Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/54 E. 2022/605 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/54 Esas
KARAR NO : 2022/605

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin temsilen hareket eden —- — uyarınca davalı sigortadan sigorta poliçesi olan hastalara müvekkili hastane tarafından — sunulacağını, sunulacak — bedellerinin davalı sigorta şirketi tarafından ödeneceğini, taraflar arasındaki sözleşme ve ticari ilişki kapsamında 2010 yılından bu yana davacı müvekkilinin birçok ———– eldeki dava konusu vaka hariç olmak üzere bugüne kadarki hizmet bedellerinin davacı müvekkiline ödendiğini, eldeki davaya konu vakada davalının sigortalı hastasına sunulan— hizmetleri bedellerinin hukuka aykırı bir şekilde davacıya ödenmediğini, verilen sağlık hizmetinin hukuka aykırı bir şekilde bedelsiz bırakıldığını, davacı hastanenin mağduriyetine sebep olduğunu bildirdiğinden bahisle davalı şirket sigortalısı —— hizmetleri sebebiyle oluşan 16.892,54 TL tedavi bedelinin fatura tarihi olan 25/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından —- başvuru sahibinin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle —— — tedavi gördüğünü, hizmet bedeli olan —- ödenmesi talebiyle müvekkili şirkete başvurduğunu, başvurunun değerlendirmeye alındığını ancak poliçede belirtilen bekleme süresinin dolmamış olması sebebiyle sigortalının başvurusunun reddedildiğini, müvekkili şirkete başvuranın talebinin haklı sebeple reddedildiğinden poliçe teminatı dahilinde müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce aldırılan —-tarihli bilirkişi raporunda özetle; —-hasta ——-olduğu daha önce bir yakınması —- tarihinden —–şikayetlerinin ani olarak geliştiği, rahatsızlığının—- bir durum olmadığı,—- rahatsızlık olduğu, önceden bilinen beklenen bir tablo olmadığı, öncesinde bu rahatsızlığı geçirebileceğinin öngörülemeyeceği ve dava dışı sigortalının dava konusu
olayda, belirlenen tanının —- hastalık olan;———- tanının olduğu; tespit edilen bu durum sonucu sigortalının rahatsızlığı ve tedavisinin, sunulan poliçe ile teminat altında olacağı, Sigorta şirketinin, sigortalısının tanı ve tedavisinin bekleme süresi içinde olduğu gerekçesiyle davacının verdiği
hizmetin ifa bedelini ödemeyi reddetmesinin yerinde olamayacağı, davacının sunulan poliçedeki güvenceye dayanarak sunduğu tedavi hizmet bedelini, davalı tarafından düzenlenen poliçe şartlarında karşılanmasını talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
TÜM DOSYA KAPSAMI BİR BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLDİĞİNDE; Dava, davacı— ile davalıyı temsilen dava —- ile arasında imzalanan anlaşmalı —- sözleşmesi hükümleri uyarınca davalı —- sigortalı hastanın tedavi masraflarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
23.08.2021 tarihinde dava dışı—– (sigortalı) davalı sigortadan sigorta poliçesi olan hastalara müvekkili —– hizmeti sunulacağını, sunulacak —- bedellerinin davalı — tarafından ödeneceğini ilişkin poliçede , sigorta poliçesinin geçerli olduğu tarihlerde davacı — bünyesinde tedavi gördüğü tedavi giderlerinden kaynaklanan fatura alacağının davalıdan tahsilinin talep edildiği, bu kapsamda dosya taraf iddia ve savunmaları ile dava dışı sigortalının hastalığının poliçe dahilinde teminat kapsamında olup olmadığının tespiti hususunda bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, sunulan raporda dava dışı sigortalının hastalığının sigorta kapsamında olduğu tespiti yapılmış olup, söz konusu raporun denetlenebilir olması sebebiyle söz konusu tespitler de dikkate alınmış olup,
Davalı sigorta şirketinin tedavi giderlerinden sorumluluğuna yönelik mahkememizce yapılan değerlendirmede ise; davacı —davalı ile —-akdedildiği, hizmet alındığı dolayısı ile aralarında bu bakımından sözleşme ilişkisinin bulunduğuna dair davalı sigorta şirketinin cevap dilekçesi kapsamındaki ikrarı bulunduğu poliçede belirtilen bekleme süresinin dolmamış olması sebebiyle sigortalının başvurusunun reddedildiğini, müvekkili şirkete başvuranın talebinin haklı sebeple reddedildiğinden poliçe teminatı dahilinde müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığının beyan edildiği davacı ile davalı arasında hastane hizmet sözleşmesi gereği, usul ve yasaya uygun bilirkişi heyet raporu uyarınca davalının —–gereği olarak dava konusu tedavi giderlerinden kaynaklanan alacak tutarından sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
———– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalından alınarak, davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.153,93 TL’den dava açılırken yatırılan 288,49 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 865,44 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 288,49 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı, 11,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 380,69 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan —- bilirkişi ücreti, 148,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.148,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenecek —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7—–arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.