Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/534 E. 2023/231 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/534 Esas
KARAR NO: 2023/231
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ: 06/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İtalyada mukim farklı sektörlerde lider konumunda demir döküm işi icra eden bir firma olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı borçluya ödeme yapılmasına rağmen ilgili kalıp modellerinin teslim edilmemesi ve şifahi görüşmelerin sonuçsuz kalması nedeniyle—— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu bildirdiğinden bahisle icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından eldeki davaya herhangi bir cevap verilmemiş, HMK 128 madde hükmü uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, —-sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır.
İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz. Eğer, icra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” ya da “icra takibinin iptaline” karar verilmişse, iptal davası konusuz kalır.
b) Borçlu tarafından süresi içinde yapılmış ve hakkındaki takibi durdurmuş olan geçerli bir itiraz bulunmalıdır.
Borçlu tarafından süresinden sonra ödeme emrine itiraz edilmiş olduğu için ya da süresi içinde olmakla beraber yanlış (yetkisiz/görevsiz) yere itiraz edildiği için takip kesinleşmisse veya takip, borçlunun itirazı nedeniyle değil de icra mahkemesinin kararıyla durdurulmuşsa bu gibi durumlarda itirazın iptali davası açmakta hukuki yarar bulunmayacaktır.
c) Alacaklı tarafından, borçlunun itirazının kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davasının açılmış olması gerekir. Alacaklının, “itirazın kendisine tebliğinden itibaren” bir yıl içinde borçlunun itiraz ettiği alacağının tespiti ve itirazın iptali dileğiyle açtığı dava “itirazın iptali” davası niteliğini taşır. Bu davanın açılabildiği, “bir yıllık süre” hak düşürücü süredir. Bir yıllık dava açma süresinin başlangıcı, “itirazın alacaklıya tebliğ tarihi”dir. Bu halde; borçlunun itirazı, alacaklıya tebliğ edilmemişse, bir yıllık dava açma süresi işlemeye başlamayacaktır. Davacının, itirazı herhangi bir şekilde öğrenip öğrenmemesi de sürenin başlamasını gerektirmez.
İtirazın iptali istemine konu, ——sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile icra takibinde buludğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği; borçlu tarafından itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği huzurdaki davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile davacı ——— adresinin—- olduğu ve——bulunmadığı, ancak Davacının apostilli dayanak belgelerinin incelenmesi neticesinde davalı şirketin düzenlediği —– faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin dosya kapsamında cevap dilekçesinin mevcut olmadığı, dava dilekçesi ve bilirkişi incelemesine konu mahkeme kararlarının davalı adresine tebliğ edildiği, davalının bilirkişi incelemesinde hazır bulunmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği ve yerinde incelemede bulunmadığı, HMK 222 md. gereği defter ibrazından kaçınmış olduğu, taraflar arasında ——–alımı konusunda ön anlaşmaya vardıkları, davalı şirketin ürün bedelinin tahsili amacıyla davacı şirkete ön fatura anlamına gelen ——– fatura düzenlediği, davacının ——– faturaya karşılık 4.500 Euro ödemeyi davalı şirket banka hesaplarına ödediğine dair dekontu delil listesinde ibraz ettiği, ancak davalının ——- fatura konu ürün teslimin gerçekleştirmediği edimini yerine getirmediği anlaşılmakla birlikte davacının davalıdan 4.500 Euro asıl alacağa 70,87 işlemiş faiz ile 4.570,87 Euro alacak talebinin yerine olduğu, alacağın takip tarihindeki ——- olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması ile diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi ——– veya defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Tek başına fatura düzenlenmesi ve faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu düzenlenen fatu Davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini yazılı delillerle ispatlaması gerekir.
——— fatura düzenlenmesi bazı olaylarda icap olarak kabul edilmektedir. Taraflar arasında daha önce sözleşme konusunda her hangi bir görüşme olmaması veya görüşme olmakla birlikte fiyat veya miktar yönünden bir kararlaştırma bulunmaması halinde bir tarafın kendiliğinden veya karşı tarafın talebi doğrultusunda bir ——– fatura düzenlemesi, düzenleyen bakımından icaptır. Ancak bu icabın muhatabınca usulüne uygun şekilde kabul edilmesi halinde taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğundan bahsedilebilir. Ancak taraflar arasında daha önce görüşme yapılmış, sözleşmenin asli unsurları konusunda mutabakat sağlanmış ise ——– fatura düzenlenmesi ifaya yönelik bir eylemdir. ——- fatura düzenlenmesi kurulmuş sözleşme gereğince ifanın başlatılması için bir araçtır. Burada —— fatura düzenlenmesi bir icap olarak veya icaba davet olarak yorumlanamaz. Davacı ———- fatura gereğince ödemeyi yapımıştır. Bu durumda faturaya konu ürünlerin davacıya teslimi konusunda ispat yükü davalı üzerindedir.Somut dosya kapsamında; Mahkemece 08/12/2022 tarihli duruşmada, tarafların ticari defterleri ve dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına ve defterlerin ibrazına, aksi halde belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanının kabul edilebileceğine karar verildiği, duruşma tutanağının davalı vekiline 14/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, incelemenin yalnızca davacının ticari defterleri üzerinde yapıldığı, davacının defterlerinde faturanın kayıtlı olduğu, —– fatura olması nedeniyle —— mümkün olmadığı, davacının fatura nedeniyle ödeme yaptığının bilirkişi raporuyla sabit olduğu davalının malı teslimini ispatlayamadığı anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, ispatlanan alacak miktarı faturaya dayalı olup likit olduğundan yabancı para olması nedeniyle icra inkar tazminatı takibin başlangıç aşamasındaki dövizin TL değeri üzerinden verilerek davacı lehine %20 onanında icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının —–sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin aynen devamına,asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren 1 yıl vadeli EURO cinsi mevduata ——-uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Alacak likit olduğundan kabulüne karar verilen 4.570,87 EURO alacağın takip tarihindeki 45.617,28 TL karşılığının %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 3.116,12 TL’den dava açılırken yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.035,42 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 başvurma harcı olmak üzere toplam TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 62,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.562,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2023