Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/858
KARAR NO : 2023/793
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVADavacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/05/2022 tarihinde, müvekkilime ait — plakalı araç ile —– plakalı araç arasında, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkile ait araç kazada %0 ve——- plakalı araç ise %100 kusurlu olduğunu, müvekkilin aracında huzurdaki davaya konu kaza sebebiyle reel değer kaybı oluştuğunu, sigorta şirketine reel değer kaybı talebi için başvuru yapılmış olup herhangi bir dönüş olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, kaza sonucu müvekkil araçta meydana gelen reel değer kaybı bakımından uğradığı zarar miktarı tam olarak belirlenemediğini, tüm bu nedenlerle müvekkile ait araçta meydana gelen 100,00-TL Reel Değer Kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; 100 TL taleple açılan davamızın toplam 20.000 TL’nin davalıdan alınarak tarafımıza ödenmesine, 20.000 TLbedele kaza tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMADavalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan —- plakalı araç müvekkil şirket nezdinde —– numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın aracında meydana gelen hasara yönelik 29/09/2022 tarihinde—– 18.278,55- TL rücu tediye ödemesi yapıldığını, yapılan ödemelerle müvekkilin sorumluluğu kalmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe teminat limitiyle sınırlı olduğunu, Müvekkil Şirketin Başvuru Süresi Dolmadan davanın açıldığını, müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, Yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu, kaza tarihini itibari ile benzer hasarlardaki onarım uygulamasına göre, eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki parça bedelleri ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin talep edilen KDV yönünden sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Meydana gelen trafik kazasında—–plakalı araç sürücüsü —– dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek, manevra ve manevraları düzenleyen genel kurallara aykırı hareket ederek trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, —— plakalı park halindeki araca çarparak trafik kazasına neden olduğu, 2918 Sayılı KTK’ nun 47/d (Trafik kurallarına uymama) kuralını ihlal ettiği, trafikte sürücülerin Asli Kusurlu hallerinin neler olduğunun belirtildiği 2918 Sayılı KTK’ nun 84/L maddesinde (Park etmiş araca çarpma) tarif edildiği gibi hatalı manevra yaparak park halinde olan davacının maliki bulunduğu ——plakalı araca çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu,
—– plakalı araç sürücüsü —- ihlal ettiği trafik kuralının olmadığı, kazada kusurunun olmadığı, dava konusu —- plakalı—– model—— marka /model aracın, dava konusu trafik kazasında hasarlanmış olmasından dolayı, değer kaybının, kaza tarihi itibarıyla 20.000,00 TL olacağı, davacı tarafın, davalıdan kaza tarihi itibarıyla 20.000,00 TL değer kaybı tazminatı talep edebileceği hususlarını beyan ve rapor etmiştir 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—–.). 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (Yargıtay —–. HD’nin——sayılı kararı).
Somut olayda —– plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısının davalı sigorta şirketi olduğu, davalı sigorta şirketinin meydana gelen zararından Karayolları Trafik Kanunun 88. Maddesine göre dava dışı sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğu ve mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu, —— plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 Sayılı KTK’ nun 84/L maddesinde (Park etmiş araca çarpma) tarif edildiği gibi hatalı manevra yaparak park halinde olan davacının maliki bulunduğu —— plakalı araca çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında dava dışı sigortalının % 100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, davacıya ait olan —-plakalı araç sürücüsü—– kazada kusurunun olmadığı, dava konusu —- plakalı, —- model —–marka /model aracın, dava konusu trafik kazasında hasarlanmış olmasından dolayı, değer kaybının, kaza tarihi itibarıyla 20.000,00 TL olacağı hususu dikkate alınmakla usul ve yasaya uyun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının maddi tazminat talebi yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 20.000 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 19/07/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte poliçe limitleri gözetilerek davalıdan alınarak davacıya verilmesini,
2-Karar harcı 1.366,20 TL ‘den davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 339,84 TL ıslah harcı olmak üzere 420,54 toplam harcın mahsubu ile bakiye 945,66 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 339,84 TL Islah harcı olmak üzere toplam 501,24 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.348,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.