Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/726 E. 2023/849 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/726
KARAR NO : 2023/849

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
19/07/2021 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle müvekkiline ait —– plakalı araçta maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan —– plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen maddi zararın ıslah ile artırım hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL değer kaybının davalı … şirketinden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dvayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalısının kusuru ile paralel olmayan bir bedelin müvekkilinden istenemeyeceğini, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında gerçek hasar bedelini ödeyerek borcu ifa etmiş sayılacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DEĞER ARTIRIM:
Davacı vekilince sunulan 21/04/2023 tarihli dilekçe ile HMK 107 ve ilgili mevzuat hükümleri gereği, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, dava değerini 1.000 – TL’den 42.655,22-TL ‘ye artırdıklarını bildirmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazısı nedeni ile davacıya ait araçta oluşan değer kaybı tazminine yönelik olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile davaya konu 19/07/2021 kaza tarihli;
—- plaka nolu, —- model—–marka, —– model araç (sahibi: —- trafik sigorta: —–
kasko sigorta:—- sürücü—–: dava konusu kazada
üzerine düşen özen ve dikkati göstermeyerek, park yerinden çıkarken geri manevra
yaptığı esnada kazaya sebebiyet verdiği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu:
Madde 67 a) Sürücülerin, park yapmış taşıtlar arasından çıkarken, duraklarken veya
park yaparken taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola
dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini
zorlaştıracak şekilde davranmaları yasaktır; ve b) Yönetmelikte belirtilen şartlar
dışında geriye dönmek veya geriye gitmek yasaktır. İzin verilen hallerde bu
manevraları yapacak sürücüler, karayolunu kullananlar için tehlike veya engel
yaratmamak zorundadır hususunu ihlal ettiği ve aynı kanunun madde 84 Araç
sürücüleri trafik kazalarında; j) Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama,
Hallerinde asli kusurlu sayılırlar; dikkate alındığında %100 asli kusurlu olduğu;
—-plaka nolu, —- model,—– marka,—-model araç (sahibi: —-; trafik sigorta: —-Sigorta) sürücü …: dava
konusu kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı,
dava konusu 19/07/2021 kaza tarihi itibariyle 42.655,22 TL olarak değer kaybı
hesaplandığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (—–.). 2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.Bir zarar sigortası türü olan zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin sorumluluğunu yine ancak sorumlu olduğu çerçevede karşılamakla yükümlüdür. Bu bakımdan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen sigorta şirketi gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabilecektir (Yargıtay —-. HD’nin 23.09.2019 t.—–.sayılı kararı).Davalı …. şirketi,—-plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır Zorunlu trafik sigortası poliçesi kaza tarihleri arasını kapsamaktadır.
Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda meydana gelen kazada davalının sigortalısının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca , %100 asli kusurlu olduğu;
—-plaka nolu,—- model, —- marka—- model araç (sahibi: —–; trafik sigorta: —– Sigorta) sürücü …: dava konusu kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı,
dava konusu 19/07/2021 kaza tarihi itibariyle 42.655,22 TL olarak değer kaybı hesaplandığı bilirkişi tarafından verilen rapor ile tespit edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde bilirkişinin değer kaybı hesaplamasının dosya kapsamına usul ve yasaya uygun olduğu, sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olacağı nazara alınarak bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulü yolunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Faiz başlangıç tarihi davacının davalıya 13/05/2022 başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası temerrüte düşmesi nedeniyle faiz bu tarihten başlatılmıştır.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, 42.655,22 TL değer kaybı, 26/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 421,98 TL’den dava açılırken yatırılan 59,30 TL ve ıslah ile yatırılan 20,50 TL olmak üzere toplam 79,80 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 342,18 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 712,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 873,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 192,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.692,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.