Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/642 E. 2023/434 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/642 Esas
KARAR NO: 2023/434
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— Sitesi —— blok —— sok. No.—— ——- adresindeki işyerinin davacı şirkete 08/06/2011-08/06/2015 tarihleri arasında vadeli Leasing Uzun Süreli Sigorta Poleçisi ile sigortalı olduğu, dava dışı ——- şirketi ait muhtelif ——- tezgahı makinasının yağmur/sel sularının su basması sonucunda 16/06/2014 tarihinde hasar gördüğünü, hasarlanma olayı neticesinde riziko adresinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda düzenlenen raporda onarıcı firma teknik raporunda , şiddetli yağmur sonucunda su içerisinde kalmış —— ve —— ——- ağır hasarlı duruma geldiği, yapılan inceleme sonunda —— ana pao orta kısmının dağıtım kısmına kadar su içinde kaldığı, ——sürücüsü, —— motor, ——- sürücü, ——- motorlarından 2 adedinin —— milleri, ——- motorları, —— motoru, ——– sürücü panosunun tamamının su içinde kaldığı, sigortalı ile yapılan görüşmede makinelerin riziko adresinde kullanıldığı sırada yoğun yağış nedeniyle işyerini suyun bastığı, su baskını neticesinde tüm makinelerin yağmur ve pis su içinde kaldığı, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hasarın davacı şirket nezdindeki poliçe teminatı kapsamında olduğunun görüldüğünü ve hasara binaen davacı şirket tarafından sigortalısına 11/08/2014 tarihinde 9.225,68TL ödediği, ödeme neticesinde davacı şirketin sigortalısına TTK 1472 madde uyarınca halef olduğunu, tazminat alacağını tahsili için ——- esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz nedini ile seçimlik hak kullanılarak tahsil davasının ikame ettiğini,açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile dava dışı sigortalısına ödenen 9.225,68TL tutarındaki hasar tazminatının ödeme tarihi olan 11/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ilavesi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı——- Başkanlığı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;zamanaşımı itirazı ile birlikte Yargıtay kararları ışığında rücuen tazminat davalarında zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu, husumet itirazında bulunduğunu, davacı sigorta şirketinin ——- şirketine ait muhtelif emtiaların 16/06/2014 tarihinde yağmur sularının su basması sonucunda hasar görmesi neticesinde hasar bedelini talep ettiğini, taleplerinin reddi gerektiğini, davacının kabulünde olduğu üzere meydana gelen hasarın ——- sorumluluğunda olduğunu,——genel müdürlüğünün sürmüş olduğıu dere ıslah çalışmaları sebebi ile su baskınının yaşandığını, sorumluluğun—— ait olduğunu, davalının sorumluğunun bulunmadığını, aleyhlerine açılan —— D.İş sayılı delil tespit dosyası ile sorumluluklarının olmadığının ortaya çıktığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.Davalı İski vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; husumet ve zamanaşımı itirazı ile birlikte, sorumluluğun davalı idare de değil alt yüklenici —— şirketi iş ortaklığına ait olduğunu, bu iki alt yüklenici tarafından atıksı kanalı, yağmursuyu kanalı ve dere ıslah inşaatı çalışması yapıldığını, bu işin 2013 yılı müteferrik —— kanalı, ——- kanalı ve dere ıslah inşaatı işi kapsamında ihale edildiğini, 2006 yılında mevcut dere yatağının ——- bağlantısına kadar açık olup o tarihe kadar herhangi bir su baskını oluşmadığını, 2010 yılı uydu resimleri incelendiğinde ——- caddesi olarak geçen kısımda ilgili belediyesince kapatmış olduğu dereyi ——- borularla dere geçişi yapıldığını, böylece su baskınlarına 1.derece sebebiyet verildiğini, bununla birlikte ——- ortaklığı tarafından dere kenarına ——- adlı devasa site inşa edilip ——- deresinin üstünün kapatıldığı taşkınları sebebebiyet verildiğini, hasarın davalı idarenin çalışması sebebi ile değil ilgili kurum ve kuruluşların dere ıslahını yetersiz şekilde yapmaları veya dere akışını engellemeleri sebebi ile olduğunu, bu nedenle ——— husumet yönetilemeyeceğini, alt yüklenicilere davanın ihbarını talep ettiğini, BK 66.madde gereğince davalının sorumlu olmayacağını, idarenin kamu kuruluşu olup inşaat işleri ile uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeiğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmalara verdiğini, zararın önlenmesi hususunda adam çalıştıranın göstermesi gereken dikkat ve özen ödevini yerine getirdiğini, istenen bedelin fahiş olduğunu, davanın reddini talep ettiğini beyan etmiştir. İhbar olunan —— şirketi vermiş olduğu cevap dilekçesinde; 16.06.2014 tarihinde yoğun yağış sebebiyle, dava dışı ——- Şti.’nin kullanumında olan muhtelif torna tezgahı makinesinde hasar meydana geldiğini, işbu hasara ilişkin riziko adresinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda davacının, dava dışı sigortalısına poliçe teminatı kapsamında 9.225,68-TL ödediği, işbu ödediği bedeli Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesi uyarınca rücu etmek amacıyla ——- Genel Müdürlüğü ve —— Başkanlığı’na karşı öncelikle —— E. sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlattığını, her iki borçlunun da takibe itiraz etmesi üzerine işbu huzurdaki alacak davasını ikame ettiğini anlaşıldığını, hasarın gerçekleştiği bölgenin dere yatağının dar olması sebebiyle sürekli olarak taşkınların yaşandığı bir bölge olup, müvekkil şirketin dahil olduğu iş ortaklığı, işbu taşkınların yaşanmaması için derede ıslah çalışmalarına başladığını, müvekkili şirketin dahil olduğu İş Ortaklığı, —— ve ——- Belediyesi nezdinde, —— deresinde, her yağış sonrası sürekli taşkınların yaşanması ve sel problemlerinin vuku bulması sebebiyle işbu dere yatağının genişletilmesi ve dolayısıyla dere kesitinin genişletilmesi çalışmalarını yaptığını, hak ediş raporlarından İş Ortaklığı’nın hangi tarihlerde hangi kısımlarda çalışma yaptığı da tespit edilebilir nitelikte olduğunu, iş ortaklığının üstlendiği ihale kapsamında dava dışı sigortalının iş yerinin bulunduğu yerde herhangi bir ıslah çalışması yapmadığını, işbu dava konusu hasarın gerçekleştiği bölgede hiçbir surette ıslah çalışmaları yapmamış ve ıslah çalışmalarını kısım kısım yapmış olduğu bölgede —— Genel Müdürlüğü ile mutabık kaldığı iş akışına uygun hareket ettiğini, müvekkil şirketin dava konusu hasar sebebiyle kendisine herhangi bir sorumluluğun izafe edilmemesini; hakkında hüküm kurulmamasını ve yargılama giderlerinin kendisine yükletilmemesini talep ettiğini beyan etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin tazminine ilişkin rücuen tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile teknik yönden yapılan kusur değerlendirmesi: Rögarların bakım ve işletmesi, derenin ıslahı ve su baskınlarının önlenmesinin —— sorumluluğundadır. Olayda —— kanalizasyon ve yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılmasından sorumlu olup, yağmur sularının uzaklaştırılması ve sel baskınlarına karşı gerekli altyapıyı yapmadığı ve işletme, bakımın sağlayamadığı için olayda %100 oranında kusurlu olduğu, zarar yönünden yapılan değerlendirme: davaya konu zarar bedeli 9.225,68.-TL olduğu, dosyaya sunulan hasar uzman incelemesi raporu, servis faturaları ve hasar görerek değiştirilen ve onarılan
parçalar meydana gelen olay ile uyumlu olduğu, sigorta Yönünden yapılan değerlendirme: dava dışı sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkının bulunduğu, davacı sigorta şirketinin, dava dışı sigortalısının zarar sorumlusu olan davalı ——- karşı sahip olduğu haklara TTK. 1472.madde uyarınca halef olduğu ve tespit edilen 9.225,68.-TL tazminat yönünden davacı sigortacının, zarar sorumlusu ——– rücuen talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.TTK m. 1472’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve ——- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. ——– sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44 üncü maddesine (TBK m. 52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Sorumluluk sigortaları TTK.nın 1473. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. “(1) Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde belirtilmiştir. Somut olayda davaya konu 16.06.2014 tarihinde meydana gelen hasarın meydana geldiği mahalde —— kanalizasyon ve yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılmasından sorumlu olup, olayın yağmur sularının uzaklaştırılması ve sel başkınlarına karşı gerekli altyapıyı yapmadığı ve işletme, bakımını sağlayamaması nedeni ile meydana geldiği, ——- dava konusu olayda kusurlu olduğunun usul ve yasaya uygun bilirkişi raporuyla sabit olduğu, davalı ——- Bölgesi’nin herhangi bir kusuruna rastlanılmadığı, Davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yapmış olması nedeni siğortalıya ödenen tutarın rücuan tazmininin TTK 1472.maddesi gereğince istenebileceği, Dava konusu olay nedeni ile davacının sigortalısına ödediği 9.225,68 TL’sını 11.08.2014 ödeme tarihinden itibaren davalı ——- yasal faizi ile birlikte talep edebileceği, Davalı ——- Bölgesinin kusuru olmaması nedeni ile bu davalıdan herhangi bir bedel talep edilemeyeceği, anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacı tarafından dava dışı sigartalıya ödenen 9.225,68 TL tutarındaki hasar tazminatının,
ödeme tarihi olan 11.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi davalı —— Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davalı —— Müdürlüğü yönünden açılan davanın reddine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 630,21 TL’den dava açılırken yatırılan 157,56 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 472,65 TL karar ve ilam harcının davalı ——- Genel Müdürlüğünden tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 157,56 TL peşin harç, 29,20 başvurma harcı olmak üzere toplam 186,76 TL harcın davalı ——– Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.400,00 TL bilirkişi ücreti, 176,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 5.576,00 TL yargılama giderinin davalı ——- Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı ——- Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— Müdürlüğüne verilmesine,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı ——- vekilinin, davalı ——- vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/06/2023