Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/545 E. 2023/410 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/545 Esas
KARAR NO: 2023/410
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2022
KARAR TARİHİ: 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu—— aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için ——— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Müvekkili şirket yetkililerince davaya konu tesisat adresi olan ——- adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini ve hakkında 16.03.2022 tarihinde —— numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, tutanakta; “Perakende satış sözleşmesi/iki anlaşmanız olmadan tüketim yaptığınız tespit edilmiştir” olarak kullanım şeklinin açıklandığını, Yönetmeliğe dayanarak davalı/ borçlu’ nun işyerinde defalarca kaçak elektrik kullandığının tespit ediliğini, bu tutanağa istinaden davalı adına faturalandırma yapıldığını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını beyanla; ——- E. sayılı dosyası sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %19,20 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 Katma Değer Vergisi ile birlikte takibin devamına, Davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, Yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, adı geçen alacaklı görünen şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle asıl borca ve (faiz, gecikme faizi, icra masrafı, vekalet ücreti ve sair..) tüm fer’ilerine açık ve net olarak itiraz etiklerini, ayrıca her koşulda talep olunan faizin talep olunan talep zamanlarına, cinsine ve oranına da itiraz ettiklerini, kısaca arz olunan nedenlerle ve ayrıca gerekli gördükleri takdirde sair hususlardaki her türlü beyan, itiraz, talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile asıl borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini beyanla; Davanın reddine karar verilmesini, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —— E sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, ——- Eayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda,” Kaçak elektrik tüketim hallerinin, EPDK Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42.maddesinde tanımlandığı, Davalı tarafından, yönetmeliğin 42. Maddesinin (a) ve (ç) fıkralarında tanımlanan şekilde, Perakende Satış Sözleşmesi olmadan ve kesilen elektriği kurumun izni ve bilgisi dışında açarak, kaçak elektrik kullanıldığı, Davacı elektrik şirketi tarafından, davaya konu edilen 16.03.2022 tarih ve seri ‘numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağının, Yönetmeliklere uygun olarak düzenlendiği, davacı alacağının, 56.049,41 TL kaçak tüketim bedeli, 627,75 TL gecikme faizi ve 113,00 TL faizin KDV’si olmak üzere, Toplam 56.790,16 TL olacağı, ” şeklinde rapor sunulmuştur.Davacı personelleri tarafından davaya konu tesisat adresi olan —— adresinde kaçak elektrik kullanımının tespit edildiği ve hakkında 16.03.2022 tarihinde —— numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığı, tutanakta; kaçak elektrik kullanıldığı sabit görülmüştür. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından —— tesisat numarasına ait kaçak elektrik kullanımının bulunduğu ve kaçak elektrik kullanımı sebebi ile tahahhuk ettirilen elektrik faturasının ödenmediği, bilirkişi raporu ile de davalının kaçak elektrik kullandığının görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ve hesaplama dosya içeriğine ve hadiseye uygun bulunduğundan mahkememizce de hükme esas kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davalının —— Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile, takibin aynen devamına,
2-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar harcı 3.879,33 -TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 685,89 -TL harcın mahsubu ile bakiye 3.193,44-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 685,89 TL peşin nispi harc olmak üzere toplam 766,59‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan 158,00 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.158,00‬-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.20,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.560-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——— istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023