Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/873 E. 2023/222 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/223
KARAR NO: 2023/212
DAVA: Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ: 30/03/2023
KARAR TARİHİ: 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin müflis —— olan alacağından kaynaklı—— yapmış olduğu alacak kaydı başvurusuna dayanak olan —– sayılı ilamlı icra takibi dosyasından ——— alacağının fiili ödeme günündeki———karşılığının ———- tarihli takip itibariyle ticari avans faizi ile birlikte mezkur sözleşme ve muvazaa sebebiyle davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine,——–şirket ve yetkilileri hakkında malvarlıklarına el koyma ve yurt dışına çıkma yasağı kararları verildiği, aynı zamanda yurt dışında da aranan şirket yetkilisi————- yargılandığı ve müflis ile davalı şirketler arasındaki muavayı gösterir mahkeme ilamları ile———- kayıtları gözetilerek, mal kaçırılma ihtimaline binaen——– taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine———— tutarında ALACAK İLAMA DAYALI OLDUĞUNDAN İİK m. 259 uyarınca TEMİNATSIZ OLARAK ihtiyati haciz Mahkemeniz aksi kanaatte olması halinde ‘ihtiyati tedbir’ kararı verilmesine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, BK’nın 19 ve İİK’nın 277 ve devamı maddeleri kapsamında tasarrufun iptali ve alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı şirketin dava dışı————–dosyasından ilama dayalı alacağı olduğunu ve müflis ——-muvazaalı ——— kaynaklı davalılardan alacaklı olduğu iddiasıyla icra müdürlüğünden İİK’nın 245 maddesi uyarınca alınan yetki belgesi gereği, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, müvekkilin müflis———- olan alacağının fiili ödeme günündeki ——— cinsinden karşılığının ticari avans faizi tahsilini talep ettiği, ancak davalı şirkete karşı—————- başlattıkları ilamlı icra takibinden yapılan sorgulama neticesinde şirketin herhangi bir malvarlığına rastlanmadığından uçağın satılmış olabileceği kanaatiyle davasını alacak davası olarak açtığı anlaşılmıştır.
HMK’nin 33.maddesine göre Hakim, ——- resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
———-da belirlendiği gibi, HMK’nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. ——— maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re’sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 19. ve İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır.
İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle, tasarrufun iptali davaları, taraflar tacir olsa da TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak değerlendirilemez. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden, bu tür davalar ———-açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir.
Öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2016 tarihinden itibaren açılan davalarda artık Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki iş bölümü değil görev ilişkisidir. Somut olayda da dava bu tarihten sonra 04/10/2016 tarihinde İİK nın 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olduğundan görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.—————
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Tüm bu yapılan açıklamalar neticesinde, görev hususu dava şartı olduğundan, —————-sayılı ilamı doğrultusunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) DAVANIN GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili————- NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
4-)Dava dilekçesindeki ihtiyati haciz/tedbir taleplerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde————– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile tensiben karar verildi. 31/03/2023