Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/599 E. 2023/149 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/599 Esas
KARAR NO: 2023/149
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/08/2022
KARAR TARİHİ: 10/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin kendi ad ve soyadındaki mevcut şahıs şirketi ile davalı şirket arasında ——tarihinde tanker ile dökme gaz taşıma anlaşması yaptıklarını, müvekkil bu sözleşmeye istinaden gaz taşıma için ——– müvekkile devir edilmiş ve tankerler için garanti vermek amacıyla ———-bedelli teminat mektuplarını tankerler için aldığını, ———-de davalı firma yeni sözleşme sağlayarak tam bir mutabakat içerisin de müvekkil ile davalı firma arasında sözleşme karşılıklı olarak sonlandırıldığını, davalı şirket yetkililerinin onayı ile karşılıklı olarak sözleşme sonlandırılmış ve de hemen ardından dava dışı ——- yetkilisi —— kişiyle davalı şirket anlaşarak, sözleşme imzaladığı ve yine bu kişiden garanti amaçlı teminat mektuplarını aldıklarını, Müvekkil ile davalı şirket arasındaki sözleşme karşılıklı olarak sonlandırıldığını, dava dışı şirket yetkilisi tarafından teminat mektupları alındıktan hemen sonra da —– ——- tarihinde, —– tarihinde dava dışı ——- yetkilisi olan —- devredildiğini, davalı şirket sözleşme karşılıklı olarak sonlanmasına rağmen teminat mektuplarını iade etmediğini, —– olan teminat mektubu ——– olan teminat mektubu ——– tarihinde davalı şirket tarafından mektuplar bozdurulmuş ve kullanıldığını, müvekkilin mağduriyetini gidermek amacıyla davalı tarafa durumu bildirir bir şekilde ——- tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak davalı şirket tarafından ihtarnameye ne bir cevap verilmiş ne de bir ödeme yapıldığını, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, müvekkil şirketin hak kaybına uğramaması için ihtiyati haciz kararı verilmesini, ihtiyati haciz talebimizin kabul edilmemesi halinde müvekkilimizin uğrayacağı hak kaybı göz önünde bulundurularak davalının banka hesaplarına, menkul ve gayrimenkulleri üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine ,taşıma sözleşmesi kapsamında davalı şirket lehine alınan 2 adet teminat mektubunun karşılıklı olarak sözleşme feshedilmesine rağmen davalı tarafından mektupların bozdurulması nedeniyle meydana gelen zarar bedeli olan toplam 2 adet mektup bedellerinin —— ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —–Maddesinde yetkili mahkemenin———Mahkemeleri olacağını kararlaştırıldığını, Davacı tarafın “teminatlı veya teminatsız ihtiyati haciz” ile “ihtiyati tedbir” talebi mesnetsiz ve hakkaniyete aykırı olduğunu, söz konusu teminat mektuplarının nakde çevrildiği tarihler ——- olup, aradan davacının 2 seneden fazla zaman geçtikten sonra huzurdaki davayı ikame ederek, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz talep etmesi, hakkın kötüye kullanılması olduğunu, her ne kadar taraflar arasında yapılmış olan sözleşmede, davacı tarafın yanında çalışanların hakedişleri ile sorumluluğu olmadığı kararlaştırılmış ise de, İş Kanunu 2. Maddesine göre müvekkil şirketin sorumluluğu söz konusu olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine, davacı taraf uymadığını, taraflar arasından yapılan sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğine dair hiç bir belge sunmaksızın, sadece iddiada bulunarak haksız bir şekilde teminat talep edilmesi hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle açılan davanın reddine sözleşmede kararlaştırılan yetkili——–Mahkemelerinde ikame edilmesi gerekmekte olup, bu nedenle öncelikle yetki yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasıdır .
HMK’nun 17. maddesinde ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Taraflar, sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde, davanın yalnız yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılması gerekir. (HMK. madde 17). Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanır.
HMK’nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrası ç) bendinde “yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması” dava şartı olarak öngörülmüştür. 116. maddede ilk itirazlara yer verilmiş olup 1. fıkra a) bendinde “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak belirtilmiştir. 117/1 maddesinde “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. ” hükmü düzenlenmiştir. Yine HMK’nın 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacının, ticari kazanç türünden 1. Sınıf tacir sıfatıyla bilanço esasına tabi olduğu——– yazı cevabı ile mahkememize bildirilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan—– sözleşmesinin ——- Maddesi ile uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından süresi içinde verilen cevap dilekçesi ile yetki itirazı ileri sürülmüş ve taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkemenin ——– Mahkemeleri olarak belirlendiği belirtilerek yetkisizlik kararı verilmesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin 16. Maddesininde———–Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, yapılan sözleşmenin bir yetki sözleşmesi olduğu, taraflar tacir olup yapmış oldukları yetki sözleşmesinin HMK. m. 17’ye göre geçerli olduğu anlaşıldığından davalının yetki itirazının HMK. m. 17 uyarınca kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve HMK. m. 20 gereğince süresinde talep halinde dosyanın yetkili——– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın YETKİSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ——– NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin işbu karar süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurmamaları halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/03/2023