Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/535 E. 2023/38 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/535 Esas
KARAR NO : 2023/38

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ——— bir şirket olduğunu, müvekkili şirket tarafından, —– davalı şirkete —–yapıldığını ve bu teslimatlara ilişkin toplamda ——– satış faturaları düzenlendiğini, davalı şirket tarafından, düzenlenen satış faturalarına ————–faturası düzenlendiğini, bu fatura müvekkili şirket tarafından defterlerine işlendiğini, davalı ——- kesilen ve müvekkili şirketin defterlerine işlediği iade faturasının üzerinden ——– düzenlendiğini ve müvekkili şirkete gönderildiğini, davalı şirketçe hukuka aykırı olarak—————- iade faturalan düzenlenerek müvekkili olan şirkete gönderildiğini, toplam bedeli —- olan iade faturaları müvekkil şirketçe kabul edilmediğini ve süresi içerisinde—- sisteminden iade edildiğini,——– faturaların iadesine ve müvekkil şirket ile davalı taraf arasında yapılan yazışmalara ilişkin evrakları sunduklarını, davalı şirketçe, müvekkil şirkete iade faturaları düzenlenene kadar faturaya konu mallar ile ilgili olarak hiçbir şekilde sözlü veya yazılı bir bildirimde bulunulmadığını, hiçbir ürün iadesi gerçekleşmediğini, —— izah ettiğimiz üzere, teslim edilen ürünlere ilişkin davalı ——düzenlendiğini ve bu fatura müvekkili şirket tarafından defterlerine işlendiğini, ancak daha sonra hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın davalı tarafça — faturası düzenlenerek müvekkil şirkete gönderildiğini, bu hususun dahi davalı tarafın düzenlemiş olduğu faturaların hukuka aykırı olduğunu göstermekte olduğunu, ayrıca teslim edilen ürünlerin ———– olması da mümkün olmayıp, bu husus davalı tarafça da çok iyi bilinmekte olduğunu,- —–fazla süre geçmesi sonrasında iade faturası düzenlenmesinin, davali tarafın kötü niyetli olduğunu göstermekte olduğunu, konuyla ilgili taraflarınca davalı tarafa,————- gönderilmiş ve müvekkili şirkete eksik ödenen bedelin tarafiımıza ödenmesi talep edildiğini, ancak davalı tarafça konuya ilişkin ödeme yapılmadığını ve cevabi ihtarname gönderilerek müvekkil şirkete borçlarının bulunmadığı ifade edildiğini,——- arasındaki sözlü eser sözleşmesi uyarınca davalının evindeki bir kısım —————- davacı yüklenici tarafından yapıldığı konusunda ihtilaf bulunmayıp, davalı iş sahibi tarafından ayıp savunmasında bulunulmuş ise de ayıbın varlığı konusunda bir delil tespiti yaptırılmadığı gibi ayıbı kanıtlayan tanık delili gibi zayıf bir delilin dışında başkaca kuvvetli bir delil de sunulamamıştır. Ayıplı olarak yapıldığı ileri sürülen işler, ———tarafça yapıldığı yerden sökülüp atıldığından mahkemece de ayıbın varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırma olanağı kalmamış; bu nedenle, ispat yükü üzerinde olan davalı———- varlığı yöntemince kanıtlanamamıştır…” denildiğini, ilgili—- —- ifade edildiği üzere, dava konusu işlemde ispat yükü davalı tarafta olup, müvekkili şirketçe davalı tarafa teslim edilen ürünlerin ayıplı olmadığının açık olduğunu tüm bu nedenlerle fazlaya dair hak ve alacakları ile dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete teslim edilen ancak bedeli ödenmeyen ürünlere ilişkin —– itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imza edilmiş Çerçeve Sözleşmenin 14.maddesinde “…Bu sözleşme ile ilgili olsun yada olmasın taraflar arasında oluşacak her türlü ihtilafın halinde—-MAHKEMELERİ VE İCRA DAİRELERİ yetkilidir.” hükmünün olduğunu, huzurdaki dava yetkisiz mahkemede ikame edilmiş olduğundan davanın öncelikle usulden reddine, davacı şirket ile müvekkil ————- ticari ilişki gereğince müvekkili —– satılamayan ürünler davacı şirkete iade olarak fatura edilirken 3 aylık bir süreçte davacı ——– tarafından müvekkili —– satılabilecek tutarın çok daha üzerinde ürün fatura edildiğinden bunun dönüşü olarak davacı şirkete iade edile———- yaşanmış olduğundan ve huzurdaki dava konusunu işbu iade faturaları oluşturduğundan, davacının açmış olduğu dava haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ——davacı ———- davalı ——— —– Davalı —— celp edilerek incelenmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
HMK’nun 17. maddesinde ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya ——- uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”düzenlemesi yer almaktadır.
Yetki sözleşmesi tacirler veya —– arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Taraflar, sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde, davanın yalnız yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılması gerekir. (HMK. madde 17). Bu yeni düzenleme,—— sonra açılacak davalar bakımından uygulanır.
Dosya arasında bulunan belgelerden, taraflar arasında ticari ürün alım satım ilişkisi bulunduğu ve bu ilişkiye istinaden taraflar arasında akdedilmiş Çerçeve Sözleşmenin 14.maddesinde “…Bu sözleşme ile ilgili olsun yada olmasın taraflar arasında oluşacak her türlü ihtilafın halinde —- VE İCRA DAİRELERİ yetkilidir.” hükmü, taraflar arasında akdedilmiş Ticari Ürün Satın Alma Sözleşmesinin 19.maddesinde “…Taraflar anlaşmışlar ve anlaşmazlıkların çözümü için —- VE İCRA DAİRELERİNİ yetkili kılmışlardır” hükmü ve taraflar arasında akdedilmiş Özel Satın Alma Sözleşmesinin 7.3. maddesinde;”..—- için —— MAHKEMELERİ VE İCRA DAİRELERİNİ——- hükmünün düzenlendiği ve sözleşmedeki yetki sözleşmesinin geçerli olarak kurulduğunun sabit olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 116 ve 117. maddeleri gereğince yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülmelidir.
HMK’nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş olup, maddenin 1. fıkrası ç) bendinde “yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması” dava şartı olarak öngörülmüştür. 116. maddede ilk itirazlara yer verilmiş olup 1. fıkra a) bendinde “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak belirtilmiştir. 117/1 maddesinde “İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. ” hükmü düzenlenmiştir. Yine HMK’nın 19/2 maddesinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasında HMK’nun 18. maddesindeki koşulları taşıyan ve geçerli olarak kurulan yetki sözleşmesi uyarınca davalı tarafın süresinde yaptığı itiraza göre, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemelerde açılacağına dair açık yasa hükmü karşısında, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine dosyanın yetkili—- Mahkemesine gönderilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın YETKİSİZLİK NEDENİYLE DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ——- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-) 6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememizin yetkisizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı