Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/920 E. 2023/317 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/920 Esas
KARAR NO : 2023/317

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Müvekkilinin —— uyruklu olduğunu, Türkiye’de ikamet etmek için müvekkilinin gayrimenkul satın almak istediğini, Türkiye’de yaşayabilmek için mevzuat gereği müvekkilinin şirket kurması gerektiğinden kız kardeşi —— ile birlikte şirket kurmak için—–ile ilerleme kararı verdiklerini, sadece —– vekalet vermeyi hedeflerken , adı geçenin yanıltıcı davranışları ve hileli tutumu nedeniyle hiç tanımadıkları —— ile beraberindeki 12 kişiye vekalet vermelerinin sağlandığını, —– yönlendirmesi ile kendilerine vekalet verilen —– tarafından … ve —– adına;——ünvanlı şirket kurulduğunu, müvekkillerin rızası olmaksızın Ana sözleşmede,—–Müvekkil … ile birlikte ilk 10 yıl için; şirketi münferiden temsile yetkili kılındığını, —–müvekkiline —–Şirketi adına—– İli, —– İlçesi, —— Mahallesi, —–Mevkii, 270/a pafta, 1152 ada, 110 parsel sayılı taşınmazın satın alma işlemi gerçekleştireceği söylenerek şirket hesabına para gönderilmesinin istendiğini, şirket adına taşınmazlar alınmak üzere müvekkilinin yetkilisi olduğu —–hesabına 890.000 EURO yatırıldığını—– Mevkii, 270/a pafta, 1152 ada, 110 parsel sayılı taşınmaz eski malik —– 315.000.000 TL. bedelle satın alındığını, ——Mevkii, 270/a pafta, 1152 ada, 110 parsel sayılı taşınmaz müvekkilin kurucusu olduğu —–şirketi yerine—– yetkilisi olduğu—–. adına tescil edildiğini, —–yetkilisi olduğu—— ortak olarak alınması ve dava konusu 29.8.2012 tarihli ve —–sayılı karar özel belgede sahtecilik suçu işlenerek alındığını, —– Karar defterinde yer alan 9.8.2012 tarihli ve —— sayılı karar altındaki imzaların müvekkili ve kız kardeşine ait olmadığını, iki kız kardeşin adları ve imzaları yer değiştirildiğini, yeni ortaya çıkan bu yapıya dayanılarak 25.12.2014 tarihli Protokol düzenlendiğini, tüm işlemler yönünden zincirleme geçersizlik söz konusu olduğunu, protokolün de hukuken geçersiz olduğunu, protokolün hata, hile, tehdit hukuka aykırı bilcümle unsurlar nedeniyle geçersiz olduğu ve feshedildiği muhataplarına noterden ihtarla bildirildiğin, —– ve birlikte hareket ettiklerince, birbirini takip eden hukuksuz işlem ve tasarruflarla; Müvekkiline ait taşınmazlar teminat gösterilerek ihalelere girildiğini, Müvekkili şirketin —— borçlandırıldığını, müvekkiline —– Tapu Sicil müdürlüğünde; baskı ve korkutma, tehdit ile 25.12.2014 tarihli Protokol imzalatıldığını belirterek Sahtecilik yoluna başvurularak gerçekleştirilen ortaklık ilişkisi ile müvekkiline ait şirket —— şirketine ortak edildiğini, limited Şirket statüsünde olan bir şirketin A.Ş. olarak yazıldığını, imza sirküleri ve sicil kayıtları bağlamında hiçbir değerlendirme yapılmadığını, Protokol taraflarından birinin imzasının alınmadığını, tercüman hazır edilmediğini, iradenin yasal oluşumu için gerekli yasal zemin hazırlanmadığını, protokolün hata, tehdit ve korkutma ile imzalandığını, kayıt ve şarta bağlanmış usulsüz ortaklık tesisi işlemlerinden hareketle hazırlanmış 25.12.2014 tarihli Protokolün hukuken geçersizliğinin tespitine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacılar vekili 01.08.2016 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin muvazaalı olduğunu iddia etmiş ise de alacağın temliki sözleşmesinin işbu davanın konusu olmadığını, anılan temlik işlemi de bu konuda herhangi bir hukuki menfaati olmayan davacıların kabulüne bağlı bir işlem olmadığını, özellikle 25.12.2014 tarihli protokolde davacılar vekilinin imzasının yer alması dikkate alınarak davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
—– Asliye Ticaret Mahkemesinin——- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; işbu dava dosyası ile tarafların ve dava konusunun aynı olduğu anlaşılmıştır.HMK 166. Maddesi davaların birleştirilmesi hususunu düzenlemektedir. HMK 166/4 maddesinde ; davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda davalar arasında fili ve hukuki bağlantı bulunduğunu, 166/1 maddesi gereğince de yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya mahkemece ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği, yukarıda açıkladığımız nedenle davaların birlikte görülmesinde gerek usul ekonomisi gerekse delillerin birlikte değerlendirilmesi ve bir biri ile çelişmeyen hükümlere ulaşılması yanında yargılamanın hızı ve bütünlüğü açısından yarar ve zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, bu dava dosyasının —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——Esas sayılı dosyası ile HMK’nun 166. maddesi uyarınca birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan mahkememizin işbu —– Esas sayılı dosyası ile —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyasının TTK’nın 448/2 ve HMK’nın 166/1. maddesi gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-)Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-)Yargılamanın —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
4-)Birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi uyarınca derhal —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
5-)Harç ve yargılama giderlerinin birleştirilen dosya üzerinden nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.