Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/793 E. 2023/299 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/793
KARAR NO : 2023/299

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafça yerine getirilmemesinden dolayı müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile sözleşme gereğince davalıya verilen çekler bakımından, vadesi geldiği için ödenmek zorunda kalınan çek bedellerinin iadesine, vadesi gelmediği için henüz ödenmeyen çeklerin bedelsizliğinin tespiti ile çeklerin iadesi, dava boyunca çeklere ilişkin davalı ve diğer üçüncü kişiler aleyhine ihtiyaten ödemeden men’i kararı verilmesi ve yine ihtiyaten çeklerin ibrazının ve takibe konulmasının yasaklanması kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirketin ticaret merkezi ve ikametgah adresi ——olduğunu, yetkili mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu——- Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili omladığını, bu nedenle yetki itirazlarının kabulüne ve yetkisizlik nedeniyle davanın reddine, aksi halde davanın esastan reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava; icra takibinden önce açılan menfi tespit istemine ilişkindir.HMK’nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrası ç) bendinde “yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması” dava şartı olarak öngörülmüştür. 116. maddede ilk itirazlara yer verilmiş olup 1. fıkra a) bendinde “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak belirtilmiştir. 117/1 maddesinde “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.” hükmü düzenlenmiştir. Yine HMK’nın 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Bu düzenlemelere göre; dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; Davalı şirketin adresinin—— adresi olduğu, dolayısıyla genel yetkili mahkemenin——- Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf, taraflar arasında akdedilen 23.12.2021 tarihli —— nolu Proforma sözleşmenin 12’nci maddesi ile taraflar arasındaki yetkili mahkemenin belirlendiğini, Proforma Sözleşme kapsamında yer alan yetki şartı gereğince ——- Mahkemelerinin işbu dava bakımından yetkili olup davalının yetki itirazlarının reddi gerektiğini savunmuşsa da, 23.12.2021 tarihli, Proforma başlıklı belgede sadece davacı şirketin kaşe ve imzasının yer aldığı, davalı ——ise imzasının bulunmadığı, yetki şartı ihtiva ettiği ileri sürülen proforma belgesinin tek taraflı olarak tanzim edilmiş olması ve her iki tarafın da imzasının bulunmaması sebebiyle HMK.’nın 17. ve 18. maddesi gereğince yetki sözleşmesi niteliğinde sayılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. —- BAM —–. HD’nin —— Esas, ——-Karar sayılı, 06/04/2023 tarihli kararı da aynı doğrultudadır.)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafın süresinde ileri sürdüğü yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ——Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davanın YETKİSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ——NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememizin yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.