Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/833 E. 2023/458 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/833 Esas
KARAR NO: 2023/458
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/11/2022
KARAR TARİHİ: 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, —– firması olarak iş yaptığı 2016 yılında , işyerine ortak olup; sermaye koyacağını taahhüt eden davalı taraf ile tanıştığını, Taraflar arasında o dönem, —– sözleşmesini gösterir şekilde protokol yapıldığını protokolün çeşitli bahaneler ileri sürülerek davalı tarafça imzalanmadığını, Davalının ortak olmaktan ve sermaye koymaktan vazgeçmiş ve bir dönem müvekkili oyaladıktan sonra ,ortak olmayacağını bildirdiğini, bu süreç içerisinde, ancak bu görüşmelerden evvel bir tarihte, müvekkilinin senet karşılığı, davalıdan borç para aldığını, müvekkilinin, borca karşılık davalıya, işletilen faizle birlikte 109.000,00 TL miktarlı bir adet senet verdiğini, Senetteki bu tutarın, vadeye göre eklenen faizle birlikte hesaplanan tutar olduğunu, Müvekkilinin davalı tarafa bu senetle birlikte aynı zamanda verdiği bu senet karşılığında, senedin teminatı olarak sadece vade ve miktarları müvekkili tarafından yazılan toplam —– adet çek verildiğini, davalı tarafın, müvekkilinden , borç para karşılığı aldığı bu 109.000 TL lik senede ilişkin olarak —– sayılı dosyasından icra takibi yaptığını beyanla; davanın kabulüne, Müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli takip sebebiyle icra takip toplamı ve teminat çekleri üzerinden davalının %40 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mezkur icra dairesi aracılığıyla yapılan icra takibinin iki adet Bonoya dayandığını, bunlardan birisi 95.000 TL bedelli olup bir tanesi de 14.000 TL bedelli olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi, dava konusu çeklerin tamamı davacı tarafından davalı müvekkiline verilmediğini, mezkur çeklerin bir kısmı doğrudan keşide edilmek üzere bir kısmı da dava dışı kişilerden ciro edilmek üzere müvekkilinin iyi niyetli olarak hamili olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi, müvekkilin mezkur çeklere hamil olmasının nedeni —— dosyasında yer alan bonoların ödenmemesi veya bonoların teminatı saikiyle kesin olarak ilgili olmadığını, mezkur Bonoların ve Çeklerin nedeni, kaynağı ve dayandıkları hukuki sebeplerinin farklı olduğunu, Gerek bonoların tanzim ve vade tarihlerinin gerekse de mezkur çeklerin her birinin keşide tarihlerinin farklı alakasız tarihler olmasının tek nedeni her bir kambiyo senedinin her seferinde alacağa karşılık olarak temin edildiğini beyanla; Davacı tarafın %40 tazminata ve yargılama giderlerine mahkum edilmek üzere açılan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından davalıya verilen kambiyo senetleri ile yapılan icra takibi nedeni ile ve takibe konu edilmeyen kambiyo senetleri sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacı, davalıdan borç para aldığını, borca karşılık senet verdiğini, borcun teminatı olarak çekler verdiğini, bir kısım çeklerin takibe konulduğunu, bir kısmının takibe konu edilmediğini, davacının ödeme yapmasına rağmen çeklerin takibe konu edldiğini ileri sürmüş; davalı ise, ödemelerin çek ve senetlerle ilgili olmadığını savunmuştur.Böylece temel ilişkiye dayalı borçsuzluk iddiasında bulunulduğundan davanın kambiyo senedine ilişkin bir uyuşmazlık taşımadığı nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmakla; görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden ve kazanılmış hak oluşturmadığından dolayısıyla Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşıldığından ve görev hususu dava şartı olduğundan, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair tensiben aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023