Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/897 E. 2023/598 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/897 Esas
KARAR NO: 2023/598
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 03/03/2022
KARAR TARİHİ: 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ——- şirketi dava dışı ——– şirketinden satın aldığı ses sitemleri cinsi emtiayı taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile teminat altına aldığını, sigortalı emtianın, ——– ——– taşınması işi, dava dışı ——– Şirketi tarafından üstlenildiğini, davalının sevk ve idaresindeki ——- / ——- plakalı ——– 14/03/2019 tarihinde parsiyel olarak yüklendiğini, söz konusu araç, farklı alıcılara ait yüklerin tahliyesi için ——– Gümrüğüne gelmiş ve davalı sürücü ——-, aracını parkederek ayrıldığını, araç, ——- firması önünde park halindeyken müvekkilin sigortalısına ait 2 adet ——- kutusu emtiası çalındığını, davalı, emtia yüklü aracı olay yerinde park ederek evine gittiğini beyan ettiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde, çalınan emtialara ilave olarak sigortalıya teslim edilen emtianın ambalajlarında ise kesik ve yırtıklar, emtianın muhtelif yerlerindede darbe izleri ve çizikler olduğu tespit edildiğini, sigortalının 9.056,49 TL tutarındaki zararının tazmin edildiğini, sigortalı, düzenlemiş olduğu temlik ve ibraname ile tüm hak ve alacaklarını müvekkiline devrettiğini ve halef sıfatına haiz olduğunu, davaya konu taşımanın, davalının sevk ve idaresinde gerçekleştiğini, davalı sürücü, hakimiyetindeki emtianın hasarsız ve eksiksiz teslimiyle sorumlu olduğunu, ancak emtia, davalının aracı güvenli bir yere park etmemesi sebebiyle çalındığını ve hasara uğradığını, davalının, zarardan TBK m. 49 ve TTK m.875 uyarınca sorumlu olduğunu, söz konusu zararın rücuen tazmini maksadıyla ——– E. numaralı dosyası kapsamında icra takibi başlattıklarını, davalı ——–, ödeme emrine itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı yan kendisine usulüne uygun yapılan tebliğe rağmen davacının dava dilekçesine cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, ——— E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Mahkememizden verilen 07/03/2022 tarih ve —— Esas ——- sayılı kararı , ——- Esas ——— karar sayılı kararıyla kaldırılmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, ——– E sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu olayda, dava dısı takip borçlusu akdi ve fiili taşıyıcı objektif borçlusu sürücü ——– ağır kusuru sonucunda taşıma işinde meydana gelen zıyaın, ——– Konvansiyonu 23’üncü madde kapsamında net 9.056,49TL olduğu, davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın mevdana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu tespit edilen ve ——– Konvansiyonu 3’üncü maddesi ve 28’inci maddesi 2.paragrafı gereğince sorumluluğu sınırlama hakkını kaybeden akdi ve fili taşıyıcının çalışanı davalıtakip borçlusu sürücü ——— CMR 23’üncü madde 1.paragraf gereğince hesaplanan ve davacı tarafından emtia üzerinde hak ve menfaat sahibi olan sigortalısına ödediği 9.056,49TL tutarında gerçek zarar bedi rücuen talep edebileceği, davacının ———Esas sayılı dosyası nezdinde başlatmış olduğu takibin asıl alacak tutarı olarak 9.056,49TL kadar yerinde olduğu, davacının takibe vaki itirazın iptaliyle takibin devamını talep edebileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir .6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır.Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceğinden, sigortacı ancak, sigortalısının zarar veren kişiden isteyebileceği kadar ve yaptığı ödemeyle sınırlı olarak rücu talebinde bulunabilir.Somut olayda davacının sigortalısına meydana gelen hasar nedeniyle ödeme yaptığı ve sigortalının haklarına halef olduğu dolayısıyla aktif husumetinin bulunduğu görülmüştür.TTK’nın 875/1. maddesine göre: taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.TTK nun 876. Maddesi ile; zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.TTK nun 879-(1)maddesi” taşıyıcının kendi adamlarının ,taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin ,görevlerini yerine getirmeleri sırasında ki fiil ve ihmallerinden ,kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.”şeklinde düzenlenmiştir.Türk Ticaret Kanunu’nun 857. Maddesi hükmü uyarınca, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Anılan maddeye göre taşıyıcının sorumluluğu ispat yükü tersine çevrilmiş kusur sorumluluğudur. Taşıyıcı ziya ve hasarın kendi kusurundan doğmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Davaya konu somut olayda, davalı araç şoförü, aracını bekçisi olan park yeri gibi güvenli bir yere bırakması gerekirken emtianın taşındığı aracı gerekli güvenlik önlemleri alınmamış alana park ederek emtianın zayi olmasında ve taşıma akdinin kendisine yüklediği taşınan malın korunması konusunda göstermesi gereken dikkat ve özen borcuna aykırılık nedeniyle kusurlu davranış oluşturduğundan, davalının en yüksek özeni gösterdiği halde hırsızlığın ve zararın vuku bulduğu ispatlanamadığından taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasının mümkün olmayacağı ,davalı sürücünün haksız fiil hükümlerine göre sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmektedir. ———-., ——–.,——– Sayılı Kararları da aynı yöndedir. Hal böyle olunca davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davalının sorumluluğu taşıyıcının sorumluluğu hükümlerine göre belirlendiğinden alacağın likit olduğu kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının——- E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının asıl alacak yönünden iptali ile, takibin asıl alacak yönünden aynen devamına,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 618,65 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 109,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 509,26‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 109,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 190,09‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.802,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.056,49 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekiline e duruşma sistemi üzerinden karşı, davalının yokluğunda, KESİN OLMAK üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2023