Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/65 E. 2023/202 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/65 Esas
KARAR NO : 2023/202

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —— ile davalı —–aleyhine—— Sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın itiraz etmesiyle durdurulduğu, dava dışı sigortal—— tarafından —–yerleşik —- isimli firmaya 78 kap oto aksam ve parçaları (5184 adet Brüt 13.692 kg) satışı gerçekleştiği, —— seferi yapılacak olan emtiaların —— numaralı 06/11/2020 tanzim tarihli Nakliyat Emtia Abonman Alt Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığı,——firmasının taşımaya konu ürünlerin sevkiyatı için —— ile anlaşıldığı, —– plakalı tır araç ile—–Firmasına sevkiyatın gerçekleştirildiği, konu taşımanın ——. firması sorumluluğunda iken gerçekleştiği, CMR belgesinde görüleceği gibi mallar hasarsız ve eksiksiz olarak taşıma işini üstlenen firmaya teslim edildiği, 16/10/2020 tarihinde taşıma başladığı, 30/10/2020 tarihinde ise varış yerine geldiği tahliye öncesi 4 paletin ıslanarak hasarlandığının tespit edildiği, CMR belgesine şerh düşülerek tarafından imza altına alındığı, hasar sonrası Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi gereği ortaya çıkan hasarların tanzim edildiği, hasar bedelinin rücuen tahsili için—– Sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığı ancak davalı tarafından itiraz edildiği, 04/12/2020 tarih ve—— nolu rapor ile hasar toplam maliyeti 19.826,44 TL olarak hesaplandığı ve ——-19.826,44 TL ödendiğini, yapılan ödeme ile sigortalının haklarına halef olduklarını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de bir sonuç alınamadığını beyanla; davalı borçlunun takibe, asıl alacağa, faize ve ferilerine ilişkin haksız tüm itirazlarının iptaline, ——-Sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına, davalı/borçluların alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İddia edilen hasarın ambalajlama hatası olduğu, dava dışı sigortalının kusuru neticesinde meydana geldiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı şirketin tazminat talebinin fahiş olduğunu ve konvansiyona aykırı olduğunu, sovtaj bedelinin hesap edilmediğini beyanla, dava konusu hasar talebinin zamanaşımı ve husumet itirazları doğrultusunda reddine, iddia edilen hasarda müvekkili şirketin sorumluğunun bulunmadığını, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına talep hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, CMR Konvansiyonu kapsamında dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahisili için açılan —— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettirİİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu,——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından Borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; ” Dava konusu olayda, davalı—— akdi ve fiili taşıyıcı olduğu, taşıma işinde meydana gelen hasarın CMR Konvansiyonu 23’üncü ve 25’nci madde kapsamında sovtaj tenzili sonrası net 19.945,56 TL olduğu, zararın davalı fiili taşıyıcının sorumluluğunda olan emtianın taşıma esnasında ıslanması sonucu oluştuğu, Davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği, sübuta ermiş olması nedeni ile halefiyet hakkı elde ettiği, elde etmiş olduğu halefiyet gereğince, zararın meydana gelmesinde tek başına sorumlu olduğu, tespit edilen akdi fiili taşıyıcı davalı/borçlu —— CMR 25’nci madde gereğince hesaplanan 19.945,56TL’nı değil, ödemiş olduğu ve takipte talep edebileceği, davacının —-İcra Dairesinin —— Esas sayıl dosyası nezdinde başlatmış olduğu takibe vaki itirazın iptalini talep edebileceği, bu hususta takdirin Mahkemeye ait olduğu ” şeklinde rapor sunulmuştur.Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmuş ve cevap dilekçesinde zamanaşımı defini ileri sürmüştür. CMR 31 gereği hasardan dolayı zamanaşımı süresi 1 yıl ise de , taşıyıcının bilerek kötü hareketi ve kasti davranması halinde zamanaşımının 3 yıl olduğu 32.maddede düzenlenmiştir. Davacı tarafından dava dışı sigortalısına 23/12/2020 tarihinde ödeme yapıldığı, icra takibinin 25/01/2021 tarihinde başlatıldığı, takibin başlaması ile zamanaşımının kesildiği, arabulucuya 25/08/2021 tarihinde başvurulduğu, arabuluculuk sürecinin 09/09/2021 tarihinde sonuçlandığı, arabuluculuk aşamasında zamanaşımı sürelerinin işlemeyeceği dolasıyla arabuluculuk sürcinde geçen süre eklendiğinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalı tarafın zamanaşımı defi reddedilmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 1472’nci maddesi uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Başka bir ifade ile sigortacı, ödediği tazminat dolayısıyla, sigortalının zarara neden olan kişilere karşı açabileceği tüm davaları açabilir ve meydana gelen zararın tazminini talep edebilir. Buna halefiyet hakkı denilmektedir.Ancak sigortacının halefiyet hakkını elde edebilmesi için, sigortacı ile zarar gören arasında geçerli bîr sigorta sözleşmesi mevcut olmalı ve sigorta kapsamında bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Buna göre, zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından halefiyet hakkı da olmayacaktır.Eldeki davada davacı sigorta şirketi dava dışı sigortalısına 23/12/2020 tarihinde taşıma esnasında meydana gelen zararını ödediği dolasıyla sigortalısının haklarına halef olduğu, aktif husumetinin bulunduğu görülmüştür.
Davaya konu uyuşmazlık uluslararası kara yoluyla taşımadan kaynaklandığından olaya CMR konvansiyonu hükümleri uygulanacaktır.CMR konvansiyonu 17. Maddesinde “1. Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
2. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.
3. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata ve veya ihmallerinden dolayı sorumludur.
4. Madde 18 paragraf 2 ila 5’e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları aşağıda belirtilen koşullardan bir veya bir kaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.
a) Kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni levha ile kaplanmamış açık taşıtlar kullanılması,
b) Ambalajlanmadıkları veya kötü ambalajlandıkları zaman, özellikleri gereği fire veren veya hasara uğrayan malların ambalajlanmaması veya hatalı ambalajlanmış olması,
c) Yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması,
d) Özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve ve haşerattan kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliği,
e) Sandık veya paketlerin üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu,
f) Canlı hayvan nakli,
5. Kayıp, hasar ve gecikmeye neden olan faktörlerden bazıları bakımından bu maddeye göre sorumlu olduğu faktörlerin kayıp, hasar ve gecikmeye yaptıkları katkı oranında sorumlu olacaktır.
” hükmü düzenlenmiştir.
Konvansiyonun 17. maddesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir. Taşıyıcı 17. maddede öngörülen hallerden birinin olayda gerçekleştiğini ispatladığı durumda taşımadan kaynaklanan hasardan sorumlu olmayacaktır.
Somut olayda dava dışı sigortalının davalı tarafından taşınan oto aksamlarından bir kısmının ıslanarak hasara uğradığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda hasarın araç brandasının su geçirmez vasfını kaybetmesi ya da dorse branda/kapak bağlantı noktalarındaki boşluklardan içeri sızan yağmur suları nedeniyle meydana geldiğinin tespit edildiği, bu durumun akdi ve fiili taşıyıcı olan davalının sorumluluğunda olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf hasarın meydana gelmesinde kusuru olmadığını ispatlar delil sunamamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dışı sigortalısı —— taşıma esnasında meydana gelen zararı ödediği, meydana gelen zararın 19.945,56 TL olduğu, davacı tarafından zarar bedeli olarak 19.826,44 TL talep edildiği, davalının karar tarihindeki —– kuruna göre sorumluluğunun 147.178,84 TL olduğu, davacının zararın davalının kusurlu hareketlerinden ileri geldiği, mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu, zarardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Eldeki davada alacağın niteliği itibariyle belirlenebilir olmayıp, tazminat kabilinden olduğu,miktarının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. —–Sayılı kararı da aynı doğurltudadır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;mıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davalının ——Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 19.826,44 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 1.354,34 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 344,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.010,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 344,32 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 425,02 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 74,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.074,25 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 2.039,73 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen kısmı için davacı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı yararına karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 335,55 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre 1.298,03-TL.sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına, 21,97 TL.sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.