Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2022/543 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/610 Esas
KARAR NO:2022/543

DAVA:Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2022
KARAR TARİHİ: 07/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Tellallık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– kayıtlı iş yerinde —– alanında —- faaliyetinde bulunduğunu, Davalının ,—- taşınmazın adına kayıtlı — numaralı— satış bedeli ile satışa arz edilmesi, işyerinin imkanları ile müşteriye tanıtılması,satışına aracılık edilmesi,alıcı müşteri temin edilmesi için müvekkilinden istekte bulunduğunu, Müvekkilinin davalının istekleri gerekli girişimlerde bulunduğunu, tapu kaydı yazılan taşınmazın görsellerinin davalı ile birlikte fotoğraflamış, işyerinin müşteri portföyündeki kişilerle satışın paylaşılması, kendi çevresine telefonlarla satışa arzı bildirdiği ve iş yerinin camlarına satılık ilanı asarak, tanıtım faaleyetini tamamladığını, davalının taşınmazına—- müşteri olarak talip olduğunu, satın almak istediğini müvekkilim davacıya bildirince davalıya bilgi verilerek—- tarihinde davalı ve alıcının bir araya gelmelerini sağladığını ve birlikte yapılan görüşme sonrasında davalının satışa arz fiyatı müşteri alıcı tarafından kabul edilmesi üzerine —-başlığını taşıyan sözleşme müvekkili ile davalı satıcı ve üçüncü adı geçen müşteri tarafından imzalandığını, Sözleşme ile satıcı ve alıcı anlaşılan—-satış değeri üzerinden — oranında —- davalı satıcı ve —- olmak üzere toplam —- ücreti- ödenmesi,satıştan vazgeçilmesi halinde vazgeçen tarafın iki tarafın ücretini ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, Sözleşmeye konu edilen taşınmazın satışı konusunda anlaşma sağlanınca sözleşmede yazıldığı şekilde alıcı davaya aynı gün ——ödemesi yapmış kalan satış bedelinin — sırasında satış gerçekleşince ödeneceğinden—- satış işlemlerini başlatmak işlem tarih saatinin belirlenmesi için üzere taraflar davalının bilgi vermesini beklendiği, davalı —alıcı müşteriye iade ederek satıştan vazgeçtiğini ilettiğini, Davacı müvekkilinin, sözleşme ile üstlendiği —– hizmetini tam olarak yerine getirdiğini davalının satış bedelini az bulduğundan olacak vazgeçmesi ve daha sonra taşınmazı başkasına satması sebebiyle alıcı —-satış gerçekleşememiş ise de ücrete hak kazandığını beyanla; —-davalıya iletilen ihtarna ile tanınan sürenin sonu olan —tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak müvekkil davacıya verilmesine İhtarname gideri —- ve yargılama gideri,vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Dilekçeler teatisi tamamlanmadan dosya üzerinden karar verilmiştir .
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasına kurulan —- sözleşmesi kapsamında oluşan alacağın tahsili amacı ile açılan alacak davasıdır.Bir davanın —- görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek —- arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde aynen “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” hükmü bulunmaktadır. Yine aynı Kanunun 2. maddesi düzenlemesinde, “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmü bulunmaktadır.
6502 Sayılı yasanın 3. maddesinde yapılan tanımlamalar uyarınca, d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 73. Maddesinde ise, Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.—–tarihli müzekkere cevabında davaya konu taşınmazın daire niteliğinde olduğu bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamı anılan yasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacının taşınmaz satışına yönelik olarak —– hizmetinden faydalanmak isteyen tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi niteliğinde olduğu,—-yayımlanan ve— tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” kapsamında şirketler ile tüketiciler arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklanan her türlü ilişkinin anılan kanun kapsamına alındığı, davanın yeni tüketici kanunun yürürlük tarihinden sonra açıldığı, davacıların—- seyahat amacıyla aldığı ve mesleki veya ticari iş mahiyetinde bir ilişkinin bulunmadığı, bu nedenle davanın konusunu oluşturan temel ilişkinin niteliği gereğince —görevli olmadığı,—- görevli olduğu — karar sayılı ilamı ve benzeri ilamları) görev hususunun HMK 1. maddesi kapsamında kamu düzenini ilgilendirdiği, HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu ve HMK m.115/2 gereğince gereğince; mahkemece, resen ve davanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiğinden açılan davada —– görevli olduğu da göz önünde bulundurularak mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın yetkili ve görevli —- Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren —hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli — gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren — hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer — verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.