarının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında kurulan ticari ilişkiden doğan alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Davalı şirketin faaliyet alanı ———- bulunduğundan ———- Asliye Ticaret Mahkemesinden davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması istenilmiş davalı yan kendisine yapılan tebliğe rağmen inceleme gün ve saatinde defterlerini ibraz etmemiştir.Mahkememizden alınan, Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; ” Davacı ile davalı arasında depolama faaliyeti sonucunda cari hesap bakiyesinin kalan kısmının alacağını tahsili için açılmış alacak davası olduğu, Davacı şirketin 2020 – 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin ———- onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve 07.12.2022 dava tarihi itibariyle 38.233,45 TL alacaklı gözüktüğü, Davalı şirketin mahkemenizin ———- talimat dosyasıyla ———- Asliye Ticaret Mahkemesince talimatla inceleme yapılması istenmiş ise de, davalı firma yasal adresinde bulunamadığı, irtibat kurulamadığından inceleme yapılamadığının anlaşıldığı, Davacının hizmet ifası ve alacağını ispat yönünden: taraflar arasında ticari ilişkinin sabit olduğu, davacı tarafın depolama hizmet veren alacaklı olarak tanzim ettiği faturaların tek ayı hariç aylık 5 Bin TL KDV hariç/ay sınırının altında bulunduğundan davalının Ba beyanına yansımadığı, sınırın aşıldığı Kasım 2020/ 10.ayda 3 adet faturaya davalının Ba beyanında bulunduğu, muavin hesap dökümünde 2019 yılından beri devam eden ticari ilişkide davalının 2021 yılında aralıklarla üç farklı tarihte toplam 19.580 ödeme yaptığının anlaşıldığı, yapılan ödemelerde hangi faturaya mahsuben yapıldığının belirtilmediği, kural olarak yapılan ödemenin mevcut bir borcun ödenmesi için yapıldığının kabulü gerektiğinden, bu şekilde dava 38.233,45 TL alacağı oluşturan faturaların 28.02.2022 tarihinden geriye doğru 23 adet faturadan teşekkül ettiği, keşide edilen faturaların 30.05.2020 tarihli ———- NOLU 1.221,30 TL, 30.06.2020 – tarih ———— NOLU 1.665,12 TL faturanın e-aî’şilv, diğer 21 faturanın e-fatura olarak satış faturası senaryosunda tanzim edildiği, elektronik ticari tüm faturaların RED, iade işlemine tabi tutulmadan itirazsız kabul edildiği, tüm bunlara ilave olarak taraflar arasında depolama sözleşmesi olmasa da davacı tarafından sunulan e-posta yazışmaları delilinden depolama hizmetinin ilgili dönemde düzenli olarak verildiğinin anlaşıldığı, şeklinde tespit edilen hususların topluca değerlendirilmesi sonucunda davacının hizmet ifasını ispatladığı 38.233,45 TL asıl alacağını talep edebileceği, Diğer taraftan verilen kesin süre ve yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının defter ve belge sunmadığı, davacı tarafın da sunmuş olduğu defterlerin de usulüne uygun tutulduğundan bahisle defterlerin sahibi lehine kesin delil sayılacağının hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, Faiz, Davacı/alacaklı dava tarihi öncesinde faiz talebinde bulunmadığı için taleple bağlılık kuralı gereği bu konuda değerlendirme yapılmadığı, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, dava tarihi sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında iskonto avans faiz talebinin yerinde olduğu” şeklinde rapor sunulmuştur. Somut olayda davalı tarafın davayı takip etmediği, usulüne uygun tebligata rağmen ticari defterlerini incelenmek üzere sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerini incelenmek üzere sunduğu ve davacı tarafın defterlerine göre davalıdan alacaklı olduğu, HMK 222/3. Maddesinde ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün düzenlediği, hüküm doğrultusunda davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davacı tarafın ticari defterleri lehine delil kabul edilmiştir. Lehine delil sayılan ticari defterlerine göre davacının davalıdan 38.233,45 TL alacaklı olduğu, davalının alacağın ödendiğine ilişkin bir delil sunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/1,2).Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10). Davacının dava öncesi davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair bir delil sunulmadığından yukarıdaki açıklamalar dikkate alınarak kabulüne karar verilen alacağa dava tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 38.233,45 TL’nin dava tarihi olan 07/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 2.611,72-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 652,94 -TL harcın mahsubu ile bakiye 1.958,78‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 652,94 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 733,64‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 366,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.866,50 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TLnispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2023