Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/544 E. 2023/232 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/544 Esas
KARAR NO: 2023/232
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/08/2022
KARAR TARİHİ: 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine, kaçak elektrik kullanımın bedelinin tahsili için—- ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise iş bu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, Müvekkil şirket yetkililerince ——–adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı belirlendiğini, —- tarihinde —- numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, Bu tutanaklardan ——numaralı tutanağın “ Perakende satıl sözleşmesi yapmadan şirketin kestiği elektriği açtığı için tutanak tutulduğunu, elektrik kesildi.” olarak, — numaralı tutanağın “ Kesilen elektriği kendisi açıp kullandığı tespit edildi. (mühür takıldı) olarak kullanım şeklinin açıklandığını bildirdiğinden bahisle——-dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı/borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık ve 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 —— birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından eldeki davaya herhangi bir cevap verilmemiş, HMK 128 madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,—— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış -ve hakkındaki takibi durdurmuş olan- geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan raporda ,”EPDK ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ’nin 26. Maddesinin (a) ve (c)
fıkralarında, ——– sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisinin, mücbir sebep halleri dışında, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açılmasının, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlandığı, davalı tarafından, yönetmeliğin 26. Maddesinin (a) ve (c) fıkralarında,——-tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisinin, mücbir sebep halleri dışında, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açarak kaçak elektrik kullanıldığından, davaya konu edilen ———adet kaçak elektrik tespit tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden kaçak tüketim bedellerinden sorumlu olacağı, davaya konu edilen 2 adet kaçak elektrik tüketimden kaynaklı davacı alacağının, kaçak tüketim bedeli ——–olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.Davacı personelleri tarafından —– tarihlerinde ——– adresinde —– tesisat numaralı sayaçtan kaçak elektrik tutanağı tanzim edilmiştir. Buna göre davalının———– tesisattan abonesiz kaçak elektrik kullandığı sabit görülmüştür. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tarafından ——-numarasına ait kaçak elektrik kullanımının bulunduğu ve kaçak elektrik kullanımı sebebi ile tahahhuk ettirilen elektrik faturalarının ödenmediği, bilirkişi raporu ile de davalının kaçak elektrik kullandığı görülmüştür. Bilirkişi tarafından yapılan teknik inceleme ve hesaplama dosya içeriğine ve hadiseye uygun bulunduğundan mahkememizce de hükme esas kabul edilmiştir. Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinin 2.fıkrası gereğince, icra tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf, davada haklı da çıksa haksız da çıksa yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Ayrıca davada haklı çıkması halinde lehine vekalet ücretine hükmedilmez.– Bu halde arabuluculuk görüşmesine katılmayan taraf vekalet ücreti alamaz ve yargılama giderini ödemeye mahkum edilir. Davalı ——- usulüne uygun olarak davet edildiğinden ve arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından dolayı yargılama giderleri üzerinde bırakılmıştır.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının —–sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 28.094,14 TL asıl alacak, 2.326,84 TL işlemiş faiz, 418,84 TL KDV üzerinden devamına, asıl alacağa % 16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar gecikme zammı, gecikme zammına %18 KDV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Dava konusu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.919,11 TL’nin dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 372,82 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.546,29‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 372,82 TL peşin harç olmak üzere toplam 453,52 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 224,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.724,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ye göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde—— Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2023