Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/788 E. 2023/791 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/788
KARAR NO : 2023/791

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVADavacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin 14/04/2021 tarihinde 27.0004,30 TL ye —–markalı ve özellikli ekran kartını, hizmet bedeli ödeyerek davalı şirketin —-şubesinden 15/04/2021 tarihinde —– isimli kişinin —- adresine —- fatura no ve —– gönderi koduyla 15/04/2021 tarihinde yolladığını, davaya konu ürünün alıcıya ulaşmadığını, müvekkilinin yaptığı başka bir adreste ad soyadının ilk harfi farklı olan——adresinde ad ve soyad baş harfleri bu şekilde olan başka bir alıcıya 16/04/2021 tarihinde teslim edildiğini gördüğünü, sözleşmeden dönerek hizmet bedelinin tarafına iadesini, 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 11. Maddesi hükümleri uyarınca zararı olan 27.004,30 TL nin maddi tazminat ve 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMADavalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 14/04/2021 tarihinde 27.004,30 TL ye satın aldığı —–markalı özellikli ekran kartını hizmet bedeli ödeyerek —– Şubesinden 15/04/2021 tarihinde—- isimli kişinin —–şubesi adresine —– fatura no ve —–gönderi koduyla 15/04/2021 tarihinde yolladığını, dava konusu uyuşmazlığın ticari mahiyette olduğunu müvekkili şirketin sektöründe öncü bir firma olduğunu, mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edebilecek hiçbir kusurunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, yurt içi taşıma sözleşmesi kapsamında zayi edilen emtia bedelinin tazmini istemine ilişkindir.—-. Tüketici Mahkemesi’nin —- Esas—– karar sayılı dosyası görevsizlik kararı verilmekle dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır
—–. Tüketici Mahkemesi’nin—–Esas sayılı dosyası ile dinlenilen tanık —– beyanında: “ben davacının yanında 4 yıldır mağaza müdürü olarak çalışırım, davacı tatilde idi, işyerine bilgisayar monitöründen daha büyük bir kutulu paket geldi, davacı tatilde olduğu için kargonun geldiğini biz davacıya söylemedik davacı tatilden dönünce bu kutunun geldiğini neden bana söylemediniz bu çok pahalı bir şey diye kızdı, kutunun içinde ne olduğunu bilmiyorduk sonrasında davacı kutunun içinde pahalı değerli bir şey olduğunu söyledi, sonrasında davacı bir iki telefon görüşmesi yaptı, sonrasında davacı kutuyu kargoya vermek üzere işyerinden çıktı ancak hangi kargo şirketine götürdüğünü bilmiyorum, sonrasında davacının kutunun kaybolduğunu söyledi ve çok üzgündü , davacı tatilden döndükten 1 hafta sonra ürünü kargoya verdi, davacının ürünü ne amaçla satın aldığını bilmiyorum,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
—–. Tüketici Mahkemesi’nin—– Esas sayılı dosyası ile dinlenilen tanık —– beyanında: “davacı benim patronum olur, davacıya ait işyerinde satış danışmanlığı ve kasa işlerini yaparım, dava konusu ürün davacının adına işyerine geldi ürünü ben teslim aldım, ürünün ne olduğunu merak ettiğimden dolayı açıp baktım, bilgisayar ekranı büyüklüğünde siyah uydu alıcısı gibi bişeydi ne olduğunu bilmiyorum, sonrasında paketi tekrar kapattım ve yere koydum, normalde davacı adına bir kargo geldiğinde davacıya bilgi veririz ancak dava konusu ürün geldiğinde davacıya bilgi vermedim, davacı ürün geldiğinde şehir dışındaydı, ürün işyerine geldikten 2 gün sonra davacı geldi, ürünün pahalı bir şey olduğunu neden yere koyduğumuzu ve kendisine neden haber vermediğimizi sordu, ve bize kızdı, sonrasında ürünün davacı geldikten sonra ne kadar süre işyerinde kaldığını bilmiyorum davacı ürünü başkasına gönderilmek üzere kargoya vermek için götürdüğünü biliyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; Dava konusu olayda, davalı taşıyıcı tarafından tanzim edilen—–fatura, —– Gönderi Takip Numaralı nolu kargonun, davacı gönderen tarafından belirtilen adres ve alıcıya teslim edilmediği, alıcıdan başka farklı bir isim ve adrese teslim edildiği, taşıma sırasında zayi olduğu anlaşılan esyadan dolayı davalı taşıyıcı —— 6102 sayılı TTK 8 madde kapsamında sorumlu olduğu, taşınan kargo muhtevasının tanık beyanları ve teknik inceleme sonucu, sunulan emtia faturası ile uyumlu olduğu, zayi olan emtianın KDV hariç değerinin 22.885,00TL olduğu, Davalı taşıyanın ifa yardımcısı konumundaki çalışanı tarafından, belirlenen adres ve alıcıdan farklı bir adres ve alıcıya kargonun tesliminin pervasız bir davranış olarak nitelenebileceği, davalının zayi konusunda makul bir izahta bulunmaması nedeniyle ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla, TTK 886’ncı madde hükmü greğince sorumluluğu sınırlandırma hakkını kaybedeceği, tutarından sorumlu olacağı, davacının, zayi olan emtianın tespit edilen tutarı 22.885.00TL’nı davalı taşıyıcı tespit edilen gerçek zarar —– talep edebileceği,mahkememizin davacının tazmin talebini yerinde bularak hüküm kurması halinde, davacının tespit edilen alacağına 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2/2 maddesi gereğince, zayi tarihinden (16.04.2021) itibaren, —–1 yıl vadeli mevduata uyguladığı reeskont avans faizi oranında faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, hususlarını beyan ve rapor etmiştir.
6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.Yine TTK.nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
Somut olayda; davalı taşıyıcı tarafından tanzim edilen—–fatura, —–Gönderi Takip Numaralı nolu kargonun, davacı gönderen tarafından belirtilen adres ve alıcıya teslim edilmediği, alıcıdan başka farklı bir isim ve adrese teslim edildiği, taşıma sırasında zayi olduğu anlaşılan esyadan dolayı davalı taşıyıcı —— 6102 sayılı TTK 8 madde kapsamında sorumlu olduğu, taşınan kargo muhtevasının tanık beyanları ve teknik inceleme sonucu, sunulan emtia faturası ile uyumlu olduğu, zayi olan emtianın KDV hariç değerinin 22.885,00TL olduğu, davalı taşıyanın ifa yardımcısı konumundaki çalışanı tarafından, belirlenen adres ve alıcıdan farklı bir adres ve alıcıya kargonun tesliminin pervasız bir davranış olarak nitelenebileceği, davalının zayi konusunda makul bir izahta bulunmaması nedeniyle ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla, TTK 886’ncı madde hükmü greğince sorumluluğu sınırlandırma hakkını kaybedeceği, tutarından sorumlu olacağı, davacının, zayi olan emtianın tespit edilen tutarı kdv hariç 22.885.00TL’nı davalı taşıyıcı tespit edilen gerçek zarar —– talep edebileceği, hususu usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ile tespit edilmekle somut olayda kargonun ziyaı taşıma sırasında meydana gelmiş olup, davalı taşıyıcı tarafından bir açıklama da yapılamadığına göre, davalı taşıma konusu emtianın kaybında ağır kusurlu kabul edilmelidir. Bu kapsamda davalı tarafından, sorumluluktan kurtulmasını sağlayacak nitelikte bir delil de sunulmamıştır. Davalının, emtianın kaybına pervasızca davranışı ile sebebiyet vermesi nedeniyle, TTK’nın 886. maddesi uyarınca sorumluluktan kurtulma hallerinden yararlanması da mümkün değildir. Öte yandan sınırlı sorumluluk halleri TTK’nın 882. maddesinde düzenlenmiş olup, TTK’nın 886. maddesi hükmüne göre, zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı, kanunda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Somut olayda da davalının pervasızca davranış niteliğinde ağır kusurlu olduğu tespit edilmekle, davacının gerçek maddi zararından kdv dahil olarak sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Ancak davacının davalının eylem ve işlemlerinden kaynaklı olarak derin elem ve üzüntüye uğradığı ve akabinde manevi olarak zarara uğradığı hususu dosya kapsamı uyarınca ispat edilemediğinden manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerkmiştir. (Emsal İlam—-Bölge Adliye Mahkemesi —– Hukuk Dairesi’nin —- Esas —–Karar Sayılı İlamı)

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 27.004,30 TL maddi tazminatın 16/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının manevi tazminat isteminin reddine,
3- Başlangıçta harç alınmadığından alınması gereken 1.844,66 TL karar harcının davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.499,75 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 4.049,84 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.