Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/821 E. 2023/571 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/821 Esas
KARAR NO: 2023/571
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 31/10/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait ——– plakalı araç ile; davalı sigorta şirketinin sigortacısı olduğu ——– plakalı aracın 03/09/2020 tarihinde kazaya karıştığını, davalının sigortalısı ——- plakalı araç sürücüsünün kontrolsüz biçimde yola çıkması nedeni ile müvekkiline ait aracın sağ yan orta kısmına çarptığını, müvekkiline ait araç sürücünün hiçbir hatası ve kusuru bulunmadığını, Kaza tespit tutanağından anlaşılacağı üzere davalı şirket sigortalısı ——– vergi numaralı ——- Şirketi’ ne ait araç ——– kullanımında iken, iş bu kazada %100 kusurlu olarak müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketi ——– poliçe numaralı ——- acente numaralı poliçe ile müvekkile ait araca çarpan ——– plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı konumunda olduğunu, 03/09/2020 tarihinde yaşanmış maddi hasarlı trafik kazası neticesinde müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, müvekkilinin uğradığı değer kaybı bedelinin ZMMS sigortacısı olan sigorta şirketinden karşılanması talepli olarak davalı şirkete başvuru yapıldığını, ancak davalı şirketçe müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, dava konusu alacak araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin olup, taraflarınca hesaplanması ve bilinmesinin mümkün olmadığını beyan ile, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100 TL değer kaybının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini ve tüm yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte 03.09.2022 tarihinde gerçekleşen dava konusu trafik kazasına karışan —— plakalı araç müvekkil şirketçe 06/09/2019-06/09/2010 tarihleri arasında ——- sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddini de talep ettiklerini, müvekkili Şirketin Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasından doğan sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini, davacının kaza sonrasında müvekkil sigorta şirketine yapmış olduğu başvuru sonrasında kendisine 08.10.2020 tarihinde 1.650,00 TL, 07.10.2020 tarihinde 4,774.06 TL tutarında yedek parça ödemesi yapılmış olup, ödeme dekontunun ekte sunulduğunu, davacının değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, avans faiz talebinin yersiz olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili şirket yönünden usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile oluşan değer kaybının tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.Taraflarca gösterilen deliller toplanmış konunun irdelenmesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi tarafından rapor tanzimi istenilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle;” Kusur Yönünden, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü (——- plaka sayılı ——– marka araç sürücüsü) ——– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava konusu (——- plaka sayılı ——- Markaltip, ——- model) araç sürücüsü ——- kusursuz olduğu, söz konusu kazaya ait ——– kaza ihbar nolu tramer kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin 82 – Mutabakat – Şirketler Arası Mutabakat ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde de; dava konusu ——- plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, ——– plaka sayılı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak tespit edildiği görülmüş olup, TRAMER kusur durumunun tespit edilen kusur durumu ile uyumlu olduğu, değer kaybı yönünden: 03/09/2020 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu ——- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu —— plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmışlık düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı hasar kaydının bulunduğu hususu, parça-malzeme-işçilik kalemlerinin şekli-niteliği, 03/09/2020 tarihli kaza sonucu araçta oluşan hasara ait hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği ve TRAMER hasar sorgusunda 6.424,06 TL hasar tutarı bulunması hususları da dikkate alınarak Yargıtay Kararları doğrultusunda değerlendirildiği, KTK.m.90’da yer alan trafik sigortası kapsamında ödenen değer kaybı tazminatı, destekten yoksun kalma tazminatı ve sürekli sakatlık tazminatlarına ilişkin hesaplamada dikkate alınacak kriterler ile maddenin uygulanmasına ilişkin —— düzenleme yapma yetkisi verilen hükümün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden sonucun belirlendiği, serbest piyasa koşullarına göre değerlendirmede; dava konusu ——- plaka sayılı ——- markaltip, ——– model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının Yargıtay Kararları doğrultusunda (aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında 6.000,00 TL olabileceği, sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; (6.000,00 TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı) = 6.000,00 TL olabileceği, dosya kapsamındaki davalı sigorta şirketince yapılan ödemelerin dava konusu aracın hasar onarım bedeline ilişkin olduğu ve dava konusu aracın değer kaybına ilişkin ödeme yapılmadığının anlaşıldığı, ” şeklinde rapor sunulmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir . 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir .Davalı ——- şirketi, ——- plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Zorunlu trafik sigortası poliçesi 06/09/2019-06/09/2020 tarihleri arasını kapsamaktadır. Kaza 03/09/2020 tarihinde gerçekleşmiştir.Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca %100 kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün kusursuz olduğu, davacıya ait araçta kaza sebebiyle 6.000 TL değer kaybının olduğu tespit edilmiştir. Hal böyle olunca 6.000 TL değer kaybı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Kabulüne karar verilen tazminata temerrüt tarihinden itibaren davalıya ait aracın ticari vasıfta olması sebebiyle avans faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 6000 TL değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 16/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 409,86-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70-TL harç ile 150,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 179,16 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin nispi harç ve 150,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 311,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı tarafından yapılan 93,25 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.593,25 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 19/09/2023