Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2023/632 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/527 Esas
KARAR NO: 2023/632
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/10/2019
KARAR TARİHİ: 29/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ;müvekkil şirketin denizcilik firması olduğunu, denizcilik alanında ürün temini, gemi ölçüm ve kontrol ürünleri doğrulama testleri konusunda hizmet verdiğini,——— şirketi ile bir leasing sözleşmesi imzaladıklarını, ürünleri müvekkil şirket tarafından, ——— Şirketi’ne lehtarı İş Finansal Kiralama olacak şekilde sigorta ettirildiğini, iş bu sigortanın lehtarından dava edilmeden önce muvafakat name alındığını,———- firması 08/08/2017 tarihinde ———– cihazlarını ——— gemisine kalibrasyon hizmeti verilmek üzere çıkartırken yaşanan kaza neticesinde cihazların denize düştüğünü, kazadan sonra ürün kaybı nedeni ile kaptan tarafından olaya ilişkin tutanak tutulduğunu, kazanın derhal davalıya haber edildiğini, dalgıç fiyatlarının yüksek olması nedeni ile cihazların denize düştüğü yerden çıkartılmadığını, davalının hiç bir somut gerekçe göstermeden hasar bedelini ödemeyi reddettiğini, sigorta firmasına işin mahiyetine göre en pahalı sigorta yapıldığını ve bedelini ödediğini, sigorta firmasının neyi niçin sigortaladığını çok iyi bildiğini, buna uygun bir sigorta poliçesi düzenlendiklerini, iş bu poliçe kapsamında ürün bedeli 120.755.00 Euro olarak belirlendiğini ve bu bedel üzerinden sigorta edildiğini, davalı ile arabulucuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını tüm bu nedenlerle şimdilik 14.277.39 Euro (88.210.00 TL)’nun hesaplanacak toplam alacağın kaza tarihi olan 08/08/2017 tarihinden işleyecek ———-döviz mevduatlarına uygulanan en yüksek Avans Faiz Oranı ile birlikte tahsil edilip davalıdan alınarak taraflarına verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru konusu alacağa dayanak poliçenin davacı tarafından ——— şirketi adına yapıldığını dolayısıyla sigortadan tazminat talep etme hakkı sigortalı———- şirketine ai olduğunu, öncelikle ———- şirketinin iş bu davanın açılmasına ve hasar tazminatını davacı sigorta ettirene ödenmesine muvakat vermediği taktirde davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmayacağını bu sebeple davanın reddi gerektiğini, müvekkil şirket tarafından yaptırılan eksper incelemesi neticesinde ilgili eksper tarafından “parçaların gemiye çıkarılırken aşağıdan düzgün bantlanmaması durumunda kutunun halatları kurtularak denize düşmesi ile ilgili tedbirlerin tam olarak alınamaması kaynaklı gerçekleşen bir hasar olması nedeniyle teminat dışı olduğu” şeklinde değerlendirildiğini, “———-” başlıklı olay tutanağında hasarlanan 8 adet cihaz sayıldığını sayılan bu 8 cihaz arasında müvekkil şirket tarafından poliçede teminat altına alınan 10 cihazdan 2 sine olay tutanağında yer verilmediğini, dolayısıyla bu 2 cihazın hasarlandığı hususu hali hazırda ispat edilmediğini, tüm bu nedenlerle açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, mahkeme aksi halde ise zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizin ——— sayılı ilamı kaldırılmakla dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Dava dışı ——– şirketine müzekkere yazılarak davaya konu edilen Finansal Kiralama Sözleşmesinde davacının dava dışı şirkette sözleşme yönünden borcunun bulunup bulunmadığı hususlarında ve davaya açık muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı hususları sorulmuş müzekkere cevabında davacının işbu sözleşmeden kaynaklanmak üzere Müvekkil Şirkete gecikmiş ve ileri vadeli kira borçları, faiz ve ferileri olarak borçları bulunduğunu, davacının kendi ad ve hesabına açılmasına taraflarınca muvafakat edildiğini ancak tespit edilecek tazminat bedelinin davacıya ödenmesine muvafakat etmediklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır.Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davaya kon sigorta poliçesinde, sigortalı olarak ———- şirketinin, sigorta ettiren olarak da davacının yer aldığı görülmüştür.TTK 1454/1. Maddesinde “Sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu sigorta poliçesi incelendiğinde, sigorta ettireninin davacı şirket, sigortalısının dava dışı ——– şirketi olduğu, sigorta ettiren davacı şirkete ait tesiste bulunan makine ve teçhizatların sigortalandığı görülmüştür. Buna göre sigorta poliçesi TTK 1454.m. uyarınca Başkası Lehine Sigorta mahiyetinde olup, maddede açıklandığı üzere sözleşmeden doğan haklar sigortalı ——— şirketine aittir ve sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir. Dava konusu poliçede sigorta tazminatının ödenmesini isteyecek tarafa ilişkin aksine bir hüküm yoktur. Ancak, dava dışı ——– şirketinin tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatinin bulunması halinde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceğinden dava dışı sigortalı ———- şirketinin tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat etmediği dosyaya sunulan yazı cevaplarından anlaşılmakla açılan davanın davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 269,85 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.506,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.236,56‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ———- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2023