Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/603 E. 2023/742 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/603 Esas
KARAR NO: 2023/742
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/08/2022
KARAR TARİHİ: 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket aleyhine müvekkili şirket yetkilisi tarafından düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespit tutanağına istinaden ——— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibe konu borç nedeniyle 10.473,39 TL ana para 742,91 TL işlemiş faizi, 33.72 TL KDV olmak üzere toplam 11.350,02 TL üzerinden ödeme emri düzenlendiğini, Borçlunun itirazı üzerine takip durduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde bir sonuç alınamadığını beyanla; davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20.den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı yan kendisine yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davacı yanın dava dilekçesine cevap vermemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, ———- E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır. Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez. İtirazın iptali istemine konu, ———-Eayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi tarafından verilen raporda özetle; “Kaçak elektrik kullanım şekli ve kaçak kullanım adresi belirtilmeyen/olmayan bir tutanağın tamamen yönetmeliğe aykırılık teşkil ettiği, Mahkeme tarafından, davaya konu tutanağın yönetmeliklere uygun olduğuna ve kaçak tüketim bedeli hesabının yapılmasına karar verilmesi durumunda, Davacı elektrik şirketi tarafından, davaya konu tutanakta belirtilmeyen “kaçak elektrik kullanım seklinin” dava dosyasına sunulmasının gerekeceği, davacı elektrik şirketi tarafından, kaçak tüketim bedelinin hangi tarihleri kapsadığı, kaçak tüketim miktarının ve kaçak tüketim bedelinin nasıl hesaplandığıyla ilgi tüm belgelerin dava dosyasına sunulmasının gerekeceği, davacı elektrik şirketi tarafından, davalı şirketin elektrik aboneliğinin olup olmadığı, eğer varsa tutanak öncesi devam edip etmediği, eğer abonelik devam etmiyorsa, bu aboneliğin hangi tarihte ve hangi gerekçe ile iptal edildiği tüm belgelerin, ayrıca ———– numaralı tesisatta 2019- 2021 yıllarına ait abonelik dökümünün İlgili belgelerin dava dosyasına sunulmasının gerekeceği, davacı elektrik şirketi tarafından, ———- numaralı tesisatta 29.05.2020- 29.05.2020 tarih aralığındaki 1 yıllık kwh bazlı tüketim ekstresi ile faturaların, dava dosyasına sunulmasının gerekeceği,” şeklinde rapor sunulmuştur. Somut olayda davacı tarafından dava dilekçesinin ekinde 29/05/2020 tarihli, ———- numaralı kaçak elektrik tutanağının delil olarak sunulduğu, usulüne uygun bilirkişi raporunda da irdelendiği üzere kaçak elektrik kullanım tutanağının usulüne uygun olarak tutulmadığı, tutanakta kullanım şekli ve kaçak kullanım adresinin yazılmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile süresi içerisinde bildirilen delilleri arasında yer almayan 24/02/2020 tarihli borç nedeniyle kesme ve mühürleme tutanağını dosyaya sunduğu, usulüne uygun kaçak elektrik kullanım tutanağının dosyaya sunulamadığı, ———- Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine aykırı olarak düzenlenen tutanağa göre davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinden davanın reddi yolunda karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 269,85-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 193,83 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 76,02‬-TL harcın, davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydı yapılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 11.350,02-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2023