Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/696 Esas
KARAR NO: 2023/426
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/09/2022
KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 29/10/2018 tanzim, 29/01/2019 vade tarihli, keşidecisi …, lehtarı … olan bonoda lehtar konumunda olduğunu, davalı borçlunun söz konusu bonodaki imzasını kabul ettiğini ancak davalı tarafından söz konusu senedin 2019 yılında müvekkilinden aldığı 20.000,00 TL tutarlı borç için güvence maksadıyla açık imzalı şekilde verilmiş olduğunu, söz konusu 20.000,00 TL tutarlı borcu ödedikten sonra senedi geri alamadığını ve senetteki boş kısımların davacı alacaklı tarafından kendisinin haberi olmaksızın doldurulduğunu, 20.000,00 TL tutarlı borcu ödemesi sebebiyle herhangi bir borcunun olmadığını söylendiğini, davalı iddiasının ispata muhtaç olduğunu, bono kaynaklı alacağın tahsili amacıyla —– Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun başlatılan icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … cevap dilekçesinde özetle; nakit paraya ihtiyacı olduğu esnada davacıdan bir günlüğüne 20.000,00 TL borç para aldığını ve ertesi gün kendisine ödediğini, borcun ödenmesinin ardından icra dosyasına konu senedin davacı elinde kaldığını, senedi iade etmesi için davacıyı birçok kez aradığını, senedi vereceğini söylese de bugüne kadar vermediğini, davacının kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, davacı tarafa yemin teklif ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, kıymetli evraktan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Dava hukuki niteliği itibariyle, —— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, —– Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda davacı tarafından davalının bono nedeniyle borçlu olduğu iddiası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalı cevap dilekçesin de nakit paraya ihtiyacı olduğu esnada davacıdan bir günlüğüne 20.000,00 TL borç para aldığını ve ertesi gün kendisine ödediğini, borcun ödenmesinin ardından icra dosyasına konu senedin davacı elinde kaldığını, senedi iade etmesi için davacıyı birçok kez aradığını, senedi vereceğini söylese de bugüne kadar vermediğini beyan ettiği davalı tarafından senet altındaki imzaya itirazda bulunmadığı senedin varlığını kabul etmekle birlikte borçsuzluk iddiasında bulunduğu davalı tarafın iddiasını ispatla mükellef olduğu yemin deliline dayandığı, yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlendiği ve kesin delillerden olduğu, yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlü olduğu davalı tarafa borçsuzluk iddiası nedeniyle yemin deliline dayanıp dayanmadığı , dayanıyor ise yemin metnini sunması için kesin süre verildiği ancak kesin süreye rağmen davalı tarafından yemin metninin sunulmadığı görülmekle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının—— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.825,33 TL’den dava açılırken yatırılan 706,34 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.118,99 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 706,34 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı olmak üzere toplam 787,04 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 185,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı …’ nın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/06/2023